Erdoğan: İstanbul'un Fethinin intikamını almak istiyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un fethinin hesaplaşmasının 563 yıldır bitmediğini belirterek, “Ezanlarımız okunmaya, ay yıldızlı bayrağımız dalgalanmaya devam ettiği sürece bu hesaplaşma bitmeyecek” dedi.
İstanbul’un fethinin 563. yılı sebebiyle Yenikapı’daki kutlamalarda konuşan Erdoğan, İstanbul'u anmadan yazılacak tarihte mürekkebin kuruyacağını belirtti. Erdoğan, “İstanbul’u çekip alırsanız, şairler ilhamsız ve sözsüz, şiirler eksik kalır. İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir, tatsızdır. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun." diye konuştu.
Fethin hesaplaşmasının 563 yıldır bitmediğini ve İstanbul semalarında ezanlar okunmaya, ay yıldızlı bayrak dalgalanmaya devam ettiği sürece bu hesaplaşmanın bitmeyeceğini, hesaplaşmanın devam edeceğinin altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti; “Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler. Onları üzerimize salanların akıbeti de eninde sonunda aynı olacaktır. Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz.”
Fatih, İstanbul’u fethederken ihtiyacı olan toplardan güllelere, hücum kulelerinden gemilere kadar her şeyin birçoğunu bizzat kendisinin tasarlayıp yaptığına dikkat çeken Erdoğan, “Eğer fetih için diğer devletlerin imkanlarına, teknolojilerine, araçlarına ihtiyacı olsaydı, Fatih, o güne kadar aynı niyetle gelenlerin yaptığı gibi İstanbul’u uzaktan seyreder, geri gider. İşte bu anlayışla Türkiye’de iktidarda olduğumuz 13 yıl içerisinde cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik. Bize ne dediler? 'Boğazın altından tünel, metro yapamazsınız' dediler. Niye yapamayalım? Benim ecdadım Osmanlı, projesini yapmış. Osmanlı, projesini yapmış, bunlar 'Yapamayız' diyorlar. Ne oldu yaptık mı? Yaptık.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Meclis’te PKK istemiyoruz” sloganlarına, “Dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklif görüşüldü ve 376 kabulle geçti. Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibarıyla bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığında. Bundan sonra kalan yargının, yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah'ın izniyle yerine gelecek." ifadelerini kullandı.
'BU ÜLKEDE KÜRT SORUNU YOK, TERÖR SORUNU VAR'
Gezi olayları sırasında duvarlara “Zulüm 1453’te başladı” ifadesinin yazıldığını hatırlatan Erdoğan, “Ankara’da ODTÜ önünde Malazgirt Bulvarı’nın açılışını engellemek için Bizans askerlerinin miğferlerini giyerek güvenlik güçlerimize saldırmışlardı. Bölücü terör örgütünün güdümündeki partinin eş genel başkanı, İTÜ’ye gittiğinde kendisini Pontus soykırım mesajıyla karşılamışlardı. Terör örgütü, Güneydoğu bölgemizde eylemlere başladığında İlk hedeflerinden biri ne olmuştu? Tarihi camilerimiz olmuştu. Bunlar, Diyarbakır’da Kurşunlu Camii’ne kurşun sıkmışlardı. Bunların hepsi de aynı nefretin, aynı kinin, aynı sancının ürünüdür. Bunların başındakiler, Zerdüşt inancına mensuptur. Bunların bizim dinimizle uzaktan yakından alakaları yok. Ama benim saf Kürt kardeşlerim bu oyuna geliyorlar. Diyorum ki bu oyuna gelmeyin. Çünkü bu ülkede Kürt sorunu yok, bu ülkede terör sorunu var terör. İşte şuanda Silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, korucularımızla operasyonlar yürüyor ve Allah’ın izniyle Güneydoğu’da Doğu’da bütün bu bölgelerde bu operasyonlar huzuru, mutluluğu, refahı getirinceye kadar devam edecek.” dedi.
İslam medeniyetinin bin 400 yıllık ışığının hala birilerini rahatsız ettiğini, Anadolu coğrafyasındaki Türk varlığını hala kabul edemeyenler olduğunu belirten Erdoğan, “Fethin 600 yıla yaklaşan acısının da hala taze olduğunu görüyoruz. Biz unutsak da onlar unutmuyor, biz uyusak da onlar uyumuyor. Biz kendilerine ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onlar asıl hedeflerinden, asıl niyetlerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de unutmayacağız, onun için uyumayacağız, onun için kendimiz olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de olanları görüyorsunuz. Ne işi var orada Rusya'nın, ne işi var orada İran'ın, ne işi var orada terör örgütünün sözde armalarıyla donanmış Amerika askerlerinin ? Amacınız DAEŞ terör örgütüyle mücadele ise bunun yolu Suriye'nin masum insanlarını katletmek, onlara her türlü zulmü ve acıyı reva görmek değildir. Kardeşlerim, bunun yolu, öncelikle Suriye halkını zalim Esed'den ve onun eli kanlı rejiminden kurtarmaktır. Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir. Arkasından da yine Suriye halkının tarihine, kültürüne, tercihlerine uygun yeni bir devlet yapılanmasını süratle oluşturmaktır. Rejim, DAEŞ ve PYD terör örgütü, birbirlerini besleyen, birbirlerini destekleyen, birbirlerine yol açan üçlü bir sac ayağı haline dönüşmüştür. Biri olmadığında diğerlerinin ayakta kalması mümkün değildir. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destekliyor. Kardeşlerim, DAEŞ denilen maşa örgütü öne sürerek, Suriye'yi kana ve ateşe boğanlar, tarihin en büyük yıkımına uğratanların asıl amacı çok açıktır. Aynı şekilde PYD denilen terör örgütünü kullanarak güney sınırlarımızı kuşatmaya çalışanların amacının Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile bağlarını kopartmak olduğu ortadadır."
Erdoğan konuşmasının ardından vatandaşlarla tokalaşıp protokoldeki yerine geçtikten sonra Türk Yıldızları gösterisini izledi. Diriliş dizisi oyuncuları Bamsı Beyrek rolündeki Nurettin Sönmez ve Turgut Alp rolünü canlandıran Cengiz Coşkun Orhan Seyfi Orhon’un İstanbul’un Fethi’nin 500. Yıl etkinliklerine ithaf ettiği şiirini okudu.
Cihan CİHAN