Erdoğan’a suikast davasında binbaşı: MAK timini ben seçtim, ben görevlendirdim
‘Erdoğan’a suikast’ girişimi davasında savunma yapan binbaşı, terör operasyonu yapılacağı söylendiği için MAK timi personelini kendisinin görevlendirdiğini söyledi.
‘Erdoğan’a suikast’ girişimi ve iki polisin hayatını kaybetmesiyle ilgili üçü firari, 44’ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına bugün Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmada savunma yapan MAK tim komutanı binbaşı Taner Berber, 15 Temmuz’dan 10 gün sonra kendi isteğiyle kaçıp teslim olduğunu belirterek, polislerin arasında halkın kendilerini linç etmek istediğini iddia etti.
Berber, aynı davanın bir sanığının ‘Hero’ tişörtü giydiğini hatırlatarak “‘Hero’yazısı gerekçe gösterildi, linç kampanyası başlatıldı. Uluslararası çapta rezil edecek şekilde benzer tişörtü giyenler gözaltına alındı” diye konuştu.
‘Zorla indirildik’
Berber, kendilerinin cezaevi araçlarından zorla indirildiğini ileri sürerek, mahkeme önündeki darbe karşıtları için“Biz jandarmanın zorlamasıyla araçlardan zorla indirildik. Bu sırada günlüğü 80 TL liraya kiralanmış kişiler tarafından protesto edildik, galeyana gelen halkın önünden geçirildik”dedi.
‘Suikast timi’ni reddetti
Berber, darbe girişimi sonrası kendilerini ‘suikast timi’ gibi göstermek adına algı operasyonları yapıldığını öne sürerek, “Diğer davalarda suikast suçlaması yokken bize‘suikast timi’ denmesi suikastte vurgu yapılması kamuoyu nezlinde sıcak tutuluyor. Neden bu faaliyet bir suikast işlemi gibi bu kapsamda bir yargılama yapılıyor? FETÖ lideri Fethullah Gülen’in iadesi için yasal zemin hazırlamak adına bize ‘suikast timi’ deniyor. Bizleri bu vahim tuzağın içine çeken karanlık ellerin amacı buydu” diye konuştu.
‘Terör operasyonu dendi, personeli seçtim’
Berber, şöyle devam etti:“Operasyonlarda ‘FETÖ’ üyesi askerlerin kullanıldığı söyleniyor. 15 Temmuz’un‘FETÖ’ tarafından yapıldığını savcılık iddia ediyor. İddianamede örgütün yapılmasıyla ilgili olarak bilgilere yer veriliyor. İddianamedeki bilgilere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir örgüt üyesinin diğer örgüt üyesinden haberi, bilgisi olmamaktadır. Hal böyleyken MAK timini göreve çağıran bir kişi olarak benim örgütü ve işleyişi bilmem iddianameyle çelişmektedir. Benim kimin örgüt üyesi olduğunu bilmem izahtan uzaktır. Ancak MAK timini ben seçtim ve ben görevlendirdim. İcra edilen faaliyetin terör operasyonu olacağı söylendiğinden ben de personelimi buna göre seçtim. Mazereti olan personelim haricinde herkesi birliğe çağırdım. Personelimi bilgilendirdik. Risklerden bahsettim. Amirleri olarak benim verdiğim emirleri yerine getirmek haricinde hiçbir şey yapmadılar. İlk kez böyle bir operasyona katılacakları için telaşlıydılar. Birliğimizin personeli olan Murat Üçer ve Erdal Akgün yargılanmaktır. Bunların ‘FETÖ’den bir süre tutuklu kaldıklarını biliyorum. Örgüt üyeliğini esas kabul etseydim bu iki ismin de benim yanımda olması lazımdı. Zekariya Kuzu’yla ast üst ilişkisi vardı. Örgüt üyeliğini bilemem.”
’10 yıldır tanıyorum’
Berber, sanıklardan tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’le tanışıklıklarının 10 yılı geçtiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Bayramlarda Gökhan Şahin Sönmezateş’i arardım. Bu bayramda da aradım ancak kendisi açmadı. Sonra 8 Temmuz’da beni aradı konuştuk. Bayramlaşma konuşması geçti. Herkes tarafından sevilen bir komutandı. MAK’ın gelişmesinde önemli katkıları oldu. Bizlere sıkıyönetim ilan edildiğini ve emir komuta içerisinde faaliyet gösterildiğinden devam ettik. Olayların bizim bildiğimiz gibi olmadığını anlayınca bir süre arazide gizlendik sonra polise teslim olduk. İfademde Sönmezateş’le telefon görüşmelerimi kabul ettim. O gün yüz yüze görüştüğüm ve görev almış gibi gösterilmem için baskı gördüm. Bu şekilde daha az suçlanacağım ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacağım söylediği için ses çıkarmadım. Yazılan şeylere imza attım. O zaman savcılık ve mahkemede aynı hususları tekrar ettim aksi halde sevdiklerime zarar verileceğini düşündüm. Aileme zarar vermekle tehdit ediliyordum.”