Bu cüppeli hangi cüppeli? Eşcinsel sevgiliden şok açıklamalar!!!
Elif Ergu'nun 2002 yılında Sabah gazetesinde yayınladığı bir röportaj uzun zaman sonra yeniden gündeme geldi. Bakın Eşcinsel Devrim Yılmaz hangi Cüppeli Hoca ile yakın arkadaşlık yapmış?
2002 yılında An yayıncılık tarafından yayınlanan Devrim Yılmaz'ın gerçek hayatının anlatıldığı "Bir eşcinselin sıradan hikayesi" adlı kitapta yazılan iddialar Türkiye'yi ayağa kaldıracak türden…
Devrim Yılmaz adlı eşcinsel kendini aylarca bir otel odasında misafir eden gizli sevgilisi Cüppeli A. H'den ve yaşadıkları cinsel hayattan açık açık bahsediyor…
O dönemde Sabah Gazetesi muhabiri olan ve şimdi Vatan Gazetesinde köşe yazarı Elif Ergu, Devrim Yılmaz ile Türkiye'yi ayağa kaldıracak bir röportaj yapıyor.
Sabah Gazetesi'nin eklerinden birinde 2002 yılında yayınlanan bu röportajda da Devrim Yılmaz Cüppeli A. H. İle yaşadığı sıra dışı ilişkiyi açık açık anlatıyor ve Cüppeli A.H'nin tarikat lideri olduğunu da iddia ediyor.
Devrim Yılmaz hayatını anlattığı kitabında bu cinsel ilişkiyi en ince ayrıntılarına kadar anlatıyor.
"Bir eşcinselin sıradan hikayesi" adlı kitapta ayrıca Tarikatın içinde bu tür ilişkilerirn çok yayğın olduğu anlatılıyor….
Bu konuda görüştüğümüz Devrim Yılmaz, Elif Ergu ile yaptığı röportajdan sonra tarikat tarafından ölümle tehdit edildiğini ve öldürülmekten korktuğu için yurtdışına kaçtığını söyledi. Devrim Yılmaz tarikatın kendisini öldürmesinden korktuğu için Türkiye'ye gelemiyor.
İŞTE DEVRİM YILMAZ'IN ELİF ERGU İLE YAPTIÄžI RÖPORTAJ:
Bir tarikat lideriyle bile ilişkim oldu
Devrim Yılmaz 12 Eylül 1980 doğumlu. O bir gay. Anılarını ve günlüğünü 'Bir Eşcinselin Sıradan Hayatı' adlı kitabında topladı. Kitap bu hafta piyasaya çıkacak ve olay yaratacak
Devrim, özel din okulunda uğradığı tecavüzü, küçüklüğünde üvey dayılarının tacizlerini ve yaşadığı ilişkileri anlatıyor. Bu ilişkilerin kahramanlarının en ilginci bir tarikat lideri. Cihangir'de bir apartmanın giriş katından altı basamak inip, zile basıyorum. Karşımda Devrim ve arkadaşı. Evde bir curcuna hali. Stor perde yeşil-sarı renkli, pencere önünde tüylü oyuncaklar, salonda salıncakta sallanan bir maymun, ayıcıklar, duvarlarda irili ufaklı aksesuarlar, yerde kilimler...
Karşımda Devrim ve arkadaşı. 'Ev ne kadar renkli' diyorum, 'O bizim renkliliğimizden' diyorlar.
Devrim bir gay. 22 yaşında. İnce bilekli, ince yüzlü, açık kumral, yumuşak bakışlı, zarif, güzel biri. Konuşurken saçlarını edayla atıyor, zor bir hayatı olduğu bakışlarından okunuyor, sıcak bakışlarında hüzün var.
Kadın, erkek ya da eşcinsel farketmez, küçücük bir çocuğun asla yaşamaması gereken şeyleri yaşadığı için, 'ahh be çocuk' diyor insan...
16 yaşından beri günlük tutan Devrim, çocukluğundan bu yana yaşadıklarını ve günlüğünü 'Bir Eşcinselin Sıradan Hayatı' adlı kitabında topladı.
n Nasıl cesaret ettin böyle bir kitap yazmaya? Adını gizlesen de korkmuyor musun anlattıklarının başına dert açmasından?
15-16 yaşından beri günlük tutuyorum. 'Umarım bu günlük kitap olur' diye düşünürdüm. Oğlunun süslenmesini izleyen bir anne-baba ya da kendini kız gibi hisseden genç, bu kitaptan çok şey öğrenebilir. Ben ergenlik dönemindeyken eşcinsellerle ilgili dergilerde filan ne yazılsa koşar alırdım, çünkü merak oluyor insanın içinde ama malzeme az. Yaşadıklarımı anlatırken aktörlerin isimlerini gizledim. Birlikte olduğum insanlar arasında tarikat lideri ve sosyetenin çok iyi bildiği isimler var. Kitaptaki her satır gerçek, yalnızca isimler farklı.
* Kendini keşfetmeye başladığında neler ürküttü seni?
Eşcinsel olmak zor. Hayata kadın ya da erkek olursun diye bakıyoruz. Ama erkek doğmuşsun ve kendini kadın gibi hissediyorsun. Başına nelerin geleceğini bilemiyorsun. Travestileri görüp 'Aman Allahım, ben de mi bunlar gibi olacağım. Ben nasıl bunlar gibi yaparım' diye korkardım.
MAHALLEDE ZEKİ MÜREN DİYE TAKILIRLARDI
* Farklı olduğunu hissediyor ve toplumun senden beklediği şekilde hareket etmiyorsun. O dönemlerde aynaya baktığında ne görüyordun?
Farklısın ve elinde olmadan bu hareketlerine yansıyor. Bana çok küçük yaşlarımda 'Zeki Müren gibi mi olacaksın?' diye takılmaya başlamışlardı. Oysa ben hareketlerimin normal olduğunu sanıyordum.
* Lisede tüm erkek arkadaşların kızlarla çıkmaya başlayınca sen ne yaptın? Kızlarla da kendini denedin mi?
Erkekler kızlardan hoşlanıyordu ben de erkeklerden. Kızlar yakın arkadaşım, kankim oluyordu. Kızların koluna girip dolaşıyordum. Dini okulda kızlar yoktu, baskı vardı. İstediğim gibi uyayamıyordum. 'Sırt üstü değil, sağa dönerek yatacaksınız' diyorlardı. Dini okulda doğal olarak kız arkadaşım filan yoktu. Devlet okuluna başladığımda çok rahatlamıştım. Kimliğimi ortaya koyuyordum. Beni en çok rahatsız eden üstüme gelen erkeklerdi. O çok dalga geçen erkekler yalnız kaldığımızda ilk fırsatta üstüme çullanıyorlardı. Bana 'kız gibi' diye laf eden en maço görünümlü çocuk yalnız kaldığımız bir ortamda üstüme geldi.
*!Annenle yaşadığın günlerdeki anılar çok rahatsız edici. Küçük yaştaki bir çocukla porno izlenmesi, eve gelip gidenler...
Evet. Annem garip bir kadındı. Umursamazdı. Çok küçük yaşta annemin başka erkeklerle olan ilişkilerinin tanığı oldum.
BÜTÜN ERKEKLERDE BABA ŞEFKATİ ARADIM
*!Seni 6 yaşında terkeden annenle bir daha görüştün mü?
Beni buldu yıllar sonra ve bana 'Ben seni erkek doğurdum, seni asla böyle kabul etmem' dedi. Ben de ona, 'Ben böyleyim, bu hastalık değil. Erkeğim ve erkeklerden hoşlanıyorum. Tek farkım gece yatağa bir erkekle girmek istemem' dedim.
*! Baba şefkati eksikliğinin de seçimlerinde etkili olduğunu söyleyebilir miyiz?
Babam Suudi Arabistan'da çalışıyordu. Çok para gönderiyordu. Gak desem olur, guk desem yapılırdı. Ama babalı bir evi yaşamadım. Belki de bu yüzden hep yaşı benden büyük erkekleri tercih ettim.
*! Üvey abi, mahalle bakkalının tacizi, dini okuldaki öğretmenin tecavüzü... Tüm bunlar 'kız gibi' göründüğünden geldiyse başına, esas görmemiz gereken toplumun sana nasıl baktığı, iki yüzlülüğü olmalı...
Toplumun burada çifte standartı var. Sokakta yürürken size laf atanlar, 'tu kaka' diyenler, ki bunlar erkekler oluyor, ben bunu çok yaşadım. Sizi aşağılayanlar sizden yararlanmak istiyor.
TARİKAT LİDERİNDEN VE MÜRİTLERİNDEN KORKUYOR
* Bir tarikat lideriyle olan ilişkini de anlatmışsın...
Adapazarı'nda oldu. Adını gizledim çünkü ondan ve müritlerinden korkuyorum.
*!O topluluğun içine girmiş biri olarak nasıl değerlendirirsin, 'oğlancılık' yaygın mı?
Bu yaşadıklarımız yeni değil. Tarih boyunca var. O asla yapmaz diye düşündüğünüz kapalı toplumlardaki erkeklerde bu eğilimlerin olduğunu kitaplar da yazıyor. Bir otel odasında 3 ay aşk yaşadım. Çok korktuğum için de kitapta kod adı kullandım. Karşıma çıkacak olan o kişi değil, binlerce müridi olur. Adapazarı da çok mutaasıp bir yerdir.
*!Kitabında anlatmışsın. Bir süre vücudunu satarak para kazanmışsın...
Evet. Çok parasızdım. Bir gece kulübünde konsomatrislik yaptım. İnan bir haftada kazandığım parayı bir saatte kazanıyordum. Bir süre sonra, 'Ben ne yapıyorum, ben böyle bir hayat istemiyorum' dedim kendime.
*!Neden travesti olmadın?
Ameliyat olmak istemedim. Bu halimle toplumda çok rahat hareket edebiliyorum. Travesti olunca bir kere nasıl olacağın belli değil. Güzel bir kadın olamazsam diye korkarım. Bir de ne iş yapacaksın. Karşında tek iş var, o da bedenini satmak.
KARI GİBİ! TEKERLEK! NONOŞ! NELER DEMEDİLER
*!Üniversiteye gitmeni ailen istememiş. Okuyamayacağını mı düşündüler?
Hayır, ben hep başarılı bir öğrenciydim. Ancak babam kumarda bütün parayı yedi ve çalışmam gerekti. İlk işim otobüste host'luk oldu. Şoförü ve muavini deli gibi beğeniyordum ama bunu asla belli etmiyordum. Çok mutluydum.
*!Aşağılamalarla karşılaşıyorsunuz... Nonoş, tekerlek, ib...
Önceleri kendimi kötü hissederdim. Hep başarısız bir kişiymişim gibi gelirdi. Sanki başarılı insanlar heteroseksüellerdi. Biz 'karı gibi' olanlar sanki eksiktik. Artık hiç önemsemiyorum. Bana böyle diyenleri dar kafalı olarak görüyorum.
*!Birlikte olduğun insanlar arasında yaşı büyükler, mevki-makam sahibi olan kişilerin olduğunu anlıyoruz kitaptan. Onlarla birlikteyken nasıl hissettin kendini?
Çok zengin bir insanla tanıştım. İnanılmaz bir aşk yaşadık. Çalışmamı filan istemedi. Metres gibiydim. Aşıktım ama 'Hayatım boyunca bana para mı verecek?' diye düşündüm ve kaçtım ondan. Bir kere bir hafızla birlikte oldum. Hafız olduğunu bana çok sonra söyledi. Kendisi Türkiye'nin en güzel sesli hafızı seçilmiş. Bir parti lideriyle birlikte fotoğrafları basında yer almıştı.
ERKEKLE YATIP, SONRA DA AKTİFİM DEMEK SAÇMA
*!Gay'leri tercih eden erkekler genelde kendilerini farklı değerlendirirler... Onlar için 'kesinlikle erkektirler' der misin?
Benimle birlikte olan erkek benden çok farklı değil. Bir erkek yatakta bir başka erkekleyse, 'Yatakta aktifim' demesi çok saçma. Kendini bir eşcinselle tatmin edip de kadınlara sığınıyorlar. Kadınların yanında farklı, bizim yanımızda farklı oluyorlar.
*!Şimdi ne iş yapıyorsun?
Organizasyon işi yapıyorum. İyi İngilizcem var. Bir çevrem oldu. Konser organizasyonları gibi...
*!'Gay'ler yaratıcı insanlardır' desem, sence bunun nedeni ne?
'Olayları hem kadın hem erkek gözüyle yaşadıklarındandır' derim. Biz her iki tarafın duygularını biliyoruz. Her iki tarafın zevklerini de biliyoruz.
*!Kitabında annene, babana yönelik suçlamaların var. Senin kitabını okuyan anne babaların ne bulacağını düşünüyorsun?
Çocuklarının eğilimlerini daha rahat görebilirler çünkü benzer şeyler yaşıyoruz.
*!Ne demek istersin son olarak?
Erkeğim ve erkeklerle birlikte oluyorum. Geçmişime değil, önüme bakıyorum.
Annemle birlikte porno seyrettim
BAZI SEVGİLİLERİM ÖNEMLİ KİŞİLER
...'Merhaba. Ben kitabın kapağında sahte ismi geçen ib...yim. Adımı, cinsel kimliğim ya da okuyacağınız pek hoş olmayan geçmişim yüzünden gizliyorum. Aynı nedenlerle bazı isimleri de değiştirmek zorunda kaldım. Çünkü benimle ilişkiye girenlerin kiminin müridi, kiminin çocuğu, kiminin iş dünyasında önemli bir ismi, yada sosyetede doldurulamaz bir yeri var. Okuyacağınız tüm olaylar gerçek ve ben bunları yaşarken aldığım yaraları ömür boyu taşıyacağım.
RUJLAR VE PORNO FİLMLER
...Annem beni erkenden yatırıyordu. Babam yurtdışında çalışıyordu. Yatar yatmaz kapım kilitleniyordu. Annem bir gün kapıyı kilitlemeyi unuttu, içkiliydi. Annemin daha önce bu kadar çıplak ve Mehmet amcanın da bu kadar iri ve kıllı olduğunu hatırlamıyorum. Bu sahne abartısız yıllarca rüyalarımda tekrarlandı durdu. Sonraki aylarda değişik amcalar geldi.
...Annem bu arada bana odasındaki hazineyi keşfetmem için gerekli desteği sağladı. Müthiş makyaj malzemeleri ve o pırıl pırıl kıyafetler... Annemin bana 'o yakışmadı koyu renk ruj dene' dediğini anımsarım.
Video o yıllarda modaydı. Ben ilk porno filmimi de annemle izledim.
ATAŞLARDAN TOKA YAPARDIM
...Okulda veya dışarıda erkek çocuklarının oynadıkları oyunları sevmiyordum. Kızlarla evcilik oynamayı, ip atlamayı tercih ediyordum. İçimde kızlar gibi yürüme, konuşma ve giyinme isteği vardı. Bu arada kendime renkli ataşlardan tokalar yapıyordum ve derslere dudaklarımı kırmızı kalemle boyayıp giriyordum.
ÜVEY DAYILARIM SÜRTÜNÜRLERDİ
...Üvey annemin biri 23, diğeri 25 yaşında iki erkek kardeşi vardı ve bizimle kalıyorlardı. Babama iki kardeşiyle kalacak kadın namus abidesi olarak gelmişti.
Dokuz yaşındaydım, ciddi olarak başka çocukların penislerini merak ediyordum. Üvey dayımlardan büyük olan her şeyi başlattı. Bir akşam bana 'İstersen gel benimle yat.' dedi. Gereksiz yere sopa yemekten beni kurtaran bu adama minnet borcum vardı ve aklıma herhangi bir şey gelmiyordu. Dayım gece bana sarılıp uyuyordu. Yıllar boyu böyle bir sıcaklık yaşamadığım için hoşuma gittiğini inkar etmeyeceğim.
TECAVÜZ SONRASI ACIDAN BAYILDIM
...Bir gün üvey annemin korkunç dayağından sonra karakola gittim. Beni doktora götürüp rapor aldılar. Babama telefon edildi ve özel izin alarak geldi. Elinde benim hastane raporum vardı. Üvey annem ise babam eve gelmeden kaçtı.
...Babam beni yatılı okula verdi. Özel eğitim veren bu okul bir tür dini kolejdi. Okulda bir gece Yasin adlı bir arkadaşımla öpüştüm. Biri bizi gördü ve Harun Hoca'ya söyledi. Harun Hoca gece yarısı bizi yanına çağırdı.
Harun Hoca bana 'Sen kal işimiz var, daha konuşacağım seninle. Yasin gitsin', dedi. Beni revire gönderdi. Kapıyı kilitleyip bana tecavüz etti. Bu ilkti. Acıdan bayılmışım.
Olay ortaya çıktı, ben de hoca da okuldan atıldık. Harun Hoca'nın tek kurbanı ben değildim.
Sonra devlet okuluna gittim.
SONUNDA YOLUM TARİKATA DA DÜŞTÜ
...Adapazarı çok mutaasıp bir yerdir. Evden kaçtığımda biriyle tanıştım. Bana sahip çıktı. Beni otele kapattı. 3 ay otelde kaldım. Haftada birkaç kez günde bir-iki saatliğine uğruyordu. Bu kişi bir tarikatın lideriydi.
Elif ERGU
www.turuncutime.com