Erdoğan: Ben İhalelere İmza Atmam Bay Kemal

Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

“Türkiye’yi 20 yılda cumhuriyet tarihinde yapılanların 5-10 katı esere kavuşturabilme başarısını gösterebilmemizin gerisinde milletimize aşk ve sevda ile hizmet etmemiz vardır. Her zaman ne diyorum Ferhat ve Şirin. Biz Ferhatız, siz Şirinsiniz, dağları dele dele biz Şirin’e kavuştuk. CHP kiminle yan yana terör örgütüyle yan yana. PKK bir terör örgütü, onun Meclis’teki uzantısı da malum

Artık teröristler var mı? Hepsinin inlerine girdik mi, inşallah tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu yola devam edeceğiz. Bu uğurda bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan partiyi dahi ülkenin yönetimine ortak etme hevesine kapıldılar. Belediyelerinde zaten bunu yaptılar. En kritik yerleri PKK’sından FETÖ’süne kadar terör irtibatlı kişilere altın tepside maalesef belediye makamında iş verdiler.. 44 bin işçiyi belediyeden atıp onların yerine maalesef teröristleri doldurdular.

Bunlar Batı’dan talimat alacaklar. Çünkü bunların ülkeye ve şehirlere hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Bunların hayatları da yalan.

Bir tanesi vardı ya bir kadın, televizyonda çıkıp ne diyordu, en büyük yalanı söyleyeceksin. Şimdi yargı aldı, tutukladı, şimdi cezaevinde. Kime çalışıyordu bunlar, CHP’ye. Bay Kemal yalanı bunlardan öğrendi. Çok iyi yalan söyler, büyük yalan söyler.

Geçen akşam yine çıkmış benim TV programım var, aynı saatte o da kendi özelinden açıklama yapıyor. Bu açıklama yapıyor. Firmalara 3 kat fazlasına bir rakamla verdiğimizi söylüyor, bir kâğıt gösteriyor. Altında güya benim imzam var. Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal, yalancılığını ispat ettin.

Ulaştırma Bakanım Adil Bey’e dedim ki, “Adil yarın akşam çık, dersini ver”; Adil kardeşim televizyonda buna güzel bir ders verdi.

Adamın hayatı yalan. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunun ki yatsıyı bile bulmadı. Çünkü Adil Bey işini biliyordu. Bay Kemal cambaz, hayatı yalan. Artık benim milletim bu adamın yalanlarına prim vermeyecek.

Türkiye için yazılan senaryolarda kendilerine verilen rolü oynamak ve bunun karşılığında elde ettikleri imkanları tepe tepe kullanmak dışında bir dertleri, bir davaları, hedefleri de yok.

Eğer böyle olmasaydı, ellerine tutuşturulan her kâğıt parçasını sonuçta rezil, kepaze olacaklarını bile bile kameralar önünde sallamazlardı. Ama bunlar sallıyor. Yalan olduğu defalarca ifade edilmiş, ispatlanmış iftiraları sürekli tekrarlayıp durmazladı. Açtığım davaların hepsini kazanıyorum, çünkü yalancı."

Normal bir ülkede muhalefetin yapması gereken şudur: Biz ülkemizin eğitim altyapısını sınıflarıyla, öğretmenleriyle, ücretsiz ders kitaplarıyla bugünkü seviyesine getirdik, onlar daha fazlasını tahayyül etmeliydi.

Ellerinde gelse mesleki eğitim kurumları başta olmak üzere okullarımızın çoğunun kapısına kilit vuracaklar. Biz ülkemizin sağlık altyapısını şehir hastaneleriyle, personeliyle, ambulansıyla, aşısıyla gelişmiş ülkelerin bile önüne geçirdik. Onlar çok daha ileri projeler teklif etmeliydi. Ama bakıyorsunuz daha bizim inşa ettiğimiz şehir hastanelerinin yolunu bile yapmaktan acizler.

Verdikleri söz var. Şanlıurfa’ya gidiyor, elektriği bedava vereceğiz diyorlar. Bay Kemal Muğla Belediyesi sende ver bakalım çiftçilere bedava elektrik. Yalan söyleme, dürüst ol, dürüst."

Bir defa elektriğin kaynağı merkezi yönetimde. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kimde bizde. Adam bunu dahi bilmiyor.

Aradan geçen bunca yıla rağmen hâlâ tamamlanan yatırımların hikmetini çözmekten acizler. Bu şehir hastanelerinin parasını nereden buluyorsunuz diyor, ey zavallı. Bu örnekleri her alana teşmil etmek mümkün, Allah epeyce bir zamandır ülkeyi ve milleti bunların eline bırakmadı, inşallah bundan sonra da bırakmayacak"