Can Dündar niye Amerikan bayrağına sarıldı?

Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmen Can Dündar, son zamanlarda sosyal medyada ve birtakım haber sitelerinde dolaşan fotoğrafla ilgili bir açıklama yaptı.

Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmen Can Dündar, son zamanlarda sosyal medyada ve birtakım haber sitelerinde yayımlanan fotoğrafıylala ilgili bir açıklama yaptı. 

"BATTANİYE NİYETİNE..."

Can Dündar, fotoğrafın hikayesini kişisel Twitter hesabından anlattı.

Deniz Gezmiş belgeselini hazırladığı sırada, bir sahnede Amerikan bayrağının yakılacağını söyleyen Dündar, dinlenmek için uzandığı sırada, o sahnede yakılacak bayrağı, yönetmen arkadaşının "battaniye" niyetine üzerine örttüğünü belirtti. Dündar, yönetmen arkadaşının, "muziplik" olsun diye de bu anı fotoğrafladığını ifade etti.

"Ama işin bir de korkutucu tarafı vardı: O da fotoğrafın nasıl yandaş basının eline geçtiğiyle ilgiliydi" diyen Dündar, Cumhuriyet gazetesinde yapılan operasyon sonrasında telefonunu polisin aldığını ve yandaş basına bu görüntüyü polislerin servis ettiğini ifade etti.

Can Dündar twitter hesabından şöyle yazdı:

ABD ile gerilimin ardından Erdoğan'ın herkesi hainlikle suçlayıp tokattan filan söz etmesini ibretle izliyoruz. 2003'te kendisi 1 Mart tezkeresiyle ABD'nin Irak'ı işgalini savunurken biz ABD-PKK ittifakı haberimiz nedeniyle Amerikan elçisiyle boğuşuyorduk. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/can-dundar/17-yil-sonra-ortaya-cikan-gercek-1371623/

Şu ABD gerilimi vesilesiyle ne zamandır sizinle paylaşmak istediğim bir fotoğrafın öyküsünü anlatayım bugün. Yandaş medya, dünkü "Barış" yazımı Amerikan bayrağına sarılı fotoğrafımla vermiş. İşin aslını, son kitabım, “Vatan Haini”nde yazdım. Burda özetleyeyim+

+2.Bu fotoğrafı görenleriniz olmuştur. Yandaş basında manşetleri süsledi epey… Sosyal medyada da çok ilgi gördü. Kullananların biri bile "Nedir bunun aslı" diye sormadı. Oysa ardında traji komik bir öykü vardı. +

+3.Her şey, Alman Cumhurbaşkanı Gauck’un beni Saraya davetiyle başladı. 7 Kasım 2016'daki o görüşmeden sonra Erdoğan, “Alman Cumhurbaşkanı’nın, terörden yargılanan birini sarayında ağırlaması tam skandal” diye tepki gösterdi.+ http://www.diken.com.tr/dundar-uzerinden-batiya-seslenen-erdogan-yaptiklari-tam-bir-skandal/

+4.Erdoğan'ın demeci, “Saldırın” talimatıydı. Sarayın emrindeki trol ordusu& yandaş medya hemen saldırıya geçti. Görüşmenin ertesi günü (8 Kasım) iktidarın gazeteleri,“Gauck vatan hainini kabul etti”, “Casusluk sanığı Alman sarayında” gibi başlıklarla çıktı.+

+5.Asıl ilginç başlık, @Aksam gazetesindeydi: “Can Dündar, ABD bayrağına sarılmış” Gazetedeki fotoğrafta deri bir koltukta Amerikan bayrağına bürünmüş biri uyurken görünüyordu. Evet, gerçekten de bendim, ama bambaşka bir gerekçeyle...+

+6.Fotoğraf,hızla İnternet’e yayıldı, üzerine türlü çeşit yorumlar yapıldı. Foyam meydana çıkmıştı; hangi ülkeye hizmet ettiğim, bu fotoğrafla belgelenmişti. O kadar saf bir casustum ki, hesabına çalıştığım ülkenin bayrağını battaniye yapmış, üzerime sermiştim.+

+7. Beni savunanlar, fotoğrafın fotomontaj olduğunu yazdılar, ama onların da kafası karışmıştı. Hem o, yattığım koltuğun başucunda görünen “Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi” de neydi?+

8.Bir yandaş akademisyen, ciddi ciddi fotoğrafı analiz ettiği makalesinde, “soğuk savaşın 2 kutbunun aynı karede yer almasının bir paradoks gibi görülebileceğini, ama aslında ikisinin de hedefinin Türkiye’yi değerlerine yabancılaştırmak olduğunu” filan yazdı+

+9.Peki neydi fotoğrafın aslı? Niye Amerikan bayrağına sarılmıştım? Anlatayım: 5 yıl önce Deniz Gezmiş için "Delikanlım" belgeselini hazırlıyorduk. Montaj stüdyosuna –sosyalizme dair kitaplarımızla- kapanmış, günlerce uyumadan belgeseli montajlamıştık.+ https://vimeo.com/41666011

+10. Deniz ve arkadaşlarının ilk siyasal eylemlerinden biri, 1968’de Türkiye’yi ziyarete gelen Amerikan 6. filosunu protesto etmek olmuştu. İstanbul Taksim’de bir Amerikan bayrağını yakmışlar, sonra da karaya çıkan Amerikan askerlerini denize dökmüşlerdi.+

+11.Belgeselde Amerikan bayrağının yakılma sahnesini temsili olarak canlandırmak üzere bir Amerikan bayrağı almıştık. Onu yakıp görüntüsü üzerine o günü anlatacaktık.+