CHP’den Vatandaşa Yasa teklifi ve Veto Hakkı
CHP 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' çalışmasını tamamladı. Son şekli PM'de verilecek öneriye göre vatandaşlar yasa teklifi verecek, kabul edilen bazı yasalara halk vetosu yolu açılacak.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığında kurulan çalışma grubu “Demokratik Hukuk Devleti İçin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Bağımsız ve Tarafsız Yargı” başlıklı raporunu tamamladı. Bu hafta toplanacak CHP Parti Meclisi’nde son şekli verilecek çalışma daha sonra diğer siyasi partiler ve kamuoyu ile paylaşılacak.
CHP’nin en üst karar alma organı Parti Meclisi’ne sunulacak raporda Osmanlı'dan bugüne 145 yıllık süreçte anayasal gelişmelerle ilgili tarihi gelişmeler anlatılırken en son 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş için yapılan değişiklik ve uygulama sürecine yer verildi. “Cumhuriyet’in Temel Organları İçin Anayasal Öneriler” Yasama, Yürütme ve Yargı başlıklarında ayrı ayrı ele alındı.
“TBMM eksenli güçlü bir parlamenter rejimi kuracak demokratik hukuk devleti Anayasası için ilk adım” olarak nitelendirilen raporda, “Nitelikli ülke, demokratik toplum, demokratik devlet” kurgusunun ancak, “hukuk devleti, sosyal devlet ve çevre devleti” anlayışı ile gerçeklilik zeminine oturtulabileceği belirtildi.
PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞTE ÜÇ AŞAMA
Rapora göre demokratik hukuk devletinin parlamenter rejim/sistem ekseninde güçlü bir biçimde kurulmasına yönelik Anayasa değişikliği üç aşamalı bir ön çalışmayı gerektiriyor. Birinci adım, öngörülen değişikliğin düşünsel alt yapısını, ikinci aşama “demokratik devlet” ekseninde parlamenter rejimin anayasal çerçevesini oluşturacak olan “yasama-yürütme-yargı” ile sınırlı bir anayasa taslağı yazımı, üçüncü aşama ise hak ve özgürlükleri de kapsamına alan değişiklikler bütününü yansıtan bir taslağın en geniş katılımla yazılması ve tartışmaya açılması olarak sıralandı.
Raporda “Cumhuriyetin temel organları için Anayasal öneriler” kapsamında Yasama, yürütme ve yargıya ilişkin öneriler üç ayrı başlık altında özetle şöyle yer aldı:
CUMHURBAŞKANI YETKİLERİ DARALTILMALI, SİYASİ PARTİ İLİŞİĞİ KESİLMELİ: Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri, parlamenter sistemle uyumluluk hedefinde daraltılmalı. Cumhurbaşkanı’nın bütün işlemleri karşı-imza kuralına bağlı olmalı, istisnai nitelikteki tek başına yapacağı işlemler, Anayasa’da sayma yoluyla sınırlı olarak düzenlenmeli. Cumhurbaşkanı’na tek başına OHAL ilan etme yetkisi tanınmamalı. Cumhurbaşkanı’nın, Anayasa andı gereği tarafsızlığı esas olduğundan, varsa siyasal parti ile ilişiği kesilmeli. Parlamenter rejimi tercih eden devletlerin büyük bir kısmı, Cumhurbaşkanı'nın parlamentoca seçilmesini öngörür.
Bakanlar Kurulu TBMM’den güvenoyu almalı, Meclis’e karşı sorumlu olmalı. Başbakan, TBMM üyeleri arasından parlamenter rejim gelenek ve ilkelerine uygun olarak belirlenmeli. Bakanlar, Meclis içinden cinsiyetler arası temsil ilkesi gözetilerek belirlenmeli, Meclis dışından seçim istisna olmalı.
Hükümet istikrarı aracı olarak; kurucu güvenoyu ve yapıcı güvensizlik oyu ile hükûmeti kurmak kolay, düşürmek zor olmalı. Bu amaçla, güvenoyu alınırken, olumlu oyların çok olması yeterli sayılmalı; güvensizlik oyu söz konusu olduğunda ise, üye tam sayısının salt çoğunluğu ya da nitelikli bir çoğunluk aranmalı. Gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilmeli; yeni hükümet kurulması güvence alınmadan düşürülememeli. Bakanlar, başbakan tarafından belirlenmeli. Yeni hükûmet kurulamaması durumunda hükümet bunalımlarının önüne geçilmesi için, en geç 45 gün için hükümet kurulamaz ise, kendiliğinden seçim (otomatik yenileme) devreye girmeli. Hükümetin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi, konusu, sınırları ve süresi yetki kanununda açıkça belirlenmek kaydıyla tanınmalı. Görevdeki bakan veya başbakan Yüce Divan’a sevk olursa, görevi sona ermiş sayılmalı.
Yerel yönetimlerin seçimle gelmiş yöneticileri sadece mahkeme kararı ile görevden uzaklaştırılmalı. Yerel yönetimler, katılımcı demokrasiyi geliştirici ve merkezi yönetimi dengeleyici bir yapıya kavuşturulmalı.
Denetlenebilirlik, Sayıştay’ın bağımsızlığını ve kesin hesap denetiminin etkililiğini gerektirdiğinden Meclis’te ayrı bir sürekli Kesin Hesap Komisyonu kurulmalı, denetimin etkililiği için komisyon başkanı muhalefetten belirlenmeli.
Siyasal partiler yasası demokratik yapıya kavuşturulmalı, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yeniden yapılandırılmalı. Yüzde 10 barajı kaldırılmalı, aday belirleme yöntemleri demokratikleştirilmeli ve yurt dışı seçim çevresi oluşturulmalı. Tek tek her milletvekilinin yetkisi ve gücü artırılmalı. Genel kurul görüşmelerinin bütünü TRT’den ve internetten canlı yayınlanmalı.
YURTTAŞLAR DA YASA TEKLİFİ VERMELİ: Yasa yapımında, hükûmetin yasa tasarısı ve TBMM üyelerinin yasa önerisi (teklifi) hazırlama yetkilerinin yanı sıra, belli sayıda imza toplayan yurttaş topluluklarına da girişim hakkı tanınmalı. Temel hakları ihlal edici olan, bütçeye ağır mali yük getiren öneriler ve dış politika konuları dışında, halkın Meclis’e kanun önerisi verebilmesi usulü getirilmeli.
YILIN 20 GÜNÜNDE YASAMA GÜNDEMİNİ MUHALEFET BELİRLEMELİ: Bir yasama yılında 20 günü geçmemek üzere yasama gündemi muhalefetçe belirlenmeli. Bu sürenin 15 günü ana muhalefet, 5 günü diğer partilerce kullanılmalı. Torba yasa uygulaması kaldırılmalı. Komisyon çalışmaları televizyon ve internet olanaklarıyla canlı yayımlanmalı.
SÖZLÜ SORU, GENSORU YENİDEN GETİRİLMELİ: Sözlü soru önergesi ve gensoru geri getirilmeli, Genel görüşme açılması kolaylaştırılmalı. Yazılı soruya süresi içinde yanıt vermeyen hükûmet üyeleri için yaptırım öngörülmeli. TBMM Başkanı uyarısına karşın, yanıt vermemekte ısrar eden bakan, genel kurula çağrılmalı ve kendisinden gecikme hakkında açıklama yapması istenmeli. Araştırma komisyonlarında tüm siyasi parti grupları eşit şekilde temsil edilmeli. Meclis soruşturma komisyonu, işlevsel kılınmalı, Meclis soruşturması isteme ve karar nisapları denetim olanağı sağlayacak şekilde düşürülmeli.
60 MİLLETVEKİLİ BAKANLAR KURULU’NDAN ÖZEL RAPOR İSTEYEBİLMELİ: TBMM üye tamsayısının onda birine ulaşan milletvekilleri, temel hak ve özgürlüklere ilişkin kanunların uygulanması konusunda Bakanlar Kurulu’ndan özel rapor isteyebilmeli.
TBMM SEÇİMİ İLE GÖREVE GETİRİLENLER GERİ ÇAĞRILABİLMELİ: TBMM seçimiyle göreve gelen TBMM Başkanı, RTÜK üyeleri, Kişisel Verileri Koruma Kurulu üyeleri gibi idari görev ve yetki ile donatılmış makamlarda bulunan kişiler, belli koşulların gerçekleşmesi durumunda, en az seçilmeleri için gerekli oy çoğunluğu ile görevden alınabilmeli.
KABUL EDİLEN YASALARA HALK VETOSU: TBMM’de kabul edilen yasalar üzerinde halk vetosu tanınmalı. Bunun için, öngörülen sayıda imzayı içeren dilekçenin tesliminden sonra, ilgili yasanın tümden veya kısmen yürürlükten kaldırılması amacıyla referandum yapılabilir.
ÖRTÜLÜ ÖDENEK YASAKLANMALI: Bütçe açığı, hazine garantisi, örtülü ödenek ve özelleştirme; nicelik ve nitelik bakımlarından anayasal sınırlara sahip olmalı. Tamamlayıcı ve örtülü ödenek açıkça yasaklanmalı.
HSK YERİNE ADALET YÜKSEK KURULU OLUŞTURULMALI: Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) lağvedilmeli, “Adalet Yüksek Kurulu” kurulmalı. Yargıçlar ve savcılar için olmak üzere iki ayrı daire şeklinde örgütlenecek Kurul üyelerinin yarısı yargıç ve savcılarca, yarısı ise TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilmeli. Adalet Yüksek Kurulu üyelikleri için yapılacak seçimlerde cinsiyet kotası uygulanmalı. Adalet Bakanı ve müsteşarı Kurul’da bulunmamalı, davet üzerine katılmalı. Yargıtay, yeniden düzenlenmeli. Danıştay üyelerinin seçim usulü değiştirilmeli. Sayıştay, yüksek yargı mercii olarak düzenlenmeli.
AYM YENİDEN YAPILANDIRILMALI: Anayasa Mahkemesi, Avrupa modeline uygun olarak 21 üye olarak yeniden yapılandırılmalı, en fazla yarısı nitelikli çoğunlukça TBMM tarafından seçilmeli. TBMM’de grubu olan siyasal partilere ve TBMM üye tam sayısının 10’da 1’ini oluşturan milletvekillerine dava açma yetkisi verilmeli. Yüce Divan yetkisi Anayasa Mahkemesi’nden alınmalı; Anayasa Mahkemesi’nin hukukçu üyelerinin ağırlıkta olduğu; Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlarının da katılımıyla desteklenecek, karma bir Yüce Divan modeli geliştirilmeli.
YSK KARARLARI ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRÜLMELİ: Yüksek Seçim Kurulu, seçim yargısı olarak yeniden düzenlenmeli, kararlara karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolu açılmalı.
ÇEVRE YARGISI KURULMALI: Dünya genelinde 2000’den bu yana yaygınlaşan Çevre Mahkemeleri Türkiye’de de kurulmalı. Çevre devleti anlayışına uygun olarak, Anayasa, hayvanın eşya olmadığını kabul edip, hissedebilen canlı varlık olduğunu tanımalıdır ve hayvanların yasaca korunacağını öngörmelidir.
nergis demirkaya duvar