Bülent Arınç'ın damadı, Fethullah Gülen'in ömrünü uzatmaya çalışıyordu
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olmak suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci celsesi görüldü.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuksuz sanık Ekrem Yeter, avukatları ile yakınları katıldı. Mahkemede tanık olarak ifade veren eski Dışkapı Çocuk Hastanesi Baş Hekim Yardımcısı Bülent Çanakçı, "Arınç’ın damadı, Gülen’in hastalıklarını tedavi ve ömrünü uzatmak için kurulması planlanan kök hücre merkezinin personel tedarikinden sorumluydu" dedi.
"Ekrem Yeter ağabeyimizdir"
Tanık Bülent Çanakçı, 2009 yılına kadar FETÖ içinde bulunduğunu anlatarak, kendisinin Dışkapı Çocuk Hastanesi’nde Baş Hekim Yardımcısı olduğunu belirtti. Yeter’in de Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı olduğunu ifade eden Çanakçı, “Bu yapının içindekiler Yeter için, ‘kendisi ağabeyimizdir, hastaları oraya gönderebilirsin’ diyorlardı.
Bu kişilerin tamamının ismini hatırlamıyorum. Hasan Dost isimli ilahiyatçı bunu söyleyenlerin arasındaydı. Bu kişi akademisyen olmayan hekimlerden sorumlu kişiydi. Bildiğim kadarıyla devlet memuru değildi. Sanığa bu konuşmalardan sonra bir kaç kez hasta götürdüm. Benim de yapı içinde yer aldığımı biliyordu” şeklinde konuştu.
“FETÖ’nün talimatıyla uygulamaya geçirilen bir projeydi"
Yeter’in Kardiyoloji Derneği Başkanı olduğu dönemde Hacettepe Hastanesi’nde FETÖ üyelerinin bulunduğu “Teknokent” isimli bir yer bulunduğunu dile getiren Çanakçı, şu iddialarda bulundu:
“Orada kök hücre merkezi kurmak için çok uğraştılar, belediye başkanları ile görüştüler. Gülen’in doktoru Turcay Delibaş bu konu üzerinde çok duruyordu. Bu merkezi Gülen’in hastalıklarını kök hücre tedavisiyle geçirip, ömrünü uzatmak için açmak istedikleri basında haberlere konu olmuştu. Bu FETÖ’nün talimatıyla Tuncay Delibaş tarafından uygulamaya geçirilen bir projeydi. Hacettepe bu projeye teknik, Ekrem Yeter de personel desteği verecekti. Bu projede aktif olarak yer aldı."
"Cumhurbaşkanımızla dalga geçtiğini hatırlıyorum"
Çanakçı, Yeter’i Tuncay Delibaş konusunda uyarmak için bir gün odasına gittiğini, o sırada Yeter’e telefon geldiğini anlatarak şunları kaydetti: “Keminle konuştuğunu bilmiyorum ancak, ‘indeyim bekliyorum. Beyefendi gelecekmiş paraları saydım bekliyorum. Halı serdik bekliyoruz’ diyerek, Cumhurbaşkanımızla dalga geçtiğini hatırlıyorum.
Bu olay tam tarihini hatırlamıyorum ama 17-25 Aralık’tan sonraydı. Telefon konuşmasından sonra dışarı çıktık. Ben Tuncay Delibaş’ın dış güçlerin adamı olduğunu ve kendisine zarar vereceğini söyledim. Bana ‘bu işler senin bildiğin gibi değil. Benim açımdan bir zararı yok’ dedi.”
Çanakçı, Yeter’in eşinin de o dönemde “Ablaların ablası” olarak bilindiğini, tayin ve atamalarda etkili bir isim olduğunu iddia etti. Tanık Çanakçı’nın ifadesinin ardından söz hakkı verilen Yeter, iddiaları reddetti. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 10 Nisan 2018’e erteledi.