Diyanet personeli de rahatsız; lüks ve şatafattan vazgeçmiyor

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş'ın ulusal bayramlarda Anıtkabir'e gitmemesi, camilerde Atatürk'ün adı geçen hutbe okutmaması, lüks harcama iddiaları, otomobillerine dair haberler ve eleştiriler gündemde sıkça yerini alırken Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, bir mektupla yaşanan bu durumlara dair rahatsızlığını dile getirdi

Saygı Öztürk'ün aktardığına göre Dİyanet çalışanlarından kendisine ulaşan ileti şöyle:

"Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizin en önemli ve saygın kuruluşuydu. Maalesef son dönemlerde ciddi savrulmalar yaşayarak ülkenin en tartışılan kurumu haline geldi. Bu durum herkesi üzdüğü gibi biz Diyanet çalışanlarını da ziyadesiyle üzmektedir. Bütün bu süreçlere yakinen şahit olan siyaset kurumu ise maalesef bu duruma göz yumarak Diyanet'in daha fazla tartışılmasına sebep oluyor. Olumsuzlukların bizzat şahidi olarak yaşadığımız yıkımın ve üzüntünün izahını kelimelerle ifade etmek bile güç. Diyanet İşleri Başkanının, medyada çıkan haberlerin hepsi doğruyken gazetenizle alakası olmayan sosyal medyada kullanıcısı bile belli olmayan birkaç kişinin uydurmuş olduğu iddialara dayanarak yaşanan hadiseleri örtme gayreti içinde olmasını dini açıdan da anlamakta zorlanıyoruz.


"İktidar cenahından isimlerin hadiselere sessiz kalmasını anlayamıyoruz"
Anlamakta zorlandığımız bir diğer hadise ise lüks ve israf haberleri, usulsüz atama haberleri, toplumun gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu ispatlarcasına yapılan açıklamalar kendilerini rahatsız etmiyor mu? İktidar cenahından isimlerin ya da iktidara yakın gazetecilerin umursamaz bir şekilde hadiselere sessiz kalmasını anlayamıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi herkesin ortak değeri olan bu kurumun yaşadığı sorunları yetki sahiplerinin göz ardı etmesini anlayamıyoruz.

İktidar kanadından kendisine eleştiri gelmediği için her ne haber çıkarsa çıksın lüks ve şatafattan vazgeçmiyor. Bu durum, biz Diyanet personelini ziyadesiyle rahatsız ediyor. 'Benim yüzümden acaba insanlar ve gençler dinden soğuyor mu?' demiyor.

Umarım, bizim de duygularımızı okuyucularınızla paylaşırsınız. 2025 yılının ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ederiz."

Yazının tamamı için tıklayın.