Erdoğan, sanatçı ve sporcularla iftarda buluştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde sanat ve spor dünyasının önemli isimleri ile iftar sofrasında bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Firuzağa'daki gerginliğe ilişkin, "Ramazan günü sokaklara taşan bu tarz bir etkinliğe kalkışmak ne kadar yanlışsa buna kaba güç kullanarak müdahale etmek de o kadar yanlıştır. Burada iki taraf da hatalıdır. Kendi milletinin, kendi şehrinin hassasiyetlerine saygı duymayanlar ve buna demokratik olmayan bir tepki ile mukabele edenler, yol açtıkları arbede ile maalesef misafirperverliğimize gölge düşürmüşlerdir" dedi.
Erdoğan, Huber Köşkü'nde sanatçı ve sporcularla buluştuğu iftar programındaki konuşmasında, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi sanat ve spor konusunda da kendisine çok büyük hedefler belirleyen ve buna uygun altyapıyı kurmaya başlayan bir ülke olduğunu dile getirerek, erkek basketbol takımının olimpiyatlara girmesinin beklendiğini, kadın basketbol takımının gitmeye hak kazandığını söyledi.
Sanatçı ve sporcuların Türkiye'nin 2023 hedeflerinin kültür ve spor altyapısının inşasına yapacağı katkıyla 2053 ve 2071 vizyonları için de münbit bir iklim oluşturacağına inandığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de adeta kendi ülkesine, kendi milletine husumet içinde olan ve kendilerine sanatçı diyen, aydın diyen bir kesimin de var olduğunun üzüntüyle görüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, hatta bu kesimin sanat ve spor camiasının önemli bir bölümünü de baskısı ve tasallutu altında tuttuğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bunların gözlerini öylesine bir nefret bürümüş ki milli ve yerli duruş sahibi sanatçılarımızı, sırf bu onurlu tavırlarından dolayı linç etmeye kalkıyorlar. Teröristlere destek verirken, çok cesur ve istekli olan bu kesim, konu ülkenin ve milletin birliği, beraberliği, kardeşliği olduğunda hemen işi slogana ve yalana döküyor. Bu tavrın sanatla, sanatçılıkla bir ilgisi yoktur. Sanatçının muhalifliği ve aykırılığı üretkenliğiyle ilgilidir.
Kendi milletinin değerlerine saldırarak, aykırı olduğunu, kendi devletini kötüleyerek muhalif olduğunu sananlar, kusura bakmasınlar, meseleyi yanlış anlamışlar demektir. Bu ülkenin en güzel türkülerini, şarkılarını söyleyen, sinemada, tiyatroda söz sahibi olan sanatçılarımız, yetenekleriyle insanları kendilerine hayran bırakan sporcularımız, içinden çıktıkları toplumla bağlarını daima muhafaza etmiş kişilerdir. Mensubu olduğu milleti küçümseyen, vatandaşı olduğu ülkeyi hakir gören sanatçının, sporcunun benim gözümde de milletimizin gözünde de kıymeti yoktur. Sanatı ve sporu sadece kendileri için yapanlara bir sözüm yok ama bu işleri halk için yaptıklarını iddia edenler, bu milletin değerlerine ve hissiyatına saygı duymak zorundadır. Milletin kültürüne, inancına hakaret etmenin adı, sanatçılık olamaz."
Erdoğan, ülkenin birliği ve bütünlüğüne saldırarak sanatçılık yapılamayacağını, tüm sanatçılardan, spor camiasından, sporculardan teröre karşı ortak bir mücadele beklediğini ifade etti.
Terörün, millete, ülkeye karşı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu terör bir yerden bir şeyler söküp getiriyor. Nereden? Bu milletten. Nereden? Ülkeden." ifadelerini kullandı.
- "Şehit kanıyla yoğrulduğu zaman, o toprağın adı vatan olur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kişi başına milli gelirin 10 bin doların üzerine çıkarıldığını kaydederek, "Şu anda biz terörle boğuşuyoruz, ciddi bir mücadele veriyoruz ama biz ne olursa olsun terörle mücadelede bu işi bitireceğiz. Bu bölgeye huzuru, refahı getireceğiz. Bunun hiç şakası yok. Şehitlerimiz var, eyvallah ama biz eğer İstiklal Marşımıza inanmışsak, inanıyorsak, zaten orada biz neyi görüyoruz? 'Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, bir hilal uğruna Yarab ne güneşler batıyor.' Bunun için bu yolda yürüyoruz. 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı bütün varımı alsın da hüda/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyor. Bu neye benzer biliyor musunuz? Aynen imar geçmemiş tarlalar vardır ya işte o tarlalar şehit kanıyla yoğrulmamış topraklar gibidir. Şehit kanıyla yoğrulduğu zaman, o toprağın adı vatan olur, ondan önce imarsız tarla gibidir. İşte biz şimdi bunu başaracağız, bunu başarıyoruz. İnşallah 780 bin kilometrekareyle bu vatan topraklarında tek vatan, tek millet olarak, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abhaza'sı, 79 milyon biz, tek millet oluyoruz, olacağız. Bunu bölmek, parçalamak isteyenlere söylüyorum, sakın bu yollara başvurmayın, başaramayacaksınız. Biz etle tırnak gibiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Askerin ve polisin etle tırnak gibi olduğunu belirten Erdoğan, "Tankın üzerinde yaralı olan polis ağabeyinin üzerine kapaklanan o uzman çavuş askerimizin o pozunu, o halini gördünüz değil mi? İşte o bir imanın, bir aşkın, bir büyüğüne karşı kardeşinin kucaklamasının, sarılmasının en güzel ifadesiydi. Bu milletin mayasında bu var." dedi.
Erdoğan, askerle görüştüğünde de "Cumhurbaşkanım nasıl dayanırdım ki? Gözlerimin önünde onun şehadetine dahi dayanmam mümkün değil." dediğini aktararak, "Bu anlayışla, bu tavırlarla evvelallah Türkiye'de terör, er veya geç ya silahlarını gömecekler, onların üzerine betonları da dökecekler, koordinatlarını bildirecekler ya da bu ülkeyi terk edip gidecekler, bunun başka çıkış yolu yoktur." diye konuştu.
- "Bu mücadelenin en büyük destekçisi sanatçılar, sporcular olmayacak da kim olacak?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin bekası için güvenlik güçlerinin aylardır canları pahasına mücadele yürüttüğüne işaret ederek, "Televizyondaki, gazetelerdeki haberlerde '3 polis şehit oldu', '4 asker şehit oldu' diye duyduğumuz rakamların her birinin bir insan olduğunu asla aklımızdan çıkartamayız. Şu anda bizim içeride ve dışarıda etkisiz hale getirdiklerimizin sayısı yaklaşık 7 bin 700 civarında ama 600'e yakın da şehidimiz var." dedi.
Silopi'de 5 Nisan'da şehit düşen polis memuru Yaşar Yavaş'ın anasınıfı öğrencisi, 6 yaşındaki oğlu Şaban Yavaş'ın karne aldığı cuma günü babasına yazdığı mektubu okuyan Erdoğan, şunları aktardı:
"Canım babam, aslan babam, yiğit babam. Bak biz mezun olduk ama sen yoksun. Bütün arkadaşlarım anne, babalarıyla geldi. Üzüldük ama kimseye belli etmedik. Sen hiç üzülme olur mu babacığım? Biz de annemle geldik, fakat annem hep ağlıyor baba. Bir de annem diyor ki 'Babanız hep yanımızda, bizi görüyor, duyuyor.' Öyle mi baba? Biz de seni görelim, duyalım baba, olmaz mı? Biz seni çok özledik babacığım. Her gece senin için dua ediyoruz. Allah çocukların duasını kabul edermiş. İnşallah cennette kavuşuruz. O zaman sımsıkı sarılacağız, öpeceğiz, koklayacağız babam."
Erdoğan, benzer bir tabloya Diyarbakır'ın Tanışık Köyü Dürümlü Mezrası'nda terör örgütünün 15 ton bombayla havaya uçurduğu 16 köylünün mezarları başında şahit olduklarını ifade ederek, şehit vatandaşların çocuklarının sevinçle paylaşmaları gereken karnelerini, babalarının mezarları başında çökmüş halde hüzünle ellerinde tuttuğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, işte böyle fedakarlıklar, böyle acılar, böyle kahramanlıklarla tarihi bir istiklal ve istikbal mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin en büyük destekçisi sanatçılar, sporcular olmayacak da kim olacak?" değerlendirmesini yaptı.
- "Kendi tarihi, medeniyeti ve kültürüyle barışık sanat anlayışını güçlendirmeliyiz"
Erdoğan, kendisine "sanatçı", "akademisyen", "aydın" diyen birilerinin çıkıp terör örgütü lehine bildiri yayımladığını ve terör örgütüne destek verdiğini söyleyerek, bu ihaneti sergileyenlerin ülkenin ve milletin imkanlarıyla en üst standartta bir hayat sürdüklerine dikkati çekti.
Bu çevrelerin baskı kurmasına kesinlikle izin verilmemesi ve her fırsatta bunların gerçek yüzlerinin ortaya dökülmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Bu şekilde hareket ettiğinizde milletimizin tüm gücüyle yanınızda olduğunu göreceksiniz. Ülkemizde kendi tarihi, medeniyeti ve kültürüyle barışık bir sanat anlayışını, hep birlikte ayağa kaldırmalı ve güçlendirmeliyiz. Şayet sanatın en temel vasfı özgünlüğü ise bizim her alanda bu özgünlüğü sağlayacak zenginliğimiz mevcuttur. Yeter ki bunların değerlendirmesini iyi yapalım, yeniden yorumlayabilelim. Kendi toplumumuza ve tüm insanlığa bunu sunabilelim" diye konuştu.
Aynı durumun spor için de geçerli olduğunu anlatan Erdoğan, son yıllarda bu doğrultuda ümit verici teşebbüslerle, gelişmelerle gayet güzel bir geleceğin yakalandığını ve bundan memnuniyet duyduğunu, gelecek dönemde sanat ve spor alanlarında hem milleti mest edecek hem tüm dünyanın beğenisini kazanacak başarılara imza atılacağına inandığını dile getirdi.
- "Koreli esnafımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyoğlu Firuzağa'da yaşanan gerginliğe de değinerek, şunları kaydetti:
"Koreli bir esnafımızın plak dükkanında yaşanan hadiseden duyduğum üzüntüyü, sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrenebildiğim kadarıyla hadise şu şekilde gerçekleşiyor; Koreli esnafımız internet üzerinden gerçekleştirilecek bir albüm tanıtımı için sosyal medya üzerinden davette bulunuyor. Bu çağrı üzerine plak dükkanına gelen ve zaten çok küçük olan mekanla birlikte sokakta da alkol alarak etkinliğe katılan 20-30 kişilik bir grup mahalle halkının tepkisiyle karşılaşıyor. Önce tartışma, ardından arbede yaşanıyor. Olaya karışanlar tespit edildi, çoğu da yakalandı. Benim asıl üzüldüğüm husus, bu tatsız hadise yüzünden Koreli esnafın mağdur olmuş bulunmasıdır. Ramazan günü sokaklara taşan bu tarz bir etkinliğe kalkışmak ne kadar yanlışsa buna kaba güç kullanarak müdahale etmek de o kadar yanlıştır. Burada iki taraf da hatalıdır. Kendi milletinin, kendi şehrinin hassasiyetlerine saygı duymayanlar ve buna demokratik olmayan bir tepki ile mukabele edenler, yol açtıkları arbede ile maalesef misafirperverliğimize gölge düşürmüşlerdir. Bu basit olayı çarpıtarak, buradan bir 'oruç tutmayanlara saldırı' efsanesi üretmek isteyenler, açık söylüyorum, art niyetli ve kötü niyetlidir. Koreli esnafımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Duyarsızlıklarıyla bu tatsız hadiseye yol açanları ve kaba güç kullanarak olayın istismarına yol açanları da ayrıca kınıyorum. Bu duygularla iftarımızı bizlerle paylaştığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şimdiden ramazan bayramınızı kutluyor, sizlere ailece sevgi ve saygılarımı sunuyorum."
İftara, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sanatçılar Murat Boz, Yavuz Bingöl, Sibel Can, Seda Sayan, Gülben Ergen, Serdar Ortaç, Alişan, Bülent Ersoy, Petek Dinçöz, Hakan Ural, Coşkun Sabah, Hakan Peker, Cengiz Kurtoğlu, Zara, oyuncu Serdar Gökhan ile spor ve sanat camiasından birçok isim katıldı.