Buket Aydın: Ben bu koltuğu hak ettim
Kanal D Ana Haber spikeri Buket Aydın, yeni dönem hedeflerini ve hakkında merak edilenleri anlattı.
Kanal D Ana Haber spikeri Buket Aydın, Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'a röportaj verdi:
19 yaşında, “Ben haber spikeri olacağım” diye çıktığınız yolda şimdi duayen isimlerin koltuğunda oturuyorsunuz. Nasıl bir his?
Gurur verici. Teklif ilk geldiğinde müthiş heyecanlandım. Yer ayağımın altından kaydı resmen, bayılacak gibi oldum. Bu koltuk benim hep hayal ettiğim ama dile getirmeye bile çekindiğim bir hedefti. Kafamda nerede olduğunu siz tahmin edin artık.
Teklif ilk geldiğinde pek çok duyguyu bir arada hissettim ama içimdeki en baskın duygu gururdu. Bunu taşımak çok zor elbette. Ben burayı Ahmet Hakan’dan devralmış olabilirim ancak burası Mehmet Ali Birand’ın koltuğudur. Bunu hak etmek önemli. Umarım ben de bu ağırlığı taşır, kaldırır götürürüm.
Siz “Ben hak ettim” diyor musunuz?
Diyorum, hem de sonuna kadar. Yumurta kırıldı da içinden ben çıkmadım. NTV gibi, haberin Türkiye’de en ciddi verildiği yerlerden birinde 8 yıl boyunca bu önemli görevi başarıyla yapmış bir insanım.
15 Temmuz’da, Başbakan Binali Yıldırım’a “Sayın Başbakan, bu bir darbe midir?” diye sorduğumda, “Hayır, buna darbe demek için erken. Bu bir kalkışmadır” diye cevap verdiği ilk kişi benim. Kalkışma ifadesi benim yayınımdan çıkmadır yani. Bütün dünya televizyonları o dakikaları canlı yayınladı. Ötesi var mı? Kaç tane ödülüm var. Bunlar az şey mi!
GELİN BU TACİZCİLERİ EKRANDAN REZİL EDELİM
Peki sizinle Kanal D Ana Haber’e nasıl yenilikler geldi? Yeni yayın döneminde nasıl değişiklikler olacak?
Biz Kanal D ailesi olarak mutluluk hareketi başlatıyoruz. İnsanlara sırf reyting kaygısıyla bir sürü “güzel haber” verilmiyor maalesef. Biz bunu yapacağız. Bu şekilde izleyicinin yüzünü bir nebze de olsa güldürmeyi umuyoruz. Ayrıca yeni dönemde özellikle kadınlara sesleniyorum.
Ne yazık ki tüm dünyada bir artış var taciz olaylarında. Dünyadaki bu artış Türkiye’ye de yansıyor, görüyoruz. Ben o kadınların yanında olmak istiyorum ve onlara sesleniyorum: Bu tip bir olayla karşılaştığınızda o insanları cep telefonunuzla görüntüleyin ve ihbar hattımıza gönderin, biz de yayınlayalım.
Bu adamları rezil edelim. Bunun caydırıcı bir etkisi olduğuna çok inanıyorum.
Bir dönem dev isimler arasında büyük reyting savaşları varmış. Reha Muhtar, Ali Kırca gibi isimlerin ekranda olduğu dönem. Aynı durum sizin için de söz konusu o zaman...
Yani 15 sene öncenin haber yüzleriyle kıyas yanlış bence. Bir danayı 20 dakika koşturarak reyting alma dönemi bitmiştir. O dönem haberi sunanlar haberin önündeydiler ama bence doğrusu haberin ön plana geçmesidir.
Bu da kaliteli habercilik ile olur. Bunun adresi ise haberin mutfağıdır. Mesele sadece video oynatmak değil bakın bugün milyonlarca izlenen videolar var YouTube’da.
Şimdi haber mi bunlar? Haberin yorumu, mesajı önemlidir. Bu da gazeteci gözüyle olur. Haber; bir duruş, bir bakış ve milyonlara anlatıştır.
2 dakikalık bir haberle dünyaya çok şey anlatabilirsiniz. Büyük bir yanlışı doğruya çevirebilirsiniz. O yüzden biz ısrarla “Kanal D haber sadece haber verir” diyoruz.
SURİYE HARİTASINI GÖZÜM KAPALI ÇİZERİM
BBC, CNN International gibi kanallarda kadın haber spikerlerine baktığımız zaman yaş ortalaması bayağı ileri olabiliyor. Gençlik ve güzellik ön planda değil. Türkiye’de durum biraz farklı sanki...
Kesinlikle çok doğru bir tespit ama bence artık bu yavaş yavaş kırılıyor. Günümüzde sadece güzellikle yapılabilecek bir iş değil bu. Seyirci artık kanmıyor. Karşısında gerçekten işine hakim bir anchor görmek istiyor. En küçük örnek; şimdi bana sor Suriye savaşını tarih tarih anlatırım.
Neredeyse Suriye haritasını gözüm kapalı çizerim. Şehir şehir bölge bölge hakimim. Tabii ki iyi görünmek, düzgün ve tertipli giyinmek önemli. Ama o kadar. Benim de yaşım ilerleyecek. Ama şunu çok net söyleyeyim. Kimse sırf yaşım ilerledi diye beni oturduğum koltuktan kaldıramaz. Direnirim buna. Gitmem!
Ahmet Hakan’ın görevinden ayrılması doğalında gelişen bir süreç miydi?
Kesinlikle öyle. Ben zaten Ahmet Hakan’la tanışmıyordum. Bu görev bana Demirören Medya’nın CEO’su Mehmet Soysal tarafından teklif edildi. Ama teklif geldiğinde, Ben de “Bu değişikliğe neden gidiliyor?” diye sordum tabii.
Onlar da, “Burada bir değişiklik zamanının geldiğini düşünüyoruz” dediler. Ama şunun farkındayım. Bu değişiklik ben kadın ekran yüzü olduğum için bu denli dikkat çekti.
Genç ve güzel olduğunuz için mi yani?
Ben güzel olduğumu hiç iddia etmedim. Bu güzellik vurgusu yanlış... Ben bu mesleğe sıfırdan başlayıp bu koltuğa geldim. Bakın pek çok değişiklik yapıldı. Ama yapılan diğer değişikliklerde gidenin yerine gelen kişi yine bir erkekti.
Ben kadın olduğum için öğrenilmiş bir sorgulamaya girdi insanlar. Dikkat edin bütün tepe yöneticiler değişti. Bu tamamen yeni dönem anlayışıyla ilgili. Zaten bu koltuk hak edilir, birine verilmez.
KADINLAR OLARAK BUNU KIRACAĞIZ
Haberciliğin çok sert, erkek egemen bir dünya olduğu söylenir hep. Sizce de öyle mi?
Çok doğru ama burada en önemli konu şu bence; bizim bunu aşmak için öncelikle kadınlar olarak birbirimizi desteklememiz gerekiyor. Benim de bu koltukta daha önce oturan tüm erkekler kadar haber hakimiyetim var. Tüm Türkiye buna emin olsun.
Evet medya erkek egemen maalesef ama kadınlar birbirine destek olursa bu da kırılacak. Ama birbirimizin başarılarını sorgulayarak olmaz bu. Önce bunda bir netleşmemiz lazım. Erkekler birbirini ne kadar destekliyor farkında mısınız? Bizim de aynısını yapmamız gerekiyor.
Peki ileride bir gün sizin koltuğunuzda oturmak isteyen genç haber spikeri adaylarına neler önerirsiniz?
Önce hedeflerini belirlesinler. İnanmak başarmanın yarısıdır. Ben önce inandım! Ama bu çok inandığım ve çok çalıştığım için oldu. Çok sevdiğim bir söz var. Aynı zamanda hayat mottomdur. “Kader gayrete aşıktır!” Bunu hiç unutmasınlar.
Şans faktörü ne kadar önemli?
Çook! Ama inanın şans da hak edene geliyor, çalışana geliyor. Hayatta hiçbir emek ziyan olmaz. Ben buna çok inanıyorum.
32. GÜN GİBİ, ARENA GİBİ BİR MARKA YARATACAĞIZ
Yeni yayın döneminde farklı projeleriniz de olacak mı?
CNN Türk’te yeni bir programa başlıyorum. Onun için de inanılmaz heyecanlıyım. Eylül ayı içinde yayınlanmaya başlayacak. O haftanın en çok konuşulan konusu neyse onun üzerinden bir konuğumuz olacak.
Bu magazinsel bir isim de olabilir, bir bakan ya da milletvekili de. Ve o kişiye 40 soru yönelteceğiz. Soruları yanıtlamak için de belli bir süre vereceğiz. Gerisi sürpriz olsun ama çok iddialıyız. Şahane bir ekiple tıpkı 32. Gün gibi, Arena gibi marka olacak bir program olacağını umuyorum.