Erdoğan Defalarca Yalanlanan Camide Bira Kutuları iddiasını Yine Tekrar Etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır-Ergani-Elazığ Yolu Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantı ile katıldı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasıyla başlayan protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, "Rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri takip ediyoruz.
Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla, fikir ve ifade özgürlüğünüyle ilgilisi yoktur. Biz bu filmi 18 yıldır yüzlerce defa seyrettik" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolara ilişkin konuşan Erdoğan, "Biz bu kirli senaryonun aktörlerini vesayetin dayatmalarında gördük, Cumhuriyet mitinglerinde darbe çağrısı yaparken gördük.
Gezi olaylarında esnafın malını mülkünü yağmalarken gördük.
Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'ni işgal ederken orada bira kutularıyla beraber nasıl işgalci hareketler yaptıklarını gördük. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ne özellikle kanal açmak suretiyle nasıl görüntüler verdiklerini gördük. Bölücü terör örgütünü desteklerken gördük.
6-8 Ekim hadiselerinde insanlarımız sokaklarda katledilirken katilleri alkışlarken gördük. 17-25 emniyet - yargı darbe girişiminde FETÖ'ye borazanlık yaparken gördük" diye konuştu.
ABD’de Donald Trump yanlılarının Kongre binasını basmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, "Türkiye'yi demokrasiyi işletememekle, hak ve özgürlükle kısıtlamakla suçlayanların karşılaştıkları ilk tehditte nasıl çok ağır tedbirleri hayata geçirdiklerini ibretle takip ediyoruz.
Ülkemizde kişi hak ve özgürlüklerinin en çok ihlal edildiği sosyal medya mecralarını hukuki zemine oturtma çabamıza karşı çıkanlar en ilkel sansürcülük örneklerine imza atmaya başladılar" ifadesini kullandı.
Devegeçidi köprüsü ve bağlantı yolları sayesinde Diyarbakır ve Elazığ başta olmak üzere tüm şehirlerimizdeki ulaşım konforlu, hızlı hale gelecektir. Vakitten ve akaryakıttan da önemli tasarruflar sağlanacaktır. Türkiye kendi kalkınma gündeminden taviz vermeden ilerliyoruz.
Dünyanın Koronavirüs salgınından siyasi ve sosyal kaoslarla boğuştuğu dönemde Türkiye kndi kalkınma gündeminden taviz vermiyor. Bu fotoğraftan rahatsız olanlar çıkıyor. Rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri takip ediyoruz.
Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla, fikir ve ifade özgürlüğünüyle ilgilisi yoktur. Biz bu filmi 18 yıldır yüzlerce defa seyrettik.
Biz bu kirli senaryonun aktörlerini vesayetin dayatmalarında gördük, Cumhuriyet mitinglerinde darbe çağrısı yaparken gördük. Gezi olaylarında esnafın malını mülkünü yağmalarken gördük. Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'ni işgal ederken orada bira kutularıyla beraber nasıl işgalci hareketler yaptıklarını gördük.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ne özellikle kanal açmak suretiyle nasıl görüntüler verdiklerini gördük. Bölücü terör örgütünü desteklerken gördük. 6-8 Ekim hadiselerinde insanlarımız sokaklarda katledilirken katilleri alkışlarken gördük. 17-25 emniyet - yargı darbe girişiminde FETÖ'ye borazanlık yaparken gördük.
Sınır ötesi harekatlarımızda karşı cepheye malzeme taşırken gördük. 15 Temmuz darbe girişiminde tankların arasından kaçıp gittikleri evde televizyondan neticeyi beklerken gördük. Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir şeye destek vermeyenleri Türkiye karşıtı saldırılarda yer alırken gördük. Milletimizle birlikte vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin ülkemize diz çöktürenlerin safında gördük.
Dünyada ve Türkiye'de herkes, her şey değişti. Bu köhne zihniyet yerinde sayıyor. Ülkeyi geriye döndürme gayreti içindeler.
Türkiye bugünkü seviyesine bunlara rağmen geldi. 2023 hedeflerine bunlara rağmen ulaşacak, 2053 vizyonunu bunlara rağmen hayata geçirecek. Büyük ve güçlü Türkiye için durmak yok, yola devam.
"Türkiye'yi demokrasiyi işletememekle suçlayanların karşılaştıkları ilk tehditte çok ağır tedbirleri hayata geçirdiklerini ibretle takip ediyoruz"
Son dönemde Avrupa ve Amerika'da yaşanan pek çok hadise ülkemize karşı sergilenen çifte standardı gün yüzüne çıkardı.
Türkiye'yi demokrasiyi işletememekle, hak ve özgürlükle kısıtlamakla suçlayanların karşılaştıkları ilk tehditte nasıl çok ağır tedbirleri hayata geçirdiklerini ibretle takip ediyoruz. Ülkemizde kişi hak ve özgürlüklerinin en çok ihlal edildiği sosyal medya mecralarını hukuki zemine oturtma çabamıza karşı çıkanlar en ilkel sansürcülük örneklerine imza atmaya başladılar.
Aynı ülkeler toplumun huzurunu bozan ve hukukun işleyişine saldırı anlamı taşıyan marjinal kesimlerin eylemlerine orantısız sertlikteki müdahalelerle bastırma yoluna gidiyorlar.
Terörün imasına bile tahammül göstermeyenler yıllarca bizim terör örgütle mücadelemizi engellemeye çalışmışlardır. Tüm bu gelişmeler Batı dünyasının kendisini demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda samimi bir özeleştiriye tabi tutmasını zorunlu kılıyor. Bu özeleştiri yapılmaz ya da kendi yanlışını haklı gösterme anlayışı devam ederse dünya yeni bir yol ayrımına gelmiş demektir.
"İnsanlığın tamamını kucaklayacak yeni ortak değerlere daha çok ihtiyaç duyulacaktır"
İnsanlığın tamamını kucaklayacak yeni ortak değerlere daha çok ihtiyaç duyulacaktır. Salgınla birlikte yeniden payılanması kaçınılmaz olan küresel, siyasi, ekonomik düzenin bu çerçevede şekillenmesini ümit ediyoruz.
Türkiye olarak bölgemizde ve dünyada bu anlayışın fikri savunuculuğunu yapmak ve sahada gerçekleştirme gayretindeyiz. Uluslararası platformlarda yer aldığımız görüşmelerde bu görüşmeleri muhataplarımızla paylaşıyoruz. Pek çok renkle zenginleşmiş olan kültür zeminimimizle insanlığa bu umudu verebilecek yerde olduğumuza inanıyoruz.
Cumhur İttifakı olarak hizmet ve eser siyasetinden taviz vermeden birlik içinde atacağımız her adım bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır."