Ekonomist Timothy Ash: Erdoğan IMF’ye Karşı Ama, ondan Asla Asla Dememeyi Öğrendik
Ekonomist Timothy Ash Financial Times’ta yayınlanan makalesinde, Türkiye’nin finans sektörüne yönelik açıklamalarda bulundu.
Uluslararası finans yorumcusu ve ekonomist Timothy Ash Financial Times’ta yayınlanan makalesinde, Türkiye’nin sahip olduğu brüt rezervlerin daha da düşürülmesi ve net rezervlerin negatif bölgeye daha da itilmesi ile birlikte finans sektörüne yönelik temel bir güven kaybı oluşacağını, bu durumun da bugünkünden daha sistematik bir krize neden olabileceğini söyledi.
Makalesinde, “Gerçek şu ki, Ağbal politikalarının hiçbir alternatifi yok. Merkez Bankasındaki, Şahap Kavcıoğlu liderliğindeki yeni yönetim, kur müdahalesi ile lirayı belirli bir çizgide tutmaya çalışırken, piyasalar bu tepkinin çeşitli sınırlamalarla karşı karşıya olduğunu biliyor” ifadelerine yer veren Ash şöyle devam etti:
“Mevcut durumda, Türkiye'nin brüt döviz rezervleri yaklaşık 92 milyar dolar; kullanılabilir likit döviz rezervleri (altın ve takas anlaşmaları yoluyla borçlanma hariç) yalnızca 25-30 milyar dolar ve net döviz rezervleri de eksi 46 milyar dolar seviyesindedir… Brüt rezervlerin daha da düşürülmesi ve net rezervlerin negatif bölgeye daha da itilmesi, finans sektörüne yönelik temel bir güven kaybına ve bugünkünden daha sistemik bir krize neden olur.”
İşte, Ash’in makalesinden satır başları:
“Türkiye, 250 milyar dolar aralığında bir brüt dış finansman gereksinimi ile karşı karşıyadır. Vadesi dolan dış borç ile kısa vadeli borcunu ödemesi ve 12 aylık cari açığını kapatması için ihtiyacı olan tutar budur.”
“Erdoğan uzun zamandır IMF'ye başvurmayı reddediyor, ancak ondan, 'asla, asla dememeyi öğrendik'”
“Yatırımcıların Türkiye'ye yönelik güveni şimdi açıkça alarm veriyor. Kasım ayından bu yana geri dönen portföy girişlerinde yaklaşık 15 milyar dolarlık bir ayrılma ihtimali artık oldukça yüksek ve ortodoks politikalara hızlı bir geri dönüş gözlemlenmedikçe giden bu sermaye kolayca geri dönmeyebilir. Soru şu: Erdoğan baştayken bu mümkün olabilir mi?”