Çaresizliği reytinge çeviren dünyanın resmidir
D22’nin yenisi ‘Kuş Öpücüğü’, bir ‘çaresizlik sömürüsü’nü sahneye taşıyor.
Berkay Ateş, kuşağının en dikkat çekici hikâye anlatıcılarından biri. Kurucularından olduğu D22 çatısı altında tiyatro yapıyor. Oyunculuk becerisini sinemada da ‘Abluka’yla ispatlamıştı. Bu kez bir ‘anne-oğul’ öyküsü anlatıyor. Yazdığı ve rol aldığı, Can Kulan ile Emir Çubukçu’nun yönettiği ‘Kuş Öpücüğü’, sezonun çok konuşulan işlerinden.
ÖYKÜNÜN VERDİĞİ HİS OYUNUN ÖNÜNE GEÇİYOR
Günlük rutini polis müdahalesi, biber gazı, esrar ticareti, göçmenler ve yoksulluktan oluşan dertli bir mahalleye götürüyor seyircisini. Tek göz odada yaşayan bir anne-oğulun evine... Anne Hatice 20 yıl hapis yatmış, kocasını öldürmek suçundan. Mehmet kalp hastası, akordeon çalıp esrar satarak ayakta durmaya çalışıyor. Ha bir de, annesinden nefret ediyor. Annesinin, çocukken onu terk edip gitmesini, babasını öldürmesini kabullenemiyor.
İkilinin öyküsü, Hatice’nin çabaları sonucunda popüler bir TV programına uzanıyor.Çaresizliği reytinge çeviren programlardan birine. Hakikilerine gündüz kuşağında hep rastladıklarımızdan birine... Hatice ve Mehmet’in peşinde kendimizi ajitasyonla dolup taşmış, adeta acının pornografisini yapan o stüdyolardan birinde buluyoruz.Parayı toplamak için türlü aşağılanmaya maruz kalan anne-oğulu izlerken bunun bir oyun olduğu çıkıyor aklınızdan. Gerçeklerinin her gün yaşandığı bir çağın mensupları olarak, bu çaresizlik sömürüsü karşısında üzülüyor, öfkeleniyor ve içten içe daralıyorsunuz.
Ne yazık ki kendi adıma, yaşattığı ‘kuvvetli hisleri’ oyunun başarısı olarak değerlendirmekte zorlanıyorum. Öyle ki, dram yükü ağır olan bu öykünün verdiği his, oyunun kendisinin önüne geçiyor. Bir anlamda, öykünün toplumsal, sosyolojik sebepleri perde arkasında kalıyor. Bu noktadan sonra da TV’de gerçek hayatta iştahla tüketmemiz için önümüze serilen o acı dolu insan öyküleriyle arasındaki sınır -maalesef- silikleşiyor.
BENİ ÖFKEYLE BAŞ BAŞA BIRAKMASINI BEKLERDİM
Oyun, mahallenin koşullarını baştan vererek bu sosyolojik bağlamı kurmaya niyetlenmiş olsa da sahnelemede ve dramaturjide bu niyet yetersiz kalıyor. Hatice ile Mehmet’in içler acısı hayatının ‘asıl sorumluları’ görünmez oluyor. Hele ki Hatice’nin kocasını öldürme gerekçesi, sandığımız gibi kocanın uyguladığı baskı gibi bir sebep de çıkmayınca, metnin ayaklarından biri daha boşa çıkıyor.
‘Kuş Öpücüğü’nü D22’nin sahnesine göre tasarlanmış rejisiyle değil, turnede izledim. Fiziksel sebeplerden dolayı temel değişikliklere gitmişler. Yine de bilhassa TV programı sahnelerinde seyirciyi çekecek bir reji kuruluyor. Ateş, Güneş Hayat ve sunucu Metin Özkeçeci’nin oyunculukları da seyirciyi etkileyecek kıvamda.
Yine de bu hikâyenin beni ‘ağırlık’ hissiyle değil, daha çok ‘öfkeyle’ baş başa bırakmasını beklerdim...
KUŞ ÖPÜCÜĞÜ
Yazan: Berkay Ateş
Yöneten: Can Kulan, Emir Çubukçu
Oyuncular: Berkay Ateş, Güneş Hayat, Mesut Özkeçeci
Süre: 90 dk.
Bilet fiyatı: Öğrenci 30, Tam 45 lira.
Ne zaman, nerede? Bu akşam, 20.30’da, Galata’daki D22’de.