En çok hangi böceğin ısırığı can yakar?
Birçok böcek ısırığı ve sokması acı verebilir; fakat bir araştırmacı bu ısırıkları kendi üzerinde deneyip en acılısını keşfetmeyi görev edinmiş.
Mermi karıncası adını, ısırığıyla saldığı zehirin vücutta yarattığı yoğun acıdan almış. Bu karıncanın kurbanı, bu acıyı 12-24 saat boyunca hissediyor. Güney Amerika ormanlarında yaşayan mermi karıncasının boyu 2,5 cm’ye kadar ulaşıyor.
Böcek bilimcisi Dr. Justin Schmidt bu karınca ısırığını dünyanın en şiddetli acısı olarak değerlendiriyor. Schmidt bu acıyı “topuğunuza uzun bir çivi çakılı halde köz üstünde yürümeye” benzetiyor.
Arizona’daki Biyoloji Enstitüsü’nde çalışan Schmidt bu türden acıları binlerce kez tatmış. 150 farklı böcek türü tarafından ısırılan Scmidt, bu acılara kimi zaman kazayla, ama çoğunlukla deney amacıyla kasıtlı olarak maruz bırakmış kendisini.
Dr. Schmidt, Böcek Sokması Acı Endeksi oluşturmak için arı, karınca, örümcek türü canlılara ısırtmış kendisini.
Birinci sırada mermi karıncasının yer aldığı bu endekste acı dereceleri ve böcek türleri şöyle sıralanıyor:
mermi karıncası, tarantula yiyen yaban arısı
kağıt yaban arısı, hasat karıncası
bal arısı, sarı eşek arısı, büyük eşek arısı
boynuzlu akasya karıncası
ateş karıncası
“Acı öyle yoğun ki sanki parmağınızı 240 voltluk elektrik prizine sokuyorsunuz,” diyor Schmidt.
Tarantula ile yavrularını besleyen atmaca yaban arılarının dişisi soktuğunda zehiri oldukça etkili ama mermi karıncalara kıyasla daha kısa süreli. Schmidt bu acıyı da “keskin ve elektrik çarpmış gibi” şeklinde tanımlıyor.
Acı sıralamasında bir sonraki yer bal arısına ait. Dr. Schmidt çoğu böcek ısırığı ya da sokmasına işi gereği böcek yuvaları toplarken maruz kalmış. İlk deneyimi ise çocukken bir karınca yuvasının üstüne oturmasıyla olmuş. İlk olarak 1980’lerde yayımlanan Acı Endeksi sonraki yıllarda da 78 böcek türünü kapsayacak şekilde genişletilmiş.
Schmidt acının kimyasının yanı sıra böceklerin düşmanına karşı zehir kullanma amacı konusunda da araştırma yapıyor.
Zehirin böceklerin gruplar halinde yaşamasını ve gün ışığında bile polenlerden yararlanmasını mümkün kıldığını düşünüyor.
30 yıllık birikimine Peru ve Kongo ormanlarında yaşayan karıncaları da katmak istediğini söyleyen Schmidt, “Bazıları bunu çılgınlık olarak görebilir, ama ben yaptığım işten zevk alıyorum,” diyor.
BBC Türkçe