Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na şok sözler: Pervasızca belge sallayan namertler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reza Zarrab'ın ABD'de tanık olarak ifade verdiği davaya değinerek 'dekont' konusuna ilişkin isim vermeden CHP'yi eleştirdi.

Bahçeli "ABD'de kurulan tezgâhın acentesi, tamamlayıcısı, selam mangası gibi hareket ederek doğruluğu yanlışlığı belli olmayan belgeleri pervasızca sallayanlar, Türkiye'ye karşı yeni bir cephe açmak için kollarını sıvayan namertlerdir.

İçlerinde yalan nefreti kopanlar belge de sallasa, ABD'ye el de sallasa, Haçlıların beşiğinde de sallansa, nihai son kendileri adına utanç verici ve nesillerini bile utandıracak bir kokuşmuşluk olacaktır." dedi.

"ULUSLARARASI KUMPASIN HÜKMÜ TÜRKİYE'DE GEÇMEYECEKTİR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, ABD'de Reza Zarrab'ın tanık olarak ifade verdiği davayla ilgili şunları söyledi: "ABD'de kurulan yanlı, yaftalı ve siyasi mahkemelerde Türkiye yargılanmaktadır. Buna razı olamayız, buna sessiz kalamayız, kalmayacağız.

Karanlık ve kaçak bir şahıs, hain ve casus bir suçlu, günlerdir kirli ve aynı zamanda kinli itiraflarıyla ülke kamuoyunu meşgul etmektedir. Türkiye'den nasıl kaçtığı veya nasıl kaçırıldığıyla ilgili spekülasyonlar yapılmaktadır. Türkiye, soytarıların ithamıyla değerinden bir şey kaybetmeyecektir. Aziz milletimiz soysuzların çamuruyla duruşundan ve tarihi vakarından asla vazgeçmeyecektir.

Türkiye'yi sanık, şarlatanı tanık yapan; jürisi alık, niyeti tanıdık, iddiaları sarsak olan sözde bir hukuk sitemi her zaman, her daim ayaklarımızın altındadır, sonuna kadar da nefret ve öfkemizin hışmına uğrayacaktır. Biz demiyoruz ki, ortada suç yoktur.

Biz demiyoruz ki, şarlatan yargılanmasın. Suç nerede işlenmişse yargı mercii, yargı sahası, hukuki sınırlar orasıdır ve bu da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Uluslararası kumpasın hükmü Türkiye'de geçmeyecektir. FETÖ'cülerin intikam arayışları duvara çarpacaktır. Türkiye düşmanlarının hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Başka da yol ve çare yoktur. Çünkü Türkiye'nin ayağına kilit, ali menfaatlerine darbe vurulmak için plan üstüne plan yapılmaktadır. Bunun karşısında Milliyetçi Hareket Partisi duyarsız, duygusuz, tarafsız kalmayacaktır. Tarafımız sonsuza kadar Türkiye Cumhuriyeti'dir."

"BELGELERİ PERVASIZCA SALLAYANLAR NAMERTLERDİR"
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı yakınlarının  yurt dışına para transferi yaptığını iddia ettiği dekontları gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden sert bir şekilde eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

"Tarafımız son nefese kadar Türk milletidir. Zulüm karşısında; ihanet, melanet ve rezaletin kuşattığı bir ortamda tarafsızlık bize göre namussuzluktur.ABD'de kurulan tezgâhın acentesi, tamamlayıcısı, selam mangası gibi hareket ederek doğruluğu yanlışlığı belli olmayan belgeleri pervasızca sallayanlar, Türkiye'ye karşı yeni bir cephe açmak için kollarını sıvayan namertlerdir. İç siyasi hesaplarını ülkemizin karışmasına bağlayan, büyük kongreleriyle ilgili tahkimat yapan, dağınıklıklarını iftira siyasetiyle kapatmaya çalışan işgüzar ve işbirlikçilerin gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır.

Topluma söyleyecek bir şeyleri olmayan, geleceğe anlatacak bir fikir ve siyasetleri bulunmayan aymazlar kafilesi gerilim ve gerginliği kurtarıcı olarak gören noktaya savrulmuşlardır.

Yazıktır bu ülkeye,  vatana, millete.Biz yabancıların elinden su içip çanağından yemlenen çevrelere benzemeyiz. Bizim siyasetimiz ilkelidir, iradelidir. Bizim siyasetimiz ahlaklıdır, anılarımız atimizi aydınlatmaktadır.Bizim siyasetimiz millidir, köksüzlere, kimliksizlere geçit yoktur. Bizim siyasetimiz yalansız, dolansız ve riyasızdır.

Yani düz, dürüst ve dengelidir. Şuuraltı siperlerimizi yağmalamak isteyen ahlaksızlara ise asla müsaade yoktur. Mücadelesiz ve eziyetsiz bir zaferin değeri olur mu? Elbette olmaz.Yorgun siyasetleriyle, ülkeyi karanlık çöllerine çekmeye çalışanlara hoşgörü olur mu? Elbette olmaz, olmayacaktır.

Bu ülkede günahkarların bedelini masumlar ödemeyecektir. Süfli arzular, nefsani istekler ağır bir taş gibi ayağımıza bağlanıp dibe çekmeye çalışsa da, sonuç alamayacaklardır. İçlerinde yalan nefreti kopanlar belge de sallasa, ABD'ye el de sallasa, Haçlıların beşiğinde de sallansa, nihai son kendileri adına utanç verici ve nesillerini bile utandıracak bir kokuşmuşluk olacaktır."

"TEMENNİMİZ BÜTÇE SÜRECİNDEN HEMEN SONRA, HATTA YENİ YILLA BİRLİKTE UYUM YASALARIYLA İLGİLİ İHTİYAÇ VE ZARURETLERİN KARŞILANMASIDIR"

Devlet Bahçeli, Cuhmurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında uyum yasaları görüşmelerine bir an önce başlanması gerektiğini kaydederek son günlerde MHP'ye ilişkin kamuoyunda bazı dedikoduların yayıldığını anımsattı. Bahçeli şöyle dedi:

"Temennimiz bütçe sürecinden hemen sonra, hatta yeni yılla birlikte uyum yasalarıyla ilgili ihtiyaç ve zaruretlerin karşılanmasıdır. Biz 16 Nisan şuuruna bağlı kalarak, uyum yasalarının çıkarılması konusunda uzlaşmacı bir siyasi tavır ve tutum izleyerek, üzerimize düşeni harfiyen yapmanın kararındayız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasi ve hukuki dayanaklarının tam manasıyla tesis edilebilmesi için elimizden gelen çabayı gösterip sorumlu siyaset anlayışımızın gereğini inşallah yapacağız. Uzlaşmadan kaçmadık, kaçmayacağız.Türkiye istikrar ve normalleşmeye kavuşacaktır. Kavuşmak zorundadır. Türkiye, ümit ve temennimiz odur ki, düzlüğe çıkacaktır. Birçok bulanık noktanın aydınlanması ve anlaşılması için ortak akıl ve milli şuur bizim pusulamız, güç kaynağımız olacaktır.

Türkiye'de iktidar malum ve meydandadır. Muhalefet de bellidir. Siyasi sınır ve sorumluluk alanları sandıkla çizilmiştir. Son günlerde gerek televizyonlarda, gerek gazete sütunlarında, gerekse de köşe sahibi kalemşörlerce garip ve tahrik edici bir iddia sürekli ısıtılıp ısıtılıp servis edilmektedir. Partimizle ilgili kurcalama yapan, dedikodu sermayesi üreten çevreler yalanlarına yalan katarak ortalığı karıştırmaya çalışmaktadır. Neymiş, MHP ne derse o yapılıyormuş. MHP iktidara yön veriyormuş.

Altını kalın olarak çiziyor ve buradan sesleniyorum: Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir kısım milletvekili ve yöneticisi kaygılanmasın, korkuya kapılmasın. Beyhude yere onun bunun tezvirlerine aldanmasınlar.

Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten Cumhurbaşkanı'dır, Başbakan'dır, Bakanlar Kurulu'dur ve mesai arkadaşlarıdır.Bunlar da görevlerinin başındadır.Milliyetçi Hareket Partisi şu an için üstlendiği muhalefet görevini 36 milletvekiliyle en etkili şekilde icranın, milli bekamıza, milli tezlerimize, milli hedeflerimize destek vermek için her mücadele ve fedakârlığı yerine getirmenin amacındadır. Hükümete desteğimiz terörle mücadelenin başarıya ulaşması içindir.

Hükümete desteğimiz dış politikada elinin zayıf olmaması içindir. Hükümete desteğimiz küresel ve bölgesel ablukaya karşı milli ruhu sağlam ve diri tutmak, Türkiye'nin köşeye sıkışmasını engellemek içindir. Hiç kimse merak buyurmasın, Milliyetçi Hareket Partisi yerini de, yurdunu da bilir, bilmeye de devam edecektir. Zamanı geldiğinde, şartlar olgunlaştığında neyin nasıl olacağını da herkes görecek ve bizzat şahit olacaktır."

"KADIN CİNAYETLERİ KESİLMEDEN İNSANLIKTAN HİÇ BAHSEDEMEYİZ"
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 83'üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan Bahçeli şunları kaydetti:

"Kadın şiddetine son verilmeden gelişemeyiz, kalkınamayız, adam gibi adam olamayız. Kadın cinayetleri kesilmeden insanlıktan hiç bahsedemeyiz.

Akan kanı durdurmalı, şiddet ve cinayetlere yol açan sosyal, ekonomik, psikolojik açmazları mutlaka rehabilite ve tedavi etmeliyiz. Aksi halde, kadına şiddetin dozajındaki artış, Allah muhafaza, toplumsal huzur, asayiş ve dengeyi hepten mahvedecek, geriye sadece yıkım ve harabeden başka bir şey kalmayacaktır.

Türkiye'nin geleceği kadınlarımızın üstleneceği yapıcı role, yapacakları değerli çalışmalara ve eşsiz fedakârlıklara yakından bağlıdır. Bu itibarla parti olarak her zaman kadınlarımızın yanındayız, her şart altında Türk kadının hak ve hukukunu savunmaya devam edeceğiz. Siyasetten ticarete, sanattan spora, sosyal hayattan kültürel alanlara kadar kadınların var olan sorunlarının çözülmesi konusunda sorumluluğumuz neyi gerektiriyorsa onu inançla ve sabırla yapacağız." dha