Dündar: Kayıp Silahlar Ülkenin Bir Numaralı Milli Güvenlik Sorunudur
TELE1’de gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun sunduğu Anında Manşet programında usta gazeteci Uğur Dündar, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in "kayıp silah" iddiaları hakkında yorumda bulundu.
Uğur Dündar, TELE1’in Anında Manşet programında organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker’in kayıt dışı silah dağıtımı yapıldığı iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“20 TUGAYI SİLAHLANDIRABİLECEK KAYIP SİLAH”
15 Temmuz darbe girişiminden sonra kaybolan silahlarla ilgili Dündar, “20 tugayı silahlandırabilecek kadar kayıp silahtan söz ediyoruz. Tugaylar minimum 5 bin askerden oluşur. En az 100 bin kayıp silah söz konusu” diyerek şöyle ekledi:
“Türkiye geçmişte çok kanlı olaylar yaşandı. Biz bu acı tabloyu yaşamış kuşaklar olarak kayıp silahlar dendiğinde tüylerimiz ürperiyor. Ülkeyi yönetenlerin de tüylerinin ürpermesi lazım. Bu silahların günü geldiğinde kime döneceğini hiç kimse kestiremez.”
Eski bir istihbaratçı ile daha önceden yaptığı bir röportajını hatırlatan Dündar, “Şu anda Türkiye’ye her türlü ağır silah, her türlü uyuşturucu girebiliyor. Türkiye kaçak silah ve uyuşturucu kaçakçılığı için bir üs haline geldi” dediğini aktardı.
“ÜLKENİN BİR NUMARALI GÜVENLİK SORUNUDUR”
Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk’ün kayıt dışı silahlarla birileri tarafından paralel güç kurulduğu iddiasını paylaşan Dündar, şöyle devam etti:
“Sedat Peker de son açıklamalarıyla bu paralel gücün nasıl kurulduğuna ve kimler tarafından devam ettirildiğine yönelik iddialarda bulundu. İsimler verdi, yer gösterdi, onu doğrulayan açıklamalar geldi arkasından. Kasayla kalaşnikofların dağıtıldığını söyledi. Bu hakikaten ülkenin şu anda bir numaralı güvenlik sorunudur.Ben bundan daha önemli bir konu bugün için düşünemiyorum. Nerede kardeşim bunlar? Sedat Peker’in ilk iddialarından itibaren meclis soruşturma komisyonu kurulmalıydı. Ne yazık ki iktidar cenahının oylarıyla her girişim püskürtülüyor. Bu konu görmezden gelinecek bir konu değil.”
“KİMLER DAĞITTI BUNU?”
Özellikle muhalefet partilerinin bütün güçleriyle, kayıp silahlar konusunu yüksek sesle dile getirmeleri ve bu konunun üzerine gidip hesabın verilmesi gerektiğini ifade eden Dündar, “Halen bu silahlar kimlerde? Kardeşim kimler dağıttı bunu? Ne amaçla dağıttı? Mermileri kimler getirdi?” sorularını sordu.
“RUHSATSIZ SİLAHI DAĞITAN MERMİYİ DE DAĞITIR”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Ruhsatsız silahların yasal yollardan mermi ile doldurulmaları mümkün değildir’ diyerek bu konuyla ilgili bir cevap verdiğini hatırlatan Dündar, “O ruhsatsız silahları dağıtanlar, mermileri de dağıtırlar” yorumunda bulundu.
“HATIRLARKEN TÜYLERİMİZ ÜRPERİYOR”
Uğur Dündar, bir kez daha bu konunun bir numaralı milli güvenlik sorunu olduğunu vurgulayarak, “Geçmişte kaçakçıların dağıttıkları tabancalar ağır silahlar değildi. El altından satılırdı bunlar. O silahlarla nasıl suikastlerin ve cinayetlerin işlendiğini biliyoruz. Sokakların nasıl kan gölü haline geldiğini biliyoruz. Hatırlarken tüylerimiz bugün bile ürperiyor. Şimdi ağır silahlar, kalaşnikoflar dağıtılıyor. Bu ne kadar korkunç bir durum? Bu ülkenin insanlarının birbirini öldürmesi için dağıtılıyor bunlar” diye konuştu.
“BAŞKA BİR PARALEL YAPILANMA İÇİNE Mİ GİRDİNİZ?”
Uğur Dündar şöyle devam etti:
“Seferberlik tetkik kurulunun bir düşman işgali halinde görevlendirdiği kişilerin listelerini bile aldılar ve Amerika’ya kaçırdılar onları, CIA’ya teslim ettiler. Bu çok meşakkatli bir çalışmanın sonucunda yıllar süren bir çabayla oluşturulmuş listelerdi. Türk Silahlı Kuvvetleri onları baştan sona değiştirmek durumunda kaldı. Bağımsızlığımızın gölgeye düşmemesi, herhangi bir istila girişimine karşı vatandaşların direnişini örgütlemek amacıyla çizilmiş şemalar vardı. Onlar bile ifşa edildiler. Sedat Peker’in son açıklaması fevkalade önemli. Bundan sonra her kim bu tür silahları kullanmaya tevessül ederse, bunları dağıtanları da Sedat Peker son ifşaatıyla işaret etmiş oluyor.
Bir takım ipuçlarından yola çıkarak anlıyoruz ki 15 Temmuz’dan sonra da silahlar dağıtılmış. FETÖ paralel devlet yapılanmasıyla mücadele ediyorsunuz ama onunla mücadele adı altında başka bir paralel yapılanma içine mi girdiniz? Kardeş kardeşe çarpışırsa kaybeden biz oluruz, biz insanımızı kaybederiz ve çok yazık olur. Behemehal meclis, her türlü işi bırakarak bunun üzerine gitmelidir.”