Demet Şener: Bu boşanma benim sınavım olsun
Geçtiğimiz haftalarda 40 yaşına giren Demet Şener, yayın hayatına yeni başlayan kadın dergisi Women’s Style Türkiye’nin ilk sayısı için objektif karşısına geçti.
İki hafta önce 40 yaşına bastınız. Simgesel bir anlamı var mı sizin için?
- Dönüm noktası olduğunu söylüyorlar. Olgunlaştığım, ne istediğimi bildiğim, bazı şeyleri kafamda oturttuğum bir yaş. Bir kadının en güzel yaşlarının başlangıcı. Hem hâlâ genç aslında, hem de daha yapabileceği çok şey var.
◊ Özel bir isteğiniz var mı bu yaştan?
- Aslında istediğim pek çok şeyi gerçekleştirdim. En büyük isteğim çocuklarım çok mutlu olsun, ailem sağlıklı ve huzurlu olsun. İrem 11, Ömer 9 yaşında. İrem tenis takımında, Ömer de babasının basketbol okuluna devam ediyor.
◊ İş hayatıyla ilgili ne tür gelişmeler var?
- Bir senedir Selahattin Dönmez ile NTV’ye “Tam Zamanı” diye bir program yapıyoruz. Selahattin ile Ömer’den sonra doğum kilolarımı verirken tanıştım ve arkadaşlığımız işe dönüştü. Beslenmenin o kadar zor ve komplike olmadığını, belli noktalara dikkat ederek sağlıklı bir hayat sürülebileceğini göstermek istedik. Bir de bireysel beslenme ve hayat tarzı danışmanlığı verme projemiz var. Ben motivasyon koçu olacağım. Demoralize olunan noktalarda devreye gireceğim, danışanları bilinçlendireceğim.
◊ Peki kırılma noktalarınızda sizi yeniden ayağa kaldıran şey ne oluyor?
- Kendi kendimin mentoru oluyorum. Öncelikle kendimi suçlamıyorum. Onu yemem bunu yemem, diyen biri değilim. Bir davete gittiysem, yapılan şeye saygı duyup tadına bakarım.
◊ Kendinizi bir yaşam tarzı gurusu gibi görüyor musunuz?
- Böyle bir şey hayal etmiyorum ama doğru bir örnek olduğumu düşünüyorum. Senelerden beri bu konuları araştırıyorum; spor yapıyorum, yiyecek, içecek ve karışımlar deniyorum. Her gün bir saat spor yapıyorum. Haftanın üç günü yoga, dört günü de özel eğitmenle ağırlık ve kardiyo antrenmanım var.
BAŞIMA BU GELDİ DİYE HAYATA KÜSECEK DEĞİLİM
◊ Çocuklarınız ergenliğe yaklaşıyor, bu sizi korkutuyor mu?
- Şimdilik bir çatışma yok. Hep iyi iletişim kurdum ve özgür bıraktım. Elbette gözüm hep üstlerinde ve her yaptıklarından haberdarım ama bağıran ve cezalandıran bir anne değilim. O güveni verip, sorumluluk almaları taraftarıyım.
◊ İçinden geçtiğiniz hayat tarzı değişikliği ve taşınma, çocukları nasıl etkiledi?
- Biz taşınmadık, babaları taşındı. Babalarıyla her zaman çok yakın ve iyi bir ilişkileri var. Kendi içlerinde eminim bir şeyler yaşıyorlar, hiçbir çocuk anne-babasının ayrılmasını istemez ama hayat böyle. Anne-baba olarak doğru bir şekilde durduğumuza ve onlara pek yansıtmadığımıza inanıyorum. İnşallah bir an önce sonuçlanır. Babalarının evine zevkle gidiyorlar, yeni hayatına da adapte oldular. Tabii ki bilmemeleri gereken şeyler var ama olabildiğince dürüst ve gerçekçi davranıyorum.
◊ İbrahim Kutluay ile 16 senedir birlikteydiniz...
- Hayatımın neredeyse yarısı. Tabii ki insan sarsılıyor ama o dengeleri yeniden kurmayı da öğreniyor. Tam da 40 yaşa denk geldi! Geriye dönüp baktığımda çok güzel çocuklarım oldu, mutlu anne-babanın yanında büyük bir sevgiyle büyüdüler. Belli bir döneme kadar çok mutlu bir evlilik yaşadım, sonra böyle olması gerekiyormuş. Benim elimde değildi. Başıma böyle bir olay geldi diye hayata küsecek değilim. Cesurum bu konularda, başıma gelen neyse kabullenip yaşıyorum. Yaşadığımız her şey birer öğreti. İnsan ilk başlarda çok acı çekiyor ama bunlar da bize bir şeyler öğretiyor.
BENiM iÇiN DARBEYDi AMA BiRiLERiNi SUÇLAMIYORUM
İnsanlar genellikle zorlu dönemlerden geçerken içine kapanır ama sizde tersi olmuş.
- Evet, ben dışarıya açıldım. Kapandığım zor birkaç ay oldu. Bu durumu algılamam, kabullenmem ve yüzleşmem biraz zaman aldı ama çok şükür atlattım. Öyle ya da böyle, başından kötü bir şey geçmeyen kimse yok. Hepimiz birtakım sınavlar veriyoruz, bu da benim sınavım olsun. Çok daha ağır sınavlardan geçenler var. Onların yaşadığının yanında benimki bir hiç. O yüzden bu olayı da bu kadar büyütmek istemiyorum. Yaşadıklarımdan bir mağduriyet çıkarmak asla yapmayacağım bir şey. Tahmin etmediğim bir zamanda oldu ama başıma geleni kabullenip içinden çıkmasını da biliyorum. Benim için darbeydi ama birilerini de suçlamıyorum. Evlilikte birbirimizden alıp vereceğimiz buraya kadarmış...
iBRAHiM’iN ÇOK DOĞRU BiR BABA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
◊ Hayatın size iyi davrandığını düşünüyor musunuz?
- Evet, çok şanslıyım. Çok tatlı iki tane kuzum var bir kere. Evlilikler, aşklar bitebilir ama anne-baba bir çocuğun hayatında çok önemli. Ve İbrahim’in de çok doğru bir baba olduğunu düşünüyorum. Bana yapılan her iyiliğin karşılığını verdim. Bizim camiamızda insanlar için “hep bana hep bana” duygusu yaşamak çok kolay. Sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili planlarım da var, küçük bir grup olarak başladık zaten.