Çok konuşulan mozaiğin tercümesi bitti!
Hatay'da nisan ayında bulunan ve üzerinde Grekçe 'Neşeli ol hayatını yaşa' yazdığı anlamı çıkarılan mozaikle ilgili olarak Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Nilüfer Sezgin ile birlikte rapor hazırlayan Hatay Mustafa Kemal...
Her yanından tarih fışkıran ve yerleşim alanlarının önemli kısmı SİT alanı olan Antakya’nın İplik Pazarı mevkiinde 2013’ten beri yürütülen kazı çalışmaları sırasında 3 ay önce bir mozaik bulundu. Roma döneminde Antiocheia olarak adlandırılan antik kentin bir mahallesinde bulunan mozaiğin üzerindeki yazı ‘Neşeli ol, hayatını yaşa’ şeklinde değerlendirildi. Mozaik bir anda kamuoyunun merakını toplarken, yazısı ile ilgili farklı tercüme yorumları da yapıldı. Mozaiğin üzerinde tam olarak ne yazdığıyla ilgili Hatice Pamir ile Nilüfer Sezgin’in beklenen raporu da Koç Üniversitesi Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin ‘Adalya’ isimli dergisinde yayınlanarak netlik kazandı.
30 SAYFA
‘Antakya Geç Antik Çağ Konutu Kurtarma Kazısından Güneş Saati ve Ziyafet Mozaiği’ başlıklı raporun Türkçe özet bölümü şöyle:
“Üç mozaik panelin merkezinde: güneş saati önünde duran bir erkek figürü ve eşlikçisi; ikinci panelde kısmen koruna gelmiş elinde ikili çubuktan oluşan bir alet tutan Afrikalı figürü ve üçüncü panelde bir yastığa dayanmış hafif uzanmış, bir elinde içki kabı tutan iskelet, şarap amphorası ve ekmek tasvirleri işlenmiştir. Merkez paneldeki güneş saati ve üzerinde Q (Theta) harfi, ‘Trekhe Deipnos,Yemeğe Koş’ yazıtı ve acele içinde erkek figürü, arkasında eşlikçi figürü ve ‘Akairos, uygunsuz zaman’ yazıtı ile davetli olduğu yemeğe yetişmek için saate bakarak acele ile koşuşturan bir kişinin yemeğe saatinde yetişme çabası gülünç bir şekilde yansıtılmaktadır. Bu telaş içindeki figür ve konu Menander’in oyunlarında tasvir edilen ‘Akşam yemeğini kovalayan parazitler’ sahnesi olarak yorumlanmaktadır. Afrikalı figürün yer aldığı panelde, merkez panel ile ilişkili, Roma sosyal yaşamında akşam yemeğine katılmadan önce hamama gitme konusu işlenmiştir. Üçüncü panel ise bir yastığa rahat bir şekilde uzanmış elinde içki kabı tutan bir iskelet, şarap ve ekmek tasviri, ‘Euphrosinos, Neşe’ yazıtı ile convivium ziyafet konusu işlenmiştir. Roma dünyasında, ziyafetlerde hayatın güzelliğini ve sevincini coşkusunu göstermek için ölüm temasını işleyen iskelet tasvirleri ziyafet salonlarında kullanılmıştır. Bu panelde banquet sahnesindeki insan iskelet figürü, şarap ve ekmek ve sahnenin üstündeki yazıt ile bir convivium sahnesi, ölümün sonsuzluğuna karşı, hayatın neşesine katılmak gerektiği anlatılmaktadır. Üç konu ile günlük yaşamın anlatıldığı paneller gerek konusu gerekse farklı üslup ve tekniği ile özgün bir yere sahip olmakta ve Antakya mozaik repertuarına yenilik katmaktadır. Paneller, Antik Çağ’ın ünlü paraziti Chairephon’un yemek ziyafetine katılması konusundan esinlenmiş bir figür olan ‘Bir parazitin yemeğe katılma’ karar anı, zenci figür ile ‘Hamam teması’ ve banquet yapan iskelet figürü ile ‘Convivium’ sahnesini konu edinmekte, o dönemdeki Roma sosyal hayatını ironik bir anlatımla yansıtmaktadır.
Geç Antik Çağ Antakyası’nın evlerinin mozaik taban kaplamalarında, Klasik ve Hellenistik edebiyatın epik ve tragedyalarından alınma edebi, teatral ve mitolojik konular, Hellenistik yazın sanatının görsel sanat üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Figüratif panel içerdiği konuları, stilistik ve ikonografik eğilimi bakımından Antakya mozaiklerinde hakim olan M.S. 3’üncü ve 4’üncü yüzyıl özelliklerini göstermektedir.”
“BUNLAR KONUŞAN MOZAİKLERDİR”
Raporla ilgili açıklamalarda bulunan Hatice Pamir, mozaiğin 3 parçadan oluştuğunu, bulunduğu kontekstle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek DHA’ya şunları söyledi:
“3 tane yazıt var. Güneş saatine bakan figürün üzerinde ‘Yemeğe koş’ yazıyor. Onun arkasındaki figürde ‘Uygunsuz zaman uyarısı yapan’ bir figür olarak yorumladık. 3’üncü sahnesinde ise uzanan bir iskelet motifi üzerinde sadece ‘Neşe’ yazıyor. Fakat bir yazıt, bulunduğu kontekstle birlikte değerlendirilir. Siz orada sadece ‘Neşe’ yazıyor diyerek onu o şekilde çeviremezsiniz. Zaten o nedenle de 30 sayfa tuttu bunun çevirisi. Orada ‘Neşe’ yazıyor ama kontekstiyle ziyafet sahnesini anlatıyor. Orada o yazıtın kullanılmış olması ziyafet sahnesiyle ilgili bir dileğini ifade ediyor. ‘Neşelen, neşe duygusunu yaşa’ duygusunu ifade ediyor her üçünü de birlikte değerlendirdiğimizde. Aslında bunlar konuşan mozaiklerdir. Hikaye anlatıyor. O dönemi, o dönemin insanın duygularını, geleneklerini ve göreneklerini anlatıyor. Yazıtın üstünde tek başına ‘Neşe’ yazsa başka bir anlam, bir resimle birlikte kullanılıp, bir kontekst içerisinde, bir bağlam içerisinde kullanılırsa başka bir anlam olarak yorumlanıyor. Dolayısıyla orada iskelet motifiyle bir metafor yapıyor. Yani bir tarafta canlan, neşelen diyor, diğer tarafta iskelet motifi kullanıldığında biz onu ‘Neşeye davet’, ‘Neşelenmeye davet’, ‘Neşeli ol’ yorumlarında bulunduk.”
‘NEŞELİ OL, HAYATINI YAŞA’ YORUMU YANLIŞ OLMAZ
Mozaik ilk bulunduğunda ‘Neşeli ola hayatını yaşa’ diye yorumlandığını hatırlatan Pamir, şöyle devam etti:
“Yanlış bir şey değil. Neşeye çağrı nedir? Türkçeye çevirirseniz ona da gelebilir. Yani ‘Neşeli olan’, ‘Neşelen’ anlamına da gelebilir. ‘Neşeli ol hayatını yaşa’ diye de yorumlanabilir. Neşeye çağrı, neşeye davet. İskelet motifini kullanmakla ölüm temasını da kullanmış oluyor. hem yaşama temasını hem ölüm temasını. O zaman ikisini birlikte düşündüğümüzde böyle yorumlanabilir. ‘Neşeli ol, hayatını yaşa’ yorumu çok da yanlış çıkmaz. Ama tam olarak düşündüğümüzde orada bir neşeye davet, neşeli hayatı yaşamaya bir davet vardır. Bakan kişiye onu tavsiye eder o tasvir.”
DHA