Erdoğan: Beton beton beton... Orada ruh yok huzur yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Külliye'de düzenlenen Şehircilik Şurası'nda konuştu.
Beştepe'deki Şehircilik Şurası'nda konuşan Erdoğan, İstanbul'daki betonlaşmayı "Yeşillik arıyorsanız mezarlıklarda bulursunuz" sözleriyle eleştirdi. Yeni AKM projesini eleştiren Mimarlar Odası'na da tepki gösteren Erdoğan, "Nereye müracaat ederseniz edin, 2019 AKM'nin bittiği yıl olacak" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Şehircilik Şurası'na katıldı.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Çarpık kentleşme, çevre kirliliği, sosyal buhranlar, yıkıcı rekabet savaş ve terör olayları modern insanın tasavvurunda meydana gelen köklü değişiliğin tezahüründen başka bir şey değildir. Bu değişikliği en fazla hissettiğimiz alanların başında şehircilik geliyor.
94'te İstanbul Belediye Başkanı olduğumda 640 bin gecekondu vardı. Nüfus o zaman 8 milyondu. Görevi bıraktığımda gecekondu sayısı 110 bine düşmüş bunlar içinde kaçak yapılaşma da var. O günden bu güne gerek gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma devam ediyor. Şehirleri inşa ederken onlara kendi ruhumuzdan da üflememiz gerekir.
Bu imar bu kadar önem arz ediyor. İnsan inşa ettiği şehirlerde kendini de ortaya koyar. Şehirler kurucu ve sakinlerinin aynası gibidir. Hayata nasıl bakıyorsak yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz.
Zihinsel yozlaşmanın menfi etkisini en çok çarpık şehirleşmede görüyoruz. Şimdi yeşillik arıyorsanız mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz. Bunun dışında maalesef bu tür sıkıntıları yaşıyoruz. İstanbul'da selviyi bulacaksan Karacaahmet Mezarlığı'nda bulursun, onun dışında bulamazsın o hale geldik.
"GÜNÜMÜZ ŞEHİRLERİ HUZUR VERMİYOR"
Bugünkü şehirlerimiz insan fıtratını değil bireysel hırsları merkeze alan bakış açısıyla inşa ediliyor. İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer zamanla insanın zindanı haline dönüşüyor. Bu sebeple günümüz şehirleri insana huzur vermiyor. Bu konuda tüm belediyelere önemli işler düşüyor.
Efendim Amerika'nın Manhattan'ı var. İyi de Manhattan'da ne var. Güneşten nasibini almamış, ruh yok ruh. Karanlık bir dünyayı orada görürsünüz. Onun için paralı olanlar Manhattan'ı tercih etmez, New York'un kenarlarını tercih eder.
"KISA SÜREDE ÇÖZÜM KOLAY DEĞİL"
Şehircilik konusunda bir çok açıdan iyi bir konumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Son 15 yılda ülkemizdeki 81 vilayetimizin sorunları için tarihi adımlar attık. Artan araç sayısına rağmen trafik sorununu büyük ölçüde azalttık. Köklü sorunların kısa sürede çözümü kolay olmuyor.
İstanbul Belediyesini devraldığımızda patlayan çöplükler, akmayan sular, kokudan yaklaşılamayan Haliç vardı. Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul ve Ankara da üzerine karbonmonoksit yağan bir şehir durumdaydı. Metro ve tünellerin hayal olduğu şehirlerimizden isyan sesleri yükseliyordu.
Sadece bugün Ankara, İstanbul ve ülke genelinde milyarlarca fidan ve ağaç dikimini gerçekleştirdik. Bunları hal yoluna koyduk. Daha da iyi olacak. Bunları kontrollü bir şekilde sürdürüyoruz. Zaman zaman TOKİ'yi eleştirenlere rastlıyoruz. Mahalle kültürü yok oluyormuş, binalar çok yüksemiş bunları söyleyenlerin milletten haberi yok.
TOKİ gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak kentsel dönüşüm değişimini gerçekleştiriyor. Kendileri 30-40 katlık rezidansta oturup kapı komşularının adını dahi bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmeleri kadar boş bir iş olabilir mi? Ömürlerinde bir kez olsun kışın ısınmak için soba yakmamış, her yağmurda çatısı akmamış olanların gecekondu hayatının erdeminden bahsetmeleri riyakarlıktan başka bir şey değildir. Hayatlarında bir tek ağaç dikmediği, bir tek ağaç sulamadığı halde dünyanın en çevreci insanı geçinenleri artık dikkate almıyorum ve almayacağız.
MİMARLAR ODASI'NA AKM TEPKİSİ
İstanbul'da AKM'nin projesini takdim edersiniz, ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili de müracaatta bulunur. Ne yaptınız siz bugüne kadar? Onu söyleyin. Nereye müracaat ederseniz edin, biliniz ki inşallah 2019, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin, o dev opera binasının bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar çırpının, istediğiniz kadar yatın, ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Bedeli neyse onu yapacağız.
Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin asıl derdi, büyükşehirlerin, özellikle de kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Lafa gelince halkçılığı kimseye bırakmayanlar, milletle aynı yollarda yürümeyi, aynı mekanlarda oturmayı, aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar.
Şu binadan başka Türkiye'nin başka opera binası yoktur. Danıştay'ına varıncaya kadar hepsi kararlarını verdiler. Buralar bizim için yapılan yerler değil ki bugün varız yarın yokuz. Bizim derdiniz bu kubbede hoş bir seda bırakmak.
Başka ülkelerden devlet başkanları geldiğinde biz onları burada (Beştepe) karşılıyoruz. Başbakanlığım döneminde devlet başkanları geldiğinde caddede karşılama töreni yapıyorduk. Göğsümüzü gere gere bu tür törenleri yapıyoruz."