Erdoğan yeni yasakları açıkladı: Saat 22'de kapanacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni koronavirüs önlemlerini açıkladı. Erdoğan depremde hayatını kaybedenlerinin sayısının 110'a, yaralıların ise 1027'ye çıktığını duyurdu.
Erdoğan, koronavirüs tedbirleri kapsamında “Özel sektör ve kamuda esnek mesai teşvik edilecek. Lokanta, berber, havuz ve sinemalar saat 22.00’de kapanacak.” dedi.
Kabine toplantısının ardından açıklama yapan Erdoğan, İzmir depremine ilişkin son bilgileri "Yükselen deniz suyuyla birlikte boğulan bir vatandaşımızla birlikte 110 vatandaşımızın cansız bedeni çıkarılmıştır. Enkaz altından sağ çıkarılan vatandaşımız sayısı şu an itibarıyla 107'dir" ifadeleriyle açıkladı.
Türkiye genelinde 1.5 milyon konutun acil dönüşümünün hedeflendiğini belirten Erdoğan, "Vatandaşlarımızdan kendi oturdukları binaların depreme dayanaklılığı ve gerekirse dönüştürülmesi konusunda daha fazla gayret bekliyoruz. Güçlü bir acil durum altyapısı kurmamız gerekiyor" dedi.
Erdoğan ayrıca, yeni tip koronavirüs vakalarının artışta olduğuna dikkat çekerek yeni kısıtlamalar getirildiğini duyurdu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Deprem anının hemen ardından devletimiz tüm imkanlarıyla İzmirli kardeşlerimizin imkanına koşmuştur. Diğer şehirlerden alınan yardımlarla depremzedelere yardım çalışmaları sürmüştür. 110 kişinin enkaz altından cansız bedeni çıkartılmıştır. Bin 27 yaralımız vardır. Arama kurtarma çalışmalarıyla enkaz altından sağ çıkarılan kişi sayısı 107'dir. İlk depremin ardından bölgede 44'tanesi 4'ün üzerinde olmak üzere 1600'e yakın artçı sarsıntı kaydedilmiştir. Yükselen deniz Sığacık mahallesini 1 metre altından bırakmıştır. 44 tekne karaya oturmuştur.
Bayraklı'da konteynerkent 20 gün içinde hazır olacak.
Bakanlıklarımız ve ilgili tüm kurumlarımız imkanlarını depremzedeler için seferber etmiştir. Yargı yapılan ve yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatmıştır.
Kızılay ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu İzmir halkına destek vermek için gece gündüz sahadadır. Evleri hasar gören, veya evlerine girmek istemeyen depremzedeler için 2700 çadır kurulmuştur.
Yıkılmış veya yıkılacak durumda bulunan binalardaki vatandaşlarımıza 30 bin lira eşya yardımı yapıyoruz. Evlerini taşıyacak mülk sahiplerine 15 bin lira, kiracılara 5 bin lira taşınma yardımı veriyoruz. 29 milyon liralık kaynak gönderilmiştir. İş yeri yıkılan, ağır hasar gören esnafımıza 50 bin liraya kadar hibe desteği verilecektir.
'Deprem konutlarının inşasına 1 ay içerisinde başlanacak'
Deprem konutlarının inşasına 1 ay içinde başlamayı planlıyoruz. Bugüne kadar İzmir'de TOKİ vasıtasıyla yapılıp teslim edilen konut sayısı da 16 776'dır. Sadece 50 yılda yaşadığımız depremler bile karşımızdaki tehlikenin büyüklüğünü göstermeye yeterlidir. İzmir'den önce Elazığ ve Malatya depremlerini yaşamıştık.
Yer kürenin işleyiş kanunlarının neticesi olarak depremlerinin önüne geçemeyiz. Ama felaket öncesinde yapabileceğimiz çalışmalar vardır. Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak, denetimleri sıklaştırarak, insanlarımızı bilinçlendirerek binalarımızı sağlama almak mecburiyetindeyiz. Bu yıl 100 bin konut üretimine ulaştık. Önümüzdeki yıl 100 bin konut üretimini planlıyoruz.
Vatandaşlarımızdan kendi oturdukları binaların depreme dayanaklılığı ve gerekirse dönüştürülmesi konusunda daha fazla gayret bekliyoruz. Vatandaşlarımızın desteğiyle bu çalışmaları hızlandırma bir an önce binalarımızı, şehirlerimizi güvenli hale getirmek zorundayız. İnsanlarımızın canı hiçbir şeyden daha değerli değildir.
5 yılda 1.5 milyon konutun dönüşümünü hedefliyoruz.
'Temenni ederdim ki ana muhalefetin başındaki zat arayıp da 'bize ne düşer', bunu sorsun'
Dayanışmaya kardeşliğe en çok ihtiyacımız olduğu günlerde provakatif ve yalan haberlerle gündemi zehirlemeye çalışanların ortaya çıkmasıdır. Kızılay'ın deprem bölgesinden olmamasından, deprem zedelere çadır verilmemesinden sosyal medyadaki birçok yalan tedavüle sürülmüştür. Daha bu sabah bir evladımızı yıkıntılar altından çıkarmanın sevinici yaşadığımız bir günde, enkazların hala kaldıralamadığından şikayetçi olacak kadar cahil, izansız, vicdansız bir kişiyle deprem tartışması yapmak millete zulümdür.
Deprem gibi ortak bir acıyı istismar edenlerin insanlıktan nasibini almamış kalbi kin ve nefretle kararmış mahluklar olduğuna inanıyorum. Kabinemle toplantı yaptık. İzmir Büyükşehir Belediye başkanı da oradaydı. Çünkü değerlendirmeleri iyi yapmak lazım. Biz Kabine yönetmiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyetini yönetiyoruz. Rabbimden ülkemizi her türlü felaketten, salgın hastalıktan korumasını niyaz ediyorum. Temenni ederdim ki muhalefetin başındaki zat "Bize ne düşer" sorusunu sorsun.
Temenni ederdim ki ana muhalefetin başındaki zat arayıp da 'bize ne düşer', bunu sorsun. Ana muhalefetin başındaki bu zat bu yalanları bırakmadı, hâlâ devam ediyor. Deprem gibi ortak bir acıyı istismar edenlerin, sıfatları ne olursa olsun kalbi kin ve nefretle kararmış mahluklar olduğuna inanıyorum. Daha bu sabah bir evladımızı canlı olarak çıkarmanın sevincini yaşadığımız bir günde, enkazların hâlâ kaldıramadığından şikâyetçi olacak kadar cahil, izansız, vicdansız bir kişiyle deprem tartışması yapmak millete zulümdür.
'Özel sektör ve kamuda esnek mesai uygulaması teşvik edilecek'
Türkiye bazı şehirlermizde zaman zaman endişe verici artışlara rağmen genel olarak kontrollü bir süreç yaşıyor. Sağlık altyapımızın gücü, sağlık çalışanlarımız sayesinde bu alanda herhangi bir sorunla karşılaşmadık.
Kendi geliştirdiğimiz aşıları, bahar aylarıyla birlikte vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız.
Paket servis hariç lokantalar, berberler, halı sahalar, sinemalar, havuzlar, nikah salonları, kafeler saat 22'de kapanacak.
Özel sektör ve kamuda esnek mesai uygulaması teşvik edilecek.
(Yüz yüze eğitim) Salgının seyrine göre, önümüzdeki haftalarda diğer sınıfların durumlarını değerlendireceğiz
'Sanayi üretimimiz ve perakende satış hacmimiz arttı'
3. çeyrekte sanayi üretimimiz ve perakende satış hacmimiz bir önceki çeyreğe göre yüzde 30 arttı. Aynı şekilde ekonomik güven endeksindeki artışta yüzde 30'u aştı. Yılın ilk 9 aylık döneminde ise konut satışlarımız 1,2 milyon adede ulaştı. İhracatta ise yeni bir rekor geldi. Ekim ayı ihracatımız yüzde 5,6 artışla 17 milyar 333 milyon doları bularak tüm zamanların rekorunu kırdı. Pek çok firma ihracat talep vermekte zorlanıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ihracat oranını çok ciddi düştüğü salgın döneminde Türkiye'nin böyle bir yükseliş göstermesi geleceğimiz adına ümit vericidir.
'Küçücük bir hadisede bile müslümanlar hedef gösteriliyor'
Bu zihniyet son 30 yılda Irak'ta 2 milyon, Suriye'de 1 milyon Bosna'da yüzlerce insanın ölümüne yol açmıştır. Asırlardır sürdürdüğü sömürgenin çatırdadığını görüyorlar. İslam'a saldırı öyle bir noktaya geldi ki küçücük bir hadisede önüne arkasına bakılmadan Müslümanlar hedef gösteriliyor. Dün gece Viyana'da yaşanan kanlı saldırıyı samimiyetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Avusturya halkına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Avrupa'nın bir kısmı İslam'ı yeniden tanıma ve biçimlendirme teşebbüsüne girecek kadar sınırları zorlamaktadır. Üstelik bu yaklaşım yeni de değildir. Dünyada her inanç grubu sayıca artıyor. Ama İslam'a yönelişte büyük bir sıçrayış var. Bu gelişme Müslümanların her alanda ezildiği, sömürüldüğü bir süreçte yaşandı. Elbette Asya'nın Afrika'nın Akdeniz'in tabi zenginliklerini, stratejik gücünü de unutmamak gerekiyor.