Capital Economics: Türkiye istese bile IMF kabul etmez
Uluslarararası araştırma kuruluşu Capital Economics de katıldı. “Türkiye IMF’ye başvuracak mı?” başlıklı bir rapor yayınlayan Capital Economics, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diğer seçenekleri tüketmeden IMF’ye başvurmasının beklenmemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin kısa vadeli dış finansman ihtiyacının 170 milyar olduğunu, bu tutarın gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 22.5’ine karşılık geldiğini belirten Capital Economics, Merkez Bankası’nın rezervlerinin bu yükü karşılamakta çok yetersiz olduğunu belirtti.
Koronavirüs salgını sonrasında TL’de yaşanan hızlı değer kaybının döviz borcunun ağırlığını artırdığına dikkat çeken Capital Economics, buna rağmen IMF’ye başvurmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan için siyasi açıdan büyük prestij kaybına yol açacağını savundu.
Erdoğan’ın Türkiye’yi IMF’den kurtarmakla sık sık övündüğünü hatırlatan Capital Economics, Ankara’nın diğer seçenekleri tüketmeden kuruluşa başvurmayacağı öngörüsünde bulundu.
“Türkiye’nin ihtiyacı IMF kapasitesini zorlar”
Ankara’nın IMF’ye başvurmaktaki isteksizliğinin yanı sıra IMF’nin de Türkiye’ye kaynak sağlama konusundaki istekliliği ve kapasitesi hakkında soru işaretleri bulunduğunu belirten Capital Economics, “Türkiye’nin dış borcunun büyüklüğü göz önüne alındığında ihtiyaç duyulan IMF kaynağı, Arjantin’e son verilen 57 milyar doların çok üzerine çıkar. Bu da IMF’nin kredi kapasitesini zorlar” denildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“IMF Başkanı Kristalina Georgieva, kuruluşun yaklaşık 1 trilyon dolarlık kaynağı bulunduğunu açıklamıştı. Ama pratikte kredi olarak verebileceği tutar (En azından hemen verebileceği tutar) bunun çok altında. IMF’nin yeni taahhütler için mevcut kaynağını gösteren İleri Taahhüt Kapasitesi (Forward Commitment Capacity) 270 milyar dolar.
Biz, Türkiye ile yapılacak olası bir anlaşmanın IMF’nin toplam ülke kredilerinin dörtte üçünü tüketeceğini düşünüyoruz. Bu durum IMF üyeleri arasında endişeye yol açacaktır. Öte yandan Amerika’nın da Türkiye ile arasındaki çalkantılı siyasi ilişkiler nedeniyle potansiyel bir anlaşmayı veto etmesi olasılıklar arasında.”