Davutoğlu'ndan yeni parti için flaş açıklama: Başladık..
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir etkinlikte yeni kuracağı partiyle ilgili konuştu. "Yeni hareketimizin partiye dönüşmesi için tüzük çalışmaları yapılmasına karar verdik. Farklı fikirlerde olduğumuz isimlerle görüşmelere başladık." dedi.
Ahmet Davutoğlu, Manisa Dostları Platformu Buluşmasında konuşarak, "Yeni hareketimizin partiye dönüşmesi için tüzük çalışmaları yapılmasına karar verdik. Geçmiş zamanlarda farklı fikirlerde olduğumuz isimlerle görüşmelere başladık. Herkesle istişare yapıyoruz. Tabi bizimle konuşmaya yüreği olanlarla." dedi.
Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
"GÜVENLİ BÖLGE TEZİ BİZİM TARAFIMIZDAN SAVUNULDU"
Suriye rejimi kendi halkına zulmedene kadar Şam'a 50'den fazla ziyarette bulundum. Şam barış diyarı olmalıdır dedim. Emeklerimiz, hedefimiz orta doğu halkları arasına bir hançer saplanmasın diyeydi. Suriye'de bir kavgayı önlemek için çok çaba sarf ettik. Suriye yönetimine hep barış tavsiyesinde bulunduk. Suriye'de olaylar henüz başladığında Esad'dan bir talepte bulunmuştuk. Ne olur bu orduyu kendi halkınıza karşı kullanmayın dedik.
Maalesef bize verilen bütün sözlere rağmen Suriye'nin bütün şehirlerinde katliamlar başladı ve yeni bir Suriye politikası tesis etmemiz gerekti. O gün bizim tarafımızdan savunulan güvenli bölge tezi bugün uluslararası toplum tarafından kabul edilir bir hale geldi.
3.5 yıl boyunca bize söz hakkı verilmeksizin Suriye tarafında yaşanan bütün aksaklıklar tarafımıza yazıldı. Şimdi soruyorum, savunduğumuz 'güvenli bölge' yanlış mıydı?
"MESELE BAŞARI YA DA BAŞARISIZLIK MESELESİ DEĞİL"
Bugünlerde birileri geçmiş dönemi eleştirdiklerinde 'Davutoğlu dönemi' diyorlar. Övünmek istediklerinde 'AK Parti iktidarı' diyorlar. Bu adalet midir? Mesele bir başarı, başarısızlık meselesi değildir. Bizler devlet adamıyız. Bir başarı varsa devletimize aittir, başarısızlık varsa hepimize aittir.
Kimin ne hesabı varsa, özgür ve hür bir basın nerede isterse tartışmaya hazırız. Bizim her soruya cevap verecek yüreğimiz var. Suriye'de halkını katleden rejimi suçlamayanlar, Türkiye ile Suriye arasında kalıcı barış için çaba sarf eden bizleri suçluyorlar.
Bir Ramazan günü Suriye topçuları Hama'da camileri bombalayınca Esad'a saatlerce dil döktüm. Suriye'yi çok iyi tanıdığımız için bu kardeş topraklarda kan akmasın diye saatlerce konuştuk. Ateşkesle birlikte güvenlik sağlandıktan sonra bölge içinde etkin ve katılımcı bir sivil yönetim kurulmalı. Burayı kardeşlerimizle birlikte YPG ve Esad'dan daha iyi yönetiriz. Bunu dünya görmeli.
"O MEKTUP YÜZ KARASIDIR"
Trump'ın Cumhurbaşkanımıza gönderdiği mektup bir yüz karasıdır! Bu devlet, bu millet her türlü çileye katlanabilir ama zillete katlanamaz. Amerikalıların bu tutumlarına mutlaka cevap verilmelidir. Mektup iade edilmelidir. Trump bu alçakça mektubunda iki şeye dikkat çekiyor, ekonomi ve adalet.
Sağlam bir ekonomiye sahip olamazsanız, adaletinizi tesis edememişseniz böyle tehdit ve şantajlara maruz kalırsınız. Eleştirilerimizi aktarırken hiçbirimizin niyeti siyasi partimize zarar vermek veya polemik oluşturmak değildi. Fakat ihanetle, bölücülükle, proje olmakla, ağır ithamlarla karşılaştık. İhraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildik.
"BİZİMLE KONUŞMAYA YÜREĞİ OLANLARLA GÖRÜŞMEYE BAŞLADIK"
İhraç istemi sonrasında istişare ederek istifa kararı aldık. Şu anda bizi AK Parti ilgilendirmiyor. Sadece ve sadece kuracağımız yeni hareketin doğruları ilgilendiriyor. Yeni hareketimizin partiye dönüşmesi için tüzük çalışmaları yapılmasına karar verdik. Geçmiş zamanlarda farklı fikirlerde olduğumuz isimlerle görüşmelere başladık. Herkesle istişare yapıyoruz. Tabi bizimle konuşmaya yüreği olanlarla!
Bize saldırılar olacaktır. Biz, bize gerektiği gibi vakarla, nezaketle davranacağız. Biz kimseyi dışlamayacağız. Biz bu daralmış siyasetin önünü açacak şekilde özgün, yeni bir siyaseti hayata geçireceğiz inşallah. Bütün kesimlere hitap eden yeni bir yapılanmanın peşindeyiz. Herkesi kuşatacağız, herkesle birlikte olacağız. İlkelerimizle, sağlam adımlarla yere basarak...
Bundan sonra hattı diplomasi yoktur, sathı diplomasi vardır. Satıh ise bütün dünyadır demiştim. Şimdi ise diyorum ki hattı siyaset yoktur, sathı siyaset vardır. Satıh ise bütün vatandır. Allah bizi gönülleri birleştirenlerden eylesin.