CHP'den kovulan Acıoğlu'dan bomba 'fuhuş' iddiası! Sosyal medyadan ifşa etti

CHP'nin sosyal medya şifrelerine sahip olan ve gerekçesiz olarak Eren Erdem tarafından işten çıkarılan Ali Sinan Acıoğlu, depremin hemen ardından tanık olduğu 'eskort arayan Belediye Başkanı' olayını sosyal medyada paylaştı

CHP Genel Merkezi'nin sosyal medya hesaplarını yönetirken işte çıkartılan Ali Sinan Acıoğlu, sosyal medya hesabından sarsıcı bilgiler paylaştı. 

OdaTV'de yer alan haberde, Acıoğlu, "14 Şubat günü, depremin üzerinden 1 hafta geçmiş... "KK'yı desteklemek lazım, kazanacak" diye üfüren bir danışman daha var... Ona da şöyle demiştim: "Tevrat'ta 'Danışmanı bol olan zafere gider' deniliyor ama o danışmanlar bu danışmanlar değil..." Böyle danişmend düşman başına!" paylaşımında bulundu. 
"BUNU KENDİNE YAKIŞTIRIYOR MUSUN"

Sözlerinin devamında ise Acıoğlu "Derdimizi unutup o danışmanın ne yapmaya çalıştığına dikkat kesilince anlıyoruz, ne bizim acılarımız umurlarında, ne de üzerlerine sinen Adıyaman halkının ceset kokusu... "Bunu kendine yakıştırıyor musun?" dedim, iki de şahidim var: "Bunlar böyle işte" filan dedi o danışman..." ifadelerini kullandı.

Acıoğlu'nun açıkladığı bilgilerin tamamı şöyle:

"Yazıp sildiğim "Eskort arayan Belediye Başkanı" meselesini doğru düzgün ifade etmek istiyorum: Sinirle yazmış, durumun vehametini tam ifade edememişim... Tam olarak hangi gündü diye WhatsApp kaydına baktım. KK'ya konuşma metinleri yazmaya can atan bir kifayetsize yazmışım o gün..

14 Şubat günü, depremin üzerinden 1 hafta geçmiş... "KK'yı desteklemek lazım, kazanacak" diye üfüren bir danışman daha var... Ona da şöyle demiştim: "Tevrat'ta 'Danışmanı bol olan zafere gider' deniliyor ama o danışmanlar bu danışmanlar değil..." Böyle danişmend düşman başına!

Şöyle yazmışım: "Dün afet bölgesinden dönen bir belediye başkanının yana yakıla eskort arayışına tanık olduk, adamlarından birisi telefon üstüne telefon ediyordu." Şimdi bu bilgi çok da "mümin" takılan bir arkadaşın neden ve nasıl ağırına gitmez değil mi? Gitmiyor...

Bahse konu kişi şöyle demiş: "Ahlak sükut etmiş meydan bunlara kalmış." Gitti yine de KK'ya çalıştı, ahlakı sükut etti herhalde... Neyse, konu o kişi değil. Konu Adıyaman'a deprem yardımları götüren belediye başkanı... Niye kendi götürüyor yardımı? Fotoğraf çekilmeden olmaz tabi!

14 Şubat'ta Baykal'ın cenazesi için Ankara'ya dönüyor o Belediye Başkanı. Danışmanı da evime geliyor. Enkaz altında çıkarılmamış cesetler! Yakınlarımıza ulaşamıyoruz! Evimde de depremzede var. Danışman sürekli bir telefon trafiğinde... Belediye Başkanına eskort ayarlama peşinde.

Derdimizi unutup o danışmanın ne yapmaya çalıştığına dikkat kesilince anlıyoruz, ne bizim acılarımız umurlarında, ne de üzerlerine sinen Adıyaman halkının ceset kokusu... "Bunu kendine yakıştırıyor musun?" dedim, iki de şahidim var: "Bunlar böyle işte" filan dedi o danışman...

"Buradan kurtulmak istiyorum" filan da dedi... Hala da kurtulamadı danışman... Gencecik çocuklar bunlara "pezevenk" oluyor! Üstlerine sinen ceset kokularıyla keyiflerine bakmaya gittiler. İşte geçen gün karmaşık anlattığım işin özeti bu.