İrem Çiçek babası Dursun Çiçek’i mahkemede böyle savunmuştu
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Ergenekon kumpasında 1515 gün cezaevinde kaldı. Dursun Çiçek ve avukat kızı İrem Çiçek’in 2011 yılında Ergenekon kumpasında mahkeme salonunda yaptıkları savunmaların video kayıtları ortaya çıktı.
CHP’li Dursun Çiçek’in kumpas döneminde en büyük destekçisi aynı zamanda avukatı da olan kızı İrem Çiçek’ti. Dursun Çiçek ve İrem Çiçek’in 2011 yılında Ergenekon kumpasında yaptıkları savunmaların video kayıtları ortaya çıktı.
Oda TV'nin haberine göre Dursun Çiçek savunmasına ceza hukukunu yaşayarak öğrenen bir hukuk öğrencisi olduğunu belirterek başlamıştı. Savunmasında gerçek dışı delillerle tutuklu yargılandığını dile getiren Çiçek, “Biz nöbet tutmaya, yatmaya devam ederiz. Ancak bir Anayasal Kurumu hiç kimse yok sayamaz. O zaman biz de savcılık makamını yok sayarız” sözleri ile mahkemenin usulsüz uygulamalarını dile getirmişti.
Çiçek savunmasında, Genel Kurmay Askeri Başsavcılığı 1 yıl içerisinde 35 kez rapor alırken, 75 bilgisayarı, 24 yazıcıyı incelerken, Özel Yetkili Savcı’nın o sahte planın parmak izi yapılmasını engellemek ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için 4 ay boyunca o planı Genel Kurmay’a göndermediğini ve parmak izi yapılmasına itiraz ettiğini belirtmişti.
“BU ÜLKENİN ÇİVİSİ ÇIKAR”
Son olarak, annesinin cenazesinde de söylediğini yinelemek istediğini belirten Çiçek “Anamın ak sütü kadar masumum” dediği esnada mahkeme başkanının sakin olun sözlerine cevap olarak; “35 sene görev yaptım, cezaevinde emekli oldum, annemin cezaevinden ölüsüne gitmek zorunda kaldım. Bir suçu işlemek için elverişli araçlara sahip olmak lazım, internette başka kaynaklardan alınan yazılar yayınladınız ya da bir liste yapıldı diye sonunda insanları hükümeti devirmeye teşebbüsten suçlayamazsınız, ağırlaştırılmış müebbetle yargılayamazsınız” demişti.
Çiçek, “Bu iddialarla hükümeti devirme suçlaması olmaz, bu ülkenin Genel Kurmay başkanını bu iddialarla Terör örgütü üyesi gösteremezsiniz, bu ülkenin çivisi çıkar o zaman” ifadelerini kullanmıştı.
“BABAMI BELLİ ODAKLARIN PİS ELLERİ İLE HAZIRLADIKLARI KOMPLOLARA KARŞI SAVUNMAKTAN ZÜL DUYUYORUM”
Av. İrem Çiçek’in ise savunması sırasında bugün FETÖ kapsamında tutuklu dönemin özel yetkili hakim ve savcıları için söylediği sözler çarpıcıydı. 2011 yılında henüz davanın 4. duruşmasında bir kumpas davası içinde olduklarını dile getiren İrem Çiçek, FETÖ’yü “Belli odakların pis elleri” olarak nitelemişti.
İrem Çiçek’in savunmasının satır başları ise şöyleydi:
“-Bir deli bir kuyuya taş attı ve Türk milletini peşinden sürükledi.
İşte bu delinin iddiaları...
-Beşiktaş Savcılarının ve kendilerine bağlı emniyet mensuplarının mesnetsiz iddiaları...
- Mart ayında henüz müvekkilimin ismi herhangi bir yerde yer almıyorken nasıl oluyor da Emniyet müvekkilimi dinlemek istiyor. Nereden biliyor 6 ay sonra yaşanacakları?
- Ne yazık ki tarihe gömülmesi gereken bu zihniyet, günümüzde halen daha bu mahkemenin savcısı ve iki üyesi tarafından vücut bulmaktadır. 2011 yılına, 18. yüzyıldan, sadece mahkeme salonunda ki kamera teknolojisi dışında hiçbir farkı olmayan bir yargılama içerisinde, avukatlık mesleğime başlamaktan ve hukukun bittiği, komplocuların bulunmak istenmediği, gerçeklerin üstünün örtüldüğü burada müvekkilim olan babamı belli odakların pis elleri ile hazırladıkları komplolara karşı savunmaktan zül duyuyorum.
- Sözde İrtica İle Mücadele Planının hazırlanarak Erzincan’da uygulandığı iddialarının, uydurma birer safsata olduğu delilleri ile ortaya konulmuştur. Gizli tanıkların aslında tanıklık yapmaktan çok hinlik, hainlik ve sahtekarlık peşinde oldukları ve savcılarında bu mesnetsiz kişilere çanak tuttuğu sabittir.
- Tarafsız insanlar tarafından yürütülen, normal bir yargılamada, bugüne kadar gerek müvekkilim tarafından gerekse tarafımızdan yapılan savunmalar ve ortaya konulan delillerle bir kişinin 10 aydır tutuklu yargılanması mümkün değildir. Ancak mahkemenizde yerleşik içtihat haline gelen Tutuklama cezasına gelince, bizler savunma makamı olarak aldığımız hukuk eğitiminde bu mahkemenin şartlarına göre yetiştirilmediğimizden bunun ne demek olduğunu bilemiyoruz. Sanırım aynı dilden konuşamadığımız içinde müvekkilim tutuklu yargılanmaya devam ediyor.”
Av. İrem Çiçek’in duruşmadaki taleplerinin hiçbirini karşılamayan mahkeme üyeleri ve savcılarından bir kısmı şimdi tutuklu. Kaçma şüphesi ile tutuklama kararları veren hakimlerin bir kısmı ise firar etti.