Emine Erdoğan'ın yengesi Saadet Gülbaran Hürriyet'e konuştu
Emine Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Gülbaran’ın eşi Saadet Gülbaran da, Emine Erdoğan'ın sözlerinin ardından, bugün Hürriyet'ten Tülay Demir'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, geçen günlerde, yaptığı bir konuşmada, dikkat çeken ifadeler kullanmıştı.
Emine Erdoğan, "Özellikle glutenden uzak durmak, otizmli çocuklar üzerinde son derece olumlu etkiye sahip. Bununla beraber, sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi, paketlenmiş ve işlenmiş yiyeceklerden uzak durulmasının da iyileştirici etkileri var" demişti.
Emine Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Gülbaran’ın eşi Saadet Gülbaran da, Emine Erdoğan'ın sözlerinin ardından, bugün Hürriyet'ten Tülay Demir'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
2005 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEM-DER) “Sıfır Atık” projesine destek amacıyla özel bir etkinliğe imza atıyor.
TOGEM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Gülbaran, verdiği röportajda,“Sizin kullanmadıklarınız başkasının hazinesi olsun” çağrısında bulunurken, geri dönüşümün de önemine dikkat çekerek, “Çocuklarımıza güzel bir dünya bırakabilmemiz için, ne kadar az çöp çıkarırsak o kadar iyi” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan'ın geçen hafta altını çizdiği "iyi ve sağlıklı gıda"dan sonra, akrabalarını da harekete geçirerek, "temiz çevre" ve "doğayı koruma" gibi konularda da adım atılması dikkat çekti.
Saadet Gülbaran'ın verdiği röportaj şu şekilde:
"- TOGEM-DER, sosyal sorumluluk projeleri konusunda kısa sürede önemli yol kat etti. Ne zaman başladı bu yolculuk? Derneğinizin misyonu tam olarak nedir?
TOGEM-DER, 2005’te Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde kurulmuş bir eğitim ve sosyal dayanışma derneği. Birkaç yıl önce “kamu yararına çalışan dernek” statüsü kazandık. Özellikle kadın ve çocuk merkezli sorunlara dikkat çekmeye, çözüm üretip uygulamaya çalışan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Temelde önceliğimiz eğitim.
- Bugüne kadar dernek çatısı altında hangi projeler hayata geçirildi?
Okul öncesi eğitimin önemi malum. Bölgelerinde bu fırsatı yakalayamamış çocuklar için “Anasınıfsız Okul Kalmasın” projesini başlattık, toplam 723 derslikli 220 anasınıfı inşa ettik. “Erken Tanı, Erken Hayat” projesiyle okul öncesi dönemde farklı gelişen çocuklara ve ailelerine destek verdik. “Eğitimin yaşı olmaz” fikrinden yola çıkarak, annelerimize meslek edindirmek amacıyla “Geleceğe Annemle Yürüyorum” projesini başlattık. Bu projemiz halen devam ediyor. Görme, işitme, zihinsel-bedensel yetersizlik, hiperaktivite bozukluğu gibi kategorilerde düzenlenen fikir ve materyal yarışmasıyla engelleri aştık. Öğrencilere burs, ihtiyacı olan ailelere ev eşyası, giysi ve sağlık hizmeti süreklilik arz eden çalışmalarımız arasında...
EV KADINLARININ DA KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLMELERİNİ İSTİYORUZ
- Ev kadınlarının ekonomik gücünü kazanmaları adına yaptığınız çalışmalar özellikle dikkatimi çekti...
Evet. Evde oturan hanımlarımızın kendi ayaklarının üstünde durabilmeleri adına bazı eğitim programları oluşturduk. Onlara çocuk bakımı, hasta bakımı gibi konularda kurslar veriyoruz. Talep de çok fazla.
- Kurslar ne kadar sürüyor?
3.5 ay. Bitirdiklerinde Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika alıyorlar. Biz sonrasında onlara iş bulma konusunda da yardımcı oluyoruz. Ayrıca küçük çocukları varsa, kreş ve anaokulu eğitimi konusunda destek sağlıyoruz. Örneğin sabah anne kursa gelirken çocuğunu da yanında getiriyor.
- Ya kursu bitirip çalışmaya başladıklarında...
Desteğimiz sürüyor. Kursunu bitirip çalışmaya başlayan kadınların küçük çocuklarına yine kreş ve anaokulu hizmeti veriyoruz. Bu kreş ve anaokullarında kahvaltı, öğlen, kuşluk ve akşam olmak üzere dört öğün de yemek veriliyor. Yemekleri Bilfen Eğitim Kurumları karşılıyor. Bilfen’deki öğrenciler ne yiyorsa, bizim çocuklarımız da aynı şeyleri yiyor.
- Travma yaşayan çocuklarla ilgili de çok önemli bir projeniz olduğundan haberdarım. Bunun için özel bir merkez kurmuşsunuz.
Yarının büyükleri olacak çocuklarımızı yetiştirirken, ihmal edilmiş, istismara uğramış çocukları görmezden gelemezdik. O nedenle Kartal’da, Marmara Üniversitesi Hastanesi bahçesinde bir çocuk izlem merkezini hayata geçirdik. Amacımız onları bir an önce yaşadıkları travmadan kurtarmak.
- Merkezde ne gibi çalışmalar sürdürülüyor?
Örneğin bir hukuki süreç söz konusuysa, çocukların işlemleri gözlem odalarında yapılıyor. Çocuk oyun oynarken, fark ettirilmeden ifadesi alınıyor. O sırada odada pedagog, psikolog ve savcı da bulunuyor. Ayrıca devamında çocuğa da aileye de rehabilitasyon ve psikolojik destek veriyoruz.
OKUL PERSONELİNDEN MUHTARLARA 5 BİN KİŞİ BU EĞİTİME DAVETLİ
- Çok önemli bir proje gerçekten. Daha da geliştirmek adına çalışmalarınız olacak mı peki?
Evet, bu projemizin son bir ayağı var. 5 bin yetişkin ile 5 bin çocuğu eğitmek, farkındalık yaratmak...
- 5 bin kişilik yetişkin grubu kimlerden oluşacak?
Okul personelinden tutun muhtarına, müftüsüne kadar birçok kesimi eğitime davet edeceğiz. Belli bölgelerde vereceğimiz bu eğitimlerde çocuklara ihmal ve istismardan korunmanın yollarını, büyüklere yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatacağız. Bu projede Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışıyoruz. Daha önce de bir sempozyum yaptık, çok başarılı geçti. Katılım çok yüksekti. Son adım olarak dediğim gibi bu eğitim sürecini başlatacağız.
- Gelelim 6-8 Aralık’ta derneğin Üsküdar’daki merkezinde düzenleyeceğiniz “Artsın Eksilmesin Dönüşüm Pazarı” etkinliğine...
Yine hem ihtiyacı olanlara yardım etmek hem de Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin başlattığı “Sıfır Atık” projesine destek olmak için böyle bir etkinlik düzenlemeye karar verdik.
- Sloganınız da çok güzel...
Teşekkür ederiz. Herkese şu çağrıda bulunduk: “Sizin kullanmadıklarınız başkasının hazinesi olsun!”
MİNİCİK BİR KAR TANESİYDİK KOCAMAN BİR KARTOPU OLDUK
- Çağrınız karşılık buldu mu?
Türkiye’nin dört bir yanından karşılık geldi. Kimi markalar çeyiz setleri, oyuncak, halı gibi yeni ürünler yolladı. Kimileri kendi elleriyle ördükleri kazaklar, çoraplar, kimileri el emeği göz nuru hediyelik eşyalar gönderdi. 5 bin parçanın üzerinde ürün geldi. Minicik bir kar tanesiydik, yuvarlana yuvarlana kocaman bir kartopu olduk.
- Kar tanesi kartopuna nasıl dönüştü?
- İkinci ellerle başladık işe. 2 yıl içinde, yani kendimizi tanıtıp o güveni sağladıktan sonra yeni malzemeler de gelmeye başladı.
- Bu kadar kısa sürede bu kadar güven verebilmek de ayrı başarı... Bu işin sırrı ne?
Siz mesela ceketinizi bize verdiniz diyelim. 5 yıl sonra çıkıp “Ceketimi kime verdiniz?” diye sorsanız, bilgisayardan bakıp hangi tarihte hangi aileye vermişiz söyleriz. Her şey kayıt altında, her şey açık.
- Projeye destek verenler arasında bakan eşleri de varmış diye duydum.
Evet, sağ olsunlar. Milletvekillerimiz ve bakan eşlerimiz de yöresel giysiler ve ürünler göndererek bize destek verdi. Satışa sunulacak ürünler arasında onlar da yer alıyor.
HİKAYESİ OLAN HER BİR EŞYAYLA YENİ HİKAYELER YAZACAĞIZ
- Dönüşüm Pazarı’ndan elde edilecek gelir, hangi amaçla ve nerelerde kullanılacak?
Kış geldi. Önceliğimiz ihtiyacı olan ailelere ısınma ve erzak yardımı yapmak... Her projede olduğu gibi kadın ve çocuklara destek vermeye devam edeceğiz.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen tüm bu eşyalardan elde edilen gelir, öğrenciler için burs olacak, kadınların istihdama katılmasını sağlayacak.
Kadınların ev ekonomisine katkıda bulunması için meslek edindirme kursları düzenlemeye devam edeceğiz.
Her zaman olduğu gibi hasta vatandaşlarımıza tedavi konusunda yardım edecek, ilaçlarını alamayan vatandaşlarımıza reçetelerini alıp ilaçlarını göndereceğiz.
Yiyecek, giyecek, yakıt yardımları sağlayacağız.
Özetle; hikayesi olan her parça eşyayla yeni hikayeler yazacağız. İnşallah bereketli bir etkinlik olur.
PLASTİĞİ VE KAĞIT HAVLUYU HAYATIMDAN ÇIKARDIM
- Siz evinizde geri dönüşüm için neler yapıyorsunuz?
Bizim atık dediğimiz şeylerin hepsi geri dönüşebilir aslında. Özellikle çöpleri evde ayrıştırma konusunda herkesin duyarlı olması gerek. Evde de çöplerimizi plastik, cam, yemek ve kağıt atıkları olarak ayrıştırıyoruz. Plastiği, kağıt mendil ve kağıt havluları mümkün olduğunca hayatımızdan çıkardık. İhtiyacım olmadan alışverişe çıkmam asla. Eskiyen çarşafları saklama keseleri, bez torba olarak yeniden kullanırım. Mutfağı, yemek yapmayı da çok seviyorum. Her şeyi değerlendirmeye özen gösteririm, mesela kalan pilavı ve sebze saplarını çorbada kullanırım.
PAZARDA 50 LİRAYA BOT DA 200 LİRAYA SEHPA DA VAR
- “Artsın Eksilmesin Dönüşüm Pazarı”nda ne gibi ürünler var?
Herkesin bütçesine göre ürün var. 50 TL’ye bot da bulabilirsiniz, 200 TL’ye sehpa da. Güzel satışlar yapabilirsek bunlarla yine hem ihtiyaçlı ailelerimize destek verecek hem de Emine (Erdoğan) Hanım’ın “Sıfır Atık” projesine iştirak etmiş olacağız.
- Emine Hanım “sıfır atık” konusunda son derece hassas...
Evet. Kendisi müsrifliği sevmez. Aile olarak bu konuda hassastırlar. Hiçbir şeyi atmayı sevmezler. Bu arada Emine Hanım çok güzel dikiş diker, nakış yapar. Mutfakta da tasarrufa önem verir. Hiçbir şey atılmasın, meyve sebzenin kabukları kalın soyulmasın, hatta mümkünse kabukları da kullanılsın ister. Çalışanlara da bu gibi önerilerde bulunur. Doğamız için sıfır atık konusuna önem vermemiz şart. Çocuklarımıza güzel bir dünya bırakabilmemiz için ne kadar az çöp çıkarırsak o kadar iyi. Zaten bu nedenle Cemre Çarşısı’nı yapmaya karar vermiştik.
- Cemre Çarşısı ilk geçen yıl kurulmuştu yanlış hatırlamıyorsam.
Doğru. 130 marka ve firma çarşımıza katıldı. Güzel stantlar kuruldu. Ayrıca söyleşiler, imza günleri düzenlendi. Çok da başarılı olduk. Elimizde ürün birikince hem Sıfır Atık projesine destek olalım hem de derneğimiz bundan faydalanmış olsun dedik.
YARDIMLAŞMA YOLCULUĞU
- TOGEM-DER’de gönüllü olarak çalışmak istesem, nasıl bir yol izlemem gerekir?
TOGEM-DER ihtiyaç sahibi ailelerin yardımına koşmak, kutsal aile kurumuna destek olmak için var. Kapımız da gönlümüz de herkese açık. Kim hangi konuda yardımı olabileceğini düşünüyorsa buyursun gelsin, gönüllümüz olsun. Sizin aracılığınızla, yıllardan beri bıkıp usanmadan bize destek veren tüm hayırseverlerimize ve gönüllülerimize de teşekkür etmek istiyorum. Gönüllerine sağlık. Ayrıca tüm okurları sevgi ile çıktığımız bu yardımlaşma yolculuğuna katılmaya davet ediyorum.