Cengiz Semercioğlu mu haklı, Ahmet Hakan mı? Siz karar verin!

Murat Başoğlu'nun yaşadığı ensest ilişkisini Cengiz Semercioğlu köşe yazısına bir kez daha taşıdı, ama bu kez farklı olarak... İşte o köşe yazısı;

Murat Başoğlu’nun ensest ilişkisiyle ilgili Ahmet Hakan’ın önerisini tartışmaya açıyorum...
Ben mi haklıyım, o mu kararı siz verin...

Ahmet Hakan dünkü yazısında, “Bu hadise iğrençlikte doruk noktası” dedikten sonra, “Daha fazla bulantı yaşamamak için bu meseleye şöyle okkalı bir yayın yasağı koyalım” önerisinde bulundu.

İyi de Ahmet Hakan, Murat Başoğlu’nun istediği tam olarak bu değil mi?

Salı günü bana yaptığı açıklamalarda, yayın yasağı aldırdığını, suç duyurusunda bulunduğunu, haberlere erişim yasağı koyduracağını söyledi Murat Başoğlu...

O da tıpkı senin dediğin olsun istiyor.

Olay daha fazla uzamasın, görülmesin, haber yapılmasın, konuşulmasın, yaşadığı rezalet bir an önce unutulup gitsin...

Hayatına kaldığı yerden devam etsin...

Murat Başoğlu’nun hukuki yoldan aldırmaya çalıştığı yayın yasağını Ahmet Hakan “Olay o kadar iğrenç ki biz kendimiz uygulayalım” diyerek etik açıdan öneriyor gazetecilere.

Bense tam tersini iddia ediyorum...

Ahmet Hakan’ın deyimiyle, “iğrençlikte doruk noktası” olan bu konu, bir magazin haberinin ötesinde toplumsal bir meseledir.

İki günde halının altına süpürülmeyecek kadar önemlidir...

Ayıplarımızla, rezilliklerimizle yüzleşmediğimiz sürece biz bu ensest meselesinin üzerinden gelemeyiz...

Olayın patladığı ilk gün Saba Tümer’le konuşuyoruz, “Belki bu rezalet Türkiye’deki ensestin bitmesine vesile olur” dedi.

Ben de ona “Her zamanki gibi Pollyanna’sın” yanıtını verdim.

Saba’nınki ütopik bir yaklaşım ama yeri geldiğinde midemiz bulana bulana en iğrenç ahlaksızlıkları bile konuşmak zorundayız...

Bazı toplumsal ikiyüzlülüklerimizin üstesinden gelmek için...

Hürriyet