"Devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de...!" Bu sözü Çiller'e o mu söyletti?

Dönemin Başbakanı Prof. Tansu Çiller'in Susurluk skandalına karışan bazı şahsiyetlere sahip çıkmak için söylediği sözlerin hayaleti Zaman gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin peşini bir türlü bırakmıyor.

Dönemin Başbakanı Prof. Tansu Çiller'in Susurluk skandalına karışan bazı şahsiyetlere sahip çıkmak için söylediği ünlü "Devlet için kurşun atan da şereflidir, kurşun yiyen de.." sözünün hayaleti, Zaman gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin peşini bir türlü bırakmıyor

Bunun nedeni,  bu sözlerin mimarının Çiller'in başbakanlığı döneminde kendisine danışmanlık yapan Türköne olduğu yolundaki yaygın iddia.
Bu konudaki tartışma geçenlerde Türköne'nin Zaman'daki köşesinde Susurluk ile Ergenekon'un birbirinden ayrı görülemeyeceği, Susurluk'un Ergenekon denen ahtapotun sadece bir ayağı olduğu yolunda bir yazı kaleme almasıyla yeniden alevlendi.
Sabah'ta Umur Talu, Hürriyet'te Ahmet Hakan köşelerinden geçmişte Çiller'e, danışmanı olarak bu sözleri söyleten ve Susurluk aktörlerine destek çıkan bir kişinin şimdi Susurluk'a tavır almasının çelişkili bir tutum olduğunu belirterek, Türköne'ye yüklendiler.
Her iki yazarın eleştirilerinin ardından önceki akşam Can Dündar'ın NTV'de sunduğu "Neden?" programına katılan Prof. Dr. Türköne ise yapılan hatırlatma üzerine bu sözleri Çiller'e söyleten danışmanın kendisi olduğu iddialarını yalanladı.
Türköne, "Çiller'in söylediği sözün bana ait olduğu bir şehir efsanesi.
Bu çok sık tekrarlandığı için inandırıcılık kazanmış olabilir ama bana ait değil. Bir kere siyasi parti liderlerinin söylediği laflar kendilerine aittir."
Türköne'nin bu açıklaması üzerine tabii gözler Çiller'in başbakanlığı döneminde kendisine danışmanlık yapan diğer iki isme döndü; Şükrü Karaca ve Hüseyin Kocabıyık'a. Zira o cümlenin sahibi Türköne değilse, Çiller'in konuşma metinlerini yazan diğer iki isimden ya Karaca ya da Kocabıyık olmalıydı. Bakın Milliyet'in konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan her iki isim de ne dedi:
Karaca: "Birincisi o sözün sahibi söyleyendir, yani Sayın Çiller. Ama yazan kim derseniz benim bildiğim kadarıyla Sayın Türköne'dir. Bunu da sırf 'ilgim yok' dediği için söylüyorum. Yoksa o sözün muhtevasına ben de katılırım. Çünkü o söz kimseyi korumak için değil, ortaya söylenmiş ve şehitleri, gazileri kapsayan bir sözdür. En azından bizdeki karşılığı budur."
Kocabıyık: "Ben bu konudaki tartışmayı bile abes buluyorum, çünkü o söz onu söyleyen devlet adamına aittir. Sayın Çiller'e sorsanız, kendisi de mutlaka 'Bana ait' diyecektir. Ayrıca ortaya söylenmiş bir sözdür. Benim bu tartışma karşısındaki tutumum budur."
En iyisi, eski danışmanları arasında patlak veren bu görüş anlaşmazlığı Tansu Hanım'ın gidermesi herhalde...