Burcu Güneş: İç Çamaşırı Modeli Değilim
13 yaşından beri sahne alıyor, aradan geçen sürede konser sayısı 1500’e yaklaştı. Şarkı söylediği gibi onlarca söz ve bestesi var. Hürriyet'ten Savaş Özbey'in bu haftaki konuğu Burcu Güneş ilginç açıklamalarda bulundu.
◊ İlk kez 13 yaşınızda gitarist babanızla sahneye çıktınız. Bu meslekte müzisyen kızı olmak avantaj mı, dezavantaj mı?
- Müzik aşkıyla doğup müzisyen olmayan aileye mensup birine göre avantajları çok elbette. Ama benimki baskın bir baba olduğu için, bazı küçük dezavantajları da olmadı değil. (Gülüyor)
◊ 1500’e yakın konser verdiniz. Yurtiçi konseri mi, yurtdışı konseri mi?
- Konserlerin her biri özel. Ayırt etmek haksızlık olur. Şunu söyleyebilirim: Benim adrenalin beklentimi en çok kalabalıkta tüm şarkıları beraber söylediğimiz konserler karşılıyor.
◊ Şarkı söylediğiniz gibi beste de yapıyorsunuz. Hangisi daha zevkli: Sahne önü mü, sahne arkası mı?
- Bak burada seçim yapamam. İkisinin tadı o kadar başka ki. Birinde ruhun derinlerinde sanki anne rahminde gibisin: Sessiz, güvende ve tek başına. Diğerinde herkesin önünde bir başına... Ama dünyada nefes aldığın en vazgeçilmez yerdesin. Bilmiyorum bu duyguları başka nasıl tarif edebilirim.
◊ Sizce hangi şarkınız kitleler üzerinde daha etkili oldu: “Alimallah” mı, “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık” mı?
- “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık” tabii... Sihirli ve artık kült bir eser. Nice çiftleri evlendirdi biliyor musun? Yuva kurduran bir saflığı var...
◊ Peki hangi düetiniz size daha çok şey kattı: Rafet El Roman’la “Son Mektup” mu, Selami Şahin’le “Ben Bir Tek Kadın Sevdim” mi?
- Düetlerimin hepsi özel. Mesela Selda Bağcan ile “Minnet Eylemem” de var. Ama Selami Abi’yle olan efsaneleşti. “Ben Bir Tek Kadın/Adam Sevdim”in halkın gönlündeki yeri bir başka. Fuat Güner de idolüm. Düetimiz “Ateş ve Suyun Aşkı” da benim için yine en özellerden.
◊ Başka kiminle düet yapmak isterdiniz: Şarkılarını seslendirdiğiniz Whitney Houston mı, hayranı olduğunuz Celine Dion mu?
- Whitney sesine âşık olduklarımdan. Kutsal ve müthiş bir yeteneği, rengi vardı. Aynı şekilde Celine Dion’un da. Bu iki insan da meleklerin sesine sahip bence. Tılsımlı sesler. Ama illa biri olacaksa hayatta olduğu için Celine olsun.
◊ Müzik dışında ikisiyle de haşır neşirsiniz. Hangisinden vazgeçmek daha zor olurdu: Dans mı, paten mi?
- Dans! Hayatımın her anının bir parçası olabilir, bir müzikal gibi her yerde dans edebilirim. Ama kariyerimde solistlik öyle ağır bastı ki, o öne çıktıkça içine dansı entegre etmesi zorlaştı.
◊ En son meslektaşlarınızın sahne kostümleri hakkında yaptığınız eleştiriyle gündeme geldiniz. Yeni bir şey mi, yılların birikimi mi?
- Müzik sektörünün sadece ülkemizde de değil, tüm dünyada giderek yozlaşmasına yönelik söylemlerim hep oldu. Olacak da. Bu bir sanatçı kaygısı. Rihanna en sonunda iç çamaşırı markası açtı mesela. Geldiğimiz yer belli. Müthiş bir dejenerasyon ve yozlaşma. Bazı değerler çağdaşlık adı altında yok sayılmamalı. Özgürlük hepimiz için önemli. Ama zihinsel özgürlük, ifade özgürlüğü, maddi özgürlük... Bunları tam olarak çözdük de sahne kıyafetleriyle mi naralar atıyoruz?
Ve doz çok önemli. Bir tasarım askısı veya iç çamaşırı modeli olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca “sergilendiğinizin” pek de bir önemi yok.
◊ Peki siz sahnede hangi dekoltenize daha çok güvenirsiniz: Bacak mı, sırt mı?
- Bak şimdiii... (Gülüyor) Ne anlattım bu kadar? Şöyle diyelim buna: Ses teşhirim hepsine bin basar!