Darbeciler, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni neden vuramadı?
Ankara'da; paralel cuntanın darbe girişimi nedeniyle 15 Temmuz Cuma gününü 16 Temmuz Cumartesi gününe bağlayan gecenin ilerleyen saatlerinde ve sabaha karşı savaş meydanı görüntüleri yaşandı.
Darbeciler, hava unsurları ile Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne de hava saldırısı düzenlemeyi planladı. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın yerden havaya atış yapan uçak savar silah sistemleriyle korunması nedeniyle savaş uçağı ile helikopter, yerleşkeye fazla yaklaşamadı.
Ankara'da, Cuma akşamı savaş uçaklarının alçak uçuşu ve tankların sokağa çıkması ile başlayan darbe girişimi, gece yarısından sonra sabaha karşı katliam görüntülerine sahne oldu. Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekât Dairesi Başkanlığı'na savaş uçağının yanı sıra helikopter ile de saldırı düzenlendi.
Ardından yine Gölbaşında bulunan Emniyet'in havacılık dairesi hedef alındı. Burada emniyetin helikopterini uçurmaya hazırlanan beş polis askeri helikopterden yapılan atış ile vuruldu. Ankara Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT Yer İstasyonu Kampüsü'ne de helikopterle saldırı düzenlendi. MİT'in yeni mahalledeki kampusüne de, hava saldırısı düzenlendi.
Meclis'e ise sabaha karşı aralıklarla savaş uçakları ve tanklar tarafından tarafından 10 bomba bırakıldı. Saldırı yapan iki helikopter, Eskişehir'den havalanan uçaklar tarafından düşürüldü.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de ilk andan itibaren hedefteydi. Külliye'ye hareketin başladığı sıralarda silahlı saldırı yapıldı. Daha sonra Külliye'ye giren askerler buranın yönetimini almaya çalıştı ancak çıkan çatışmanın ardından gözaltına alındı. Sabah saatlerinde ise savaş uçakları tarafından Külliye'nin bulunduğu noktaya atış yapıldı.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NI UÇAK SAVAR SİLAHLARI KORUDU
Alınan bilgilere göre, darbecilerden emir alan helikopter, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine yönelerek yakın saldırıda bulunmayı hedefledi. Ancak Cumhurbaşkanlığı, uçak savar silah sistemleri ile korunuyordu. Bu nedenle darbecilerin hava unsurları, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine fazla yaklaşamadı.
Aydın Hasan – milliyet