Diyanet Vakfı Şube Başkanı’na bağış paralarını zimmetine geçirdiği iddiasıyla dava

Ankara Başsavcılığı’nın Haymana Diyanet Vakfı’na yapılan bağışları zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla halen Düzce İl Vaizi olarak görev yapan Latif Saygın ve Haymana Müftülük Camii eski imam hatibi Burak Günel hakkında dava açtığı ortaya çıktı.

Saygın’ın Haymana’da ilçe müftü vekilliği ve Diyanet Vakfı Şube Başkanlığı, Günel’in ise vakıf görevlisi olarak çalıştığı dönemde, yardım kampanyalarında toplanan paraları eksik kaydederek “zimmetlerine geçirdiği ve sahte belge düzenledikleri” iddiasıyla açılan davada iki şüphelinin de 14 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede zimmete geçirilen paraların keyfi kullanıldığı, akıbetinin ise bilinmediği anlatıldı.

“Örtülü ödenek oluşturdu”
Nisan ayında açılan dava dosyasına göre, halen Düzce İl Vaizi olarak görev yapan Diyanet Vakfı eski Haymana Şube Başkanı Latif Saygın ile vakıf görevlisi İmam Hatip Burak Günel hakkındaki soruşturma Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerinin 2019 yılında yaptığı ihbarı üzerine başladı. Buna göre iddianamede tespitlerine yer verilen müfettişler, Saygın’ın Haymana’da vaiz, İlçe Müftü Vekili ve Türkiye Diyanet Vakfı Şube Başkanı olarak görev yaptığı 2018 yılında, ilçe müftülüğünce düzenlenen yardım kampanyalarında toplanan yardım paralarını eksik miktarlarda kaydettiği, bazı camilerden yapılan yardım paralarını ise kayda girmeyerek mevzuata aykırı örtülü ödenek oluşturduğunu belirledi.

“67 bin lira keyfi olarak kullanıldı”
Vakıf tarafından kabul edilen bağışlar için kesilen makbuzların birinci, ikinci ve üçüncü nüshalarına farklı isim ve miktarlar yazarak kurumu ve bağışçıları aldatıcı eylemlerde bulunduğu, yapılan bağış ve yardım paralarını amacı dışında kullandığı öne sürülen Saygın’ın, yardım toplama tutanak ve evraklarında da tahrifat yaptığı ve bu şekilde yardım kampanyaları ve yatılı Kur'an Kursu inşaatı için yapılan bağışlardan yaklaşık olarak 67 bin lira parayı keyfi kullandığı, Kur'an Kursu inşaatı için yapılan harcamalara fiş ve fatura almadığı ifade edildi.

“Paraları şahsi hesabına havale ettirdi”
Aynı dönemde Haymana Müftülük Camii İmam-Hatibi olan ve Türkiye Diyanet Vakfı Haymana Şubesinde görevlendirilen Burak Günel’in de yardım kampanyalarında toplanan paralardan kesinti yaptığı, bir kısmı hiç kayda girmediği, bir kısmını ise şahsi hesabına havale ettirdiği belirlendi. Günel’in yardım kampanyalarına ait bazı dosyaları kaybettiği, bağış belgelerinde tahrifat yaptığı ve sonradan tutanak düzenlediği, hatta yardım tutanak listelerine başkaları adına imza attığı belirlenirken, kesinti yaptığı paraları da keyfi olarak kullandığı ve bu şekilde yaklaşık 40 bin liralık bir örtülü ödenek oluşturduğu anlatıldı, paralarının akıbetinin ise bilinmediği vurgulandı.

“Kumbaralardaki paraları uhdesine aldı”
Günel’in, vakfa yapılan bağışlar için kestiği alındı makbuzunun birinci nüshasına gerçek miktarı, ikinci ve üçüncü nüshalarına ise çok daha düşük miktarları yazmak suretiyle yapılan bağıştan kesinti yaptığı, yatılı hafızlık Kur'an Kursu inşaatına destek amacıyla esnaf dükkanlarına konulan yardım kumbaralarını da kontrolsüz/denetimsiz olarak açtığı ve paraları kendi uhdesine aldığı öne sürüldü.

Saygın: Bir kuruş almadım
İhbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan Düzce İl Vaizi Saygın, Haymana’da görev yaptığı dönemdeki harcamalarda, bir önceki dönemde elden ve faturasız yapılan işlemlerin kendi döneminde de devam ettiğini, bu işlerde bilerek veya isteyerek herhangi bir kastının olmadığını ve bir kuruş para almadığını söyledi. Saygın ifadesinde, kurum için gidilecek yerlere dahi hususi aracı ile gittiğini, kazanç elde etme amacı olsa 2018 yılı atama döneminde kendi isteği ile Düzce'ye tayin talebinde bulunmayacağını belirterek, “kursun bir çok giderini ilçe müftüsünün elden ödeme yaparak karşıladığını, bu ödemelerin de gelen bağışlardan ve yardımlardan karşılandığını, vakfa ait hizmet binasının ve Kur'an kursu inşaatının bir çok işlerinde, inşaat yapan kişilerin yarı hatır yarı da hayır işi olarak yaptıkları için herhangi bir belge talepleri olmadan ödeme yapıldığını, bu nedenle ibraz edilebilecek bir belgenin çoğunlukla bulunmadığını” ifade etti.

“Soruşturma benim şikayetimle başladı, sehven kusurum olabilir”
Yapılan harcamalarla ilgili kapsamlı bir tutanak tanzim edilerek soruşturma yapan müfettişlere sunulduğunu, müfettişlerin de soruşturmaya bizzat kendisinin şikayeti üzerine başladığını kaydeden Saygın, “evrakların tutulacağını ve nasıl işleneceğini bilmediğinden sehven kusurunun olmuş olabileceğini, bu olayların işleyişinde kesinlikle kastının olmadığını, olayların iyi niyetinden ve mevzuata hakkıyla vakıf olmamasından kaynaklandığını” söyledi.

“Kredi çektirip ödedim”
Günel ise ifadesinde, “zimmetine para geçirmediğini, zimmetine geçirdiği iddia edilen paraların ıslak imzalı tutanaklarının ve makbuzlarının dosyada mevcut olduğunu” belirterek, dosyada mevcut olan makbuzlarda belirtilen harcamaların tamamının dönemin Haymana Müftüsünün bilgisi dahilinde olduğunu kaydetti. Zimmetine para geçirdiği iddiası nedeniyle kardeşine kredi çektirerek vakfa para yatırdığını söyleyen Günel, suçlamaları kabul etmedi.

14 yıla kadar hapis isteniyor
Davanın iddianamesinde, Günel ve Saygın'ın örtülü ödenek oluşturarak keyfi kullandıkları öne sürülen paraları vakıf hesabına geri yatırdıkları anlatılarak, “sahte olduğu öne sürülen bağış dekontlarının da incelendiği ve dekontlardaki imzaların Saygın ve Günel’e ait olduğu kanaatine varıldığı” vurgulandı. Şüphelilerin böylece kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve zimmet suçlarını işledikleri anlatılan iddianamede, her iki ismin de 14 yıla kadar hapsi istendi. 

Asuman aranca- T24