Erdoğan: Yakında 4 milyon Suriyeli evlerine dönecek

Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde büyükelçilerle iftar programında konuştu.

Yeni Zelanda ve Sri Lanka'da yaşanan saldırılar terörün ve nefretin ulaştığı noktayı açıkça ortaya koymuştur.

Bu tür eylemler bireysel görülerek veyahut da bunlar terörist değil, sıradan örgütler denilerek geçiştirilemez. Aksi takdirde yakın bir gelecekte dünyamız hiç kimsenin güvende olmadığı, huzurlu yaşayamadığı bir yer haline dönüşmeye mahkumdur.

Haksız muamele, ön yargılı yaklaşımlar, basmakalıp genellemeler, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve nefret söylemlerinin küresel düzeyde en büyük mağduru Müslümanlardır.

DEAŞ'la mücadelede ülkemize destek vermeyenler, sığınmacılar konusunda da tüm yükü bize yıkmışlardır.

Suriye'deki savaş 8. yılını geride bıraktı. Türkiye hem Cenevre sürecine hem de Astana'ya katkı sağladı.

Suriye'de 4 bin kilometrekarelik alanı teröristlerden temizleyerek bölge halkını huzura kavuşturduk.

Yakında Suriye'nin sınırlarımız boyunca uzanan diğer bölgelerini de teröristlerden temizleyerek 4 milyona yakın sığınmacının evlerine dönebilmelerine imkan sağlayacağız.

Tüm çabalarımıza rağmen terör ve yükselen aşırı akımlarla mücadeledeki çifte standartlı yaklaşımın devam ettiğini görüyoruz.

Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine 10 binlerce tır silah, araç, gereç ücretsiz olarak verilmektedir ve şu anda biz onlarla mücadele veriyoruz.

Tüm ülkeleri Filistin ve Kudüs konusunda daha duyarlı davranmaya ve etkin tavırlar ortaya koymaya davet ediyoruz.

Filistin sorununun nasıl kanayan bir yara haline getirildiğini görmekteyiz.

Filistin meselesinde iki devletli çözüm anlayışına karşı gelecek tüm girişimlere karşıyız.

Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de istikrar ancak Türkiye ve KKTC'nin hak ve çıkarlarının gözetilmesiyle mümkündür.

Biz NATO üyesiyiz. Öyleyse diğer NATO üyelerinin bize yanlış yapmalarını bizim kabullenmemiz mümkün değil.

Hem NATO üyesi olacaksın, NATO'da stratejik ortak olacaksın, ondan sonra size yaptırım konuşulacak. Bu anlaşılabilir bir şey değil.

AB üyeliği bizim için başından beri stratejik bir dış politika hedefi oldu, olmayı da sürdürmekte ama AB hala bize çalım atıyor.

AYRINTILAR GELİYOR...