Yobaz Akit Yazarı Dilipak ve Cübbeli Ahmet Turkovac Yüzünden Birbirine Girdi

Abdurrahman Dilipak, ‘Cübbeli Ahmet’in yerli Covid aşısı Turkovac’a ilişkin sözlerini eleştirdi. Dilipak'ın eleştirisine Cübbeli Ahmet'ten yanıt gecikmedi.

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, AKP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Abdurrahman Dilipak arasında Turkovac tartışması çıktı.

‘Cübbeli Ahmet’ Kadir Gecesi’ne özel olarak yayınladığı cemaat sohbetleri videosunda, Turkovac, aşısını önererek yeni çıkan bir hastalığa karşı etkili olduğunu öne sürmüştü. Abdulrahman Dilipak ise “Nisan ayı geçti ama bu nisan şakasının kazası olmuş” yanıtını vererek Cübbeli Ahmet Hoca’yı eleştirdi.

“TÜRK AŞISININ ÖNEMİ VAR”

Cübbeli Ahmet, yayınladığı bir videoda “Yeni bir şey çıkmış Çin’de. Bir aya kadar Türkiye’ye geldi gelir diyor profesörler bize. Tehlikeler biraz azaldı. Türk aşısının önemi var. Yetkililerle de görüştüm Turkovac’ın daha etkili olduğu kesin ve sabit. Bunu da olmayanlar olsunlar. Ben de olacağım. Milli aşımız ve güvenilir. Tesiri de yeni varyantlara karşı koruyucu özellik taşıdığını yetkililerimiz bildirdiler” dedi.

“BU NİSAN ŞAKASININ KAZASI OLMUŞ”

‘Cübbeli Ahmet’in söz konusu videosunu altılayarak cevap veren Abdulrahman Dilipak da sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “Hayda.. dünyada ilk. Türkler bunu da başardı. Mikrobu bulmadan aşısını da bulduk. Nisan ayı geçti ama bu nisan şakasının kazası olmuş 🙂 Nasreddin hocaya Allah cc rahmet etsin” dedi.

“EZİKLİK RUHUNUN TEZAHÜRÜ”

Bu sözlere yanıt veren ‘Cübbeli Ahmet’ Dilipak’ın paylaşımını alıntılayarak şunları yazdı:

“Sayın Dilipak, benim Türk aşısını savunmam ile dalga geçerek bazı savurmalarda bulunmuş. Sayın Dilipak! 1993’te gazetecilerin size alay olsun diye uydurduğu sahte ETNODERTİN hastalığı konusunda döktürdüğünüz bilgi ile Aktüel dergisinde cümle âleme kapak olmuştunuz.

Turkovac konusunda benim dayanağım, bilim adamları. Siz duvara dayansanız, o bile 1993’ten beri çökük. Türklerin bulduğu aşıyı küçümsemek herhalde eziklik ruhunun bir tezahürü olsa gerek. Milli başarılara karşı durmayı iyi niyetle asla bağdaştıramayız.”