Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Türkiye'den utandıran tablo : Ölüm, istismar, iş cinayetleri ...

Ülke son birkaç ayda ‘Yenidoğan çetesi’nden Narin’e, yanarak ölen beş kardeşten MESEM’lerdeki iş cinayetlerine katledilen çocukları konuşuyor. Çocuklar bu yıl da Dünya Çocuk Hakları Günü’ne ölümler, iş cinayetleri, zorla evlendirmeler, doğumlar ve istismarların gölgesinde giriyor.

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü…

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilmesi üzerine ilan edilen bugün, Türkiye’de kutlanacak durumda değil. Aksine çocukların yaşadıkları sorunlar her geçen gün derinleşiyor.

Ülke yıl boyunca çocuk ölümlerini konuştu. Yenidoğan çetesinin öldürdüğü onlarca bebek, Narin Güran, Şirin Elmas Hanilçi, Niğde’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde işkence gören ve daha sonra yaşamını yitiren 9 yaşındaki Mustafa Çelik, İzmir’de yangında ölen Fadime Nefes ve kardeşleri Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık, Aras Bulut ise ülkede ölen yüzlerce çocuktan sadece birkaçı. Çocuklar her geçen gün çalıştırılmaya zorlanırken bir yandan da eğitimden kopan, tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur edilen, istismara maruz bırakılan, suça sürüklenen ve küçük yaşta evlendirilen çocuklar bu ülkenin en üstü kapatılamayacak gerçeği.

OKUL DIŞINDA BIRAKILDILAR
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çocuk işçiliği meşrulaştırdığı Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) çalıştırılan çocuklar için ölüm merkezlerine dönüştü. AKP iktidarın eğitim politikaları yüz binlerce çocuğu eğitimden koparırken MEB’in 2023-2024 örgün eğitim istatistikleri ise buna ışık tutuyor. Bakanlığın verilerine göre okullaşma oranında düşüş yaşanırken eğitimden kopan çocukların sayısı ise bir önceki yıla göre arttı. Eğitim çağında olan 2,9 milyon çocuğun eğitimin dışında kaldığı ortaya çıktı.

Eğitim Reformu Girişimi’nin, 2024 Eğitim İzleme Raporu’na göre 14-17 yaş grubundaki her iki göçmen çocuktan biri eğitim dışında.

Taşımalı eğitimin, tasarruf tedbirleri kapsamında yapılan sınırlandırılması ve ortaöğretimde kaldırılması çocukların eğitimden kopuşuna ön ayak oldu. Veli-der’in aktardığına taşımalı eğitimin kaldırılması en çok kız çocuklarını eğitimden uzaklaştıracak.

HAYATTAN KOPARILDILAR
Milyonlarca çocuk oyun veya okul çağındayken sokaklarda, işyerlerinde veya tarlalarda ucuz işgücü olarak çalıştırılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 5 yıl önce açıkladığı çocuk işçi sayısı 720 bin olarak kayıtlara geçti. TÜİK’in 2023 Yılı Hane Halkı İşgücü Araştırması’na göre ise 15-17 yaş arası çocuklarda işgücüne katılma oranı yüzde 22,1 oldu. İşgücüne katılma oranı oğlan çocuklarında yüzde 32,2, kız çocuklarında yüzde 11,5 oldu.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre, 2023-2024 ila 2024-2025 eğitim öğretim yılında MESEM kapsamında çalıştırılırken en az 11 çocuk yaşamını yitirdi. İSİG’in 11 Eylül tarihinde çocuk işçiliğine ilişkin hazırladığı raporda Ağustos 2023-Eylül 2024 döneminde en az 66 çocuğun iş cinayetlerinde hayatına kaybettiğine dikkat çekildi. Çalıştırılırken yaşamını yitiren çocuklar yalnızca MESEM’lerle sınırlı kalmadı. İSİG’in raporuna göre, son bir yılda tarım sektöründe 24, sanayi sektöründe 17, inşaat sektöründe 13 ve hizmet sektöründe 12 çocuk çalıştırılırken hayatını kaybetti.

KAYIPLARA DAİR VERİ YOK
Kaybolan çocuk sayısı ise TÜİK tarafından 2016 yılından bu yana yayımlanmadı. En son 8 yıl önce paylaşılan TÜİK verilerine göre, 104 bin 531 çocuğun kayıp olduğu aktarılmıştı.

Öte yandan 6 Şubat depremlerinde birçok çocuk kayboldu. Depremde kaybolan çocuklar 22 aydır bulunamazken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş, 11 Ocak’ta yaptığı açıklamada kayıp depremzede çocuk ‘olmadığını’ savunurken Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’ne (DEMAK) göre ise yaşları 3,5 ila 16 arasında değişen 38 çocuk hâlâ bulunamadı.

YÜZ BİNLERCESİ SUÇA İTİLDİ
Adalet Bakanlığı’nın ‘2023 yılı Adalet İstatistikleri Raporu’na göre suça sürüklenen çocuklara ilişkin geçen yıl ceza mahkemelerine gelen dosya sayısının oranı yüzde 5,3. TÜİK’in verilerine göre ise güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023 yılında 2022 yılına kıyasla yüzde 10,7 azalırken bu çocukların sayısı 537 bin 583 olarak kayıtlara geçti. Bu olaylarda çocukların 242 bin 875’i mağdur olarak, 178 bin 834’ü suça sürüklenme sebebiyle güvenlik birimlerine getirildi. Suça sürüklenme nedeni ile güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların yüzde 39,8’ine yaralama, yüzde 20,8’ine hırsızlık, yüzde 4,9’una uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4,’üne ise tehdit suçlarını işlediği aktarıldı.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1 Aralık 2023 tarihi itibariyle 4 çocuk eğitimevi ile 8 çocuk kapalı ceza infaz kurumunda 12 ile 18 yaş arasında 778 hükümlü ve 1763 tutuklu olmak üzere toplam 2 bin 541 çocuk hapishanelerde bulunuyor.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) tespitlerine göre şu an 0-6 yaş arası anneleriyle birlikte cezaevlerinde kalan çocuk sayısı 552 oldu.

TARİKAT KANCASINDA HAYAT
Çocukların en büyük problemlerinden birisi ise ülkedeki tarikat ağı. Hem eğitimde hem de hayatın diğer alanlarında etkisini giderek artıran tarikat ve cemaatler çocuklara adeta kancayı takmış durumda. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018 yılında hazırladığı rapordaki çarpıcı veriler şöyle:

•Özel öğretim kurumlarının 3’te 1’i bir tarikatla bağlantılı.

•Tarikat okul ve yurtlarındaki öğrenci sayısı 210 bin civarında.

•4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 480’i bir tarikatla bağlantılı.

•Bu öğrenciler için devletin tarikatlara ödediği para 898 milyon 800 bin TL.

AKP iktidarının yarattığı derin yoksulluk da en çok çocukları etkiliyor. Birçok çocuk ailesinin yanından koparılma tehdidi altında. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre Temmuz 2024 itibariyle ülke genelinde 171 bin 895 çocuğun ailesinin yanından alınma riski bulunuyor.

‘SERMAYENİN GÖZÜNDE UCUZ İŞGÜCÜ’
Özgür Hüseyin Akış/İSİG Ankara Meclisi Gönüllüsü 

Bir buçuk milyondan fazla Suriyeli çocuğun yarıya yakını zorunlu eğitimden yararlanamıyor. Özellikle kız çocuklarında bu durum daha fazla. Mülteci çocuklar tekstil, tarım, sokakta enformel işlerde hem iş sağlığının alınmadığı hem de her türlü dışsal tehdit altında çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Çocuk işçiliğinin neden olan en önemli sorun yoksulluk ve hemen ardından da sermaye sınıfının hükümetlerden ucuz işgücü olarak çocuk işçiliğini talep ediyor oluşu. Çocukların tehlikeli işlerde de çalıştırıldıkları İSİG Meclisi’nin iş cinayetleri raporunda da görülüyor. Yine MESEM projesinin bu iş cinayetlerini artırdığı meslek edindirmekten fazla bir yanının olduğu yani bu proje bir sömürü projesidir dersek haksızlık etmiş olmayız. Çünkü bu projede çalışan çocuklar işçi-patron ilişkisi ve yetişkinlerin yaptığı işi ve mesaiyi yapmaktadırlar.

‘HER ŞEY HAFIZAMIZDA’
Avukat Müjde Tozbey/Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı 

Türkiye’de çocuklar, sistematik hak gasplarıyla karşı karşıya. Eğitimden sağlığa, barınmadan beslenmeye kadar çocukların tüm temel hakları ihlal ediliyor. Yoksulluğun pençesinde büyüyorlar. Ailelerinin ekonomik koşulları nedeniyle çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Çocuk istismarı vakaları ise her geçen gün artarken, devlet bu konuda yeterli adımları atmıyor. Dünya Çocuk Hakları Günü, bize çocukların haklarını hatırlatıyor ancak bu hatırlatma bir günle sınırlı kalmamalı. Biz her gün çocukların hakları için mücadele ediyoruz. Onları koruyacak bir sistem yaratmak zorundayız. Çocuklar, bu ülkenin geleceğidir. Geleceklerini çalanlara karşı birlikte duralım. Çocuk haklarının sadece bir temenni değil, gerçek bir uygulama haline gelmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

‘KİMSE AĞZINI AÇMIYOR’
Hacer FOGGO/Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu 

‘En önemli sorun, çocuklardan sorumlu olan bakanlıkların bu konuya eğilmek yerine sadece suçlu aramaları. Sosyoekonomik nedenlerle çocuk işçiliği geçen yıla oranla yüzde 4 artmış. Bununla ilgili Çalışma Bakanlığı hiçbir şey söylemiyor. MESEM’lerdeki cinayetleri biliyoruz, denetimsizliği biliyoruz. Bu çocuklar üzerinden para kazanan insanları biliyoruz. Bununla ilgili hiç kimse ne MEB ne de Çalışma Bakanlığı ağzını açıyor. Yetersiz beslenme oranı çok yükseldi. Bu konuda konuşan bir Sağlık Bakanlığı da yok. Kendi konuları dışında her şeyi konuşan ama sorunlar çoğaldığı zaman ‘Bizim sistemimizde şöyle bir hata var, biz bunu düzeltelim’ diyen yok. Bu da çocukların yoksulluğuna, nesiller arası yoksulluğunun artmasına neden oluyor. TÜİK’in kuşaklar arası raporunda da bu nesiller arası yoksulluğun yüzde 24,4’e ulaştığını gördük. Çocuklar bunlar arasında en derin yoksulluğa itiliyor. Bir çocuk sokaktaysa yoksulluk döngüsünün içine daha hızlı girer.

***

14 KİŞİ TUTUKLANDI
Niğde Valiliği, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Merkezi’nde bakıcıların kötü muamele, eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılandığı davaya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "26 bakım personeli hakkında adli işlem başlatılmış, bu kişilerden 14’ü tutuklanmış, 12’si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır" denildi. Hayatını kaybeden 10 yaşındaki engelli çocuğun yanı sıra merkezde hizmet sunulan 15 çocuk ile bir yetişkin engelliye kötü muamelede bulundukları ve mahremiyet ihlali yaptıkları gerekçesiyle bakıcılar hakkında dava açılmıştı.

***

SURİYELİ ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ
İstanbul Küçükçekmece’de 14 yaşındaki Suriyeli Salim A., 17 yaşındaki S.K. ve 2 arkadaşı tarafından silahla vuruldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Salim A. kurtarılamadı. Oğlunu Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alan Ala A., "Oğlum 9’uncu sınıfa gidiyordu. Kendi halinde, okuldan eve gidip gelirdi. Biz aslen Suriyeliyiz, savaştan sonra geldik. Evden abisiyle birlikte çıkıyor. Bir yere bir şey bırakıyor. Yarım saat sonra bana haber geldi, ‘acil gel’ dediler. Hastaneye gittiğimde çocuğum ölmüştü" dedi.

***

81 ÇOCUĞA GÖZALTI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle hazırladığı ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Hakları İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Raporda, son bir yıl içinde 81 çocuğun gözaltına alındığı, 21 çocuğun tutuklandığı belirtildi.

***

ÖLÜMLER ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre ülkede, bebek ve 5 yaş altı çocuk ölüm sayısında artış yaşandı. TÜİK’e göre ülkede bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm hızı 10’la 2016 yılından bu yana en yüksek veri oldu. Bu sayı 2022’de 9,2’ydi. Bebek ölüm sayısı ise 2022 yılında 9 bin 555 olurken 2023’te bu sayı 9 bin 575’e ulaştı. Bebek ölüm hızının en yüksek olduğu iller sırasıyla; Hatay 23,2, Maraş 20,3, Adana 23, Antep 17,7, Urfa 17,5, Kilis 15, Muş 13,9, Bartın yüzde 12,8 ve Malatya 11,5 oldu. Aynı zamanda doğumdan sonraki beş yıl içinde ölüm olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı ise 2016 yılından sonraki en yüksek seviyeye ulaştı. 2016 yılında 12,0 ve 2022 yılında 11,2 olan beş yaş altı ölüm hızı 2023’te 14,5’e çıktı.

***

ÇOCUKKEN DOĞUM
Resmi verilere göre, ülkede yaşanan çocuk yaşta evlilikler devam ediyor. Verilere göre, 16-17 yaş aralığında 10 bin 471 kız çocuğu ile 706 oğlan çocuğu evlendirildi. 16-17 yaş arası kız çocuklarının evlendiği bazı erkeklerin yaşları şöyle:

30-34 yaşında: 504

35-39 yaşında: 64

40-44 yaşında: 9

Öte yandan TÜİK’in 2023 yılı Doğum İstatistikleri raporu, 15- 17 yaş grubunda 6 bin 505, 15 yaş altında 130 çocuk doğum yaptığını gözler önüne serdi.

***

ERDOĞAN DAVA AÇTI
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında da çocuklara ‘mağdur’ sıfatıyla ‘Cumhurbaşkanına hakaret davası’ açmaktan geri durmadı. Türk Ceza Kanunu (TCK) 299-301 kapsamında 2023 yılında hakkında 18 yaşın altında 552 çocuk hakkında dava açıldı. Cumhuriyet başsavcılıklarında TCK 299-301 maddeleri kapsamında 2023 yılında toplam 673 dosya açıldığı belirtilirken bunların 552’si 18 yaş altındaki çocuklar hakkında açılanlardan oluştu.