Erdoğan’dan Abdullah Gül'e: Rüzgar gülü

İstanbul Gençlik Kolları Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan, isim vermeden Abdullah Gül için “rüzgar gülü” dedi.

İstanbul Gençlik Kolları Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan’ın ilgili sözü şu şekilde:

“Rüzgar gülü gibi esintiye göre yön değiştiren, eğilip bükülen bir siyasi anlayış; popülüzmin bataklığında debelenmeye mahkumdur.”

Partisinin İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresi'ne katılan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

- Siyaset, ilkelerle, prensiplerle belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Ahlakı, ilkesi olmayan siyasetin, ne ülkeye ne de millete faydası olur.

- Bu aralar malum Türkiye'de terörle mücadelemizi başarılı şekilde sürdürüyoruz. Gabar'da Cudi'de Tendürek'te Kandil'de Bestler Deresi'nde mücadelemizi kararlı şekilde sürdürüyoruz. Şu anda Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 500'e doğru ilerliyor. Öbür tarafta Kuzey Irak'ta 300'ü aşkın içerde Cudi'de Gabar'da aynı şekilde teröristler etksiz hale getiriliyor. Mehmetçiğimiz aldığımız ilhamla yola kararlı yürüyor.

- Rehavet yok. 'Nasıl olsa Cumhurbaşkanımız koşuyor, Başbakanımız koşuyor bakanlarımız koşuyor, yeter'. Yok. Ne diyor rabbimiz 'ancak çalıştığınızın karşılığı vardır'. Gençler biz 780 bin kilometre kareye nereden geldik biliyor musunuz? Ah ah 15 milyon kilometrekareden 780 bin kilometre kareye indik. Nereden nereye. Şimdi bu PKK, bu FETÖ bunlar bölmek istediler. Bölemeyeceksiniz. Böldürmedik, böldürmeyeceğiz. Cudi'de F16 olduk. Gabar'da F16 olduk. Tendürek'te F16 olduk. Yeri geldik SİHA olduk bunlarla tepelerine indik. Ve burada kararlılığımızı koruyacağız. Çünkü biz bu ülkede şunu bilin 81 milyona aşığız. Biz de ayrım yok. Biz bu milletin dertlisiyiz. İnşallah gelecek daha iyi olacak.

- 92 yıllık siyasi hayatımızda milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkarlar da vardı. Ülkenin bekası için kurşun yağmuru altında kenetlenen olduğu gibi ülkenin düşmanlarına yancılık yapmayı siyaset zanneden muhterislere de rastladık. Siyasi geçmişimiz erdemli siyaset yapanlarla ahlaksız, ilkesiz siyasetçilerin mücadele sahası olmuştur. Bu iki anlayış birbirleriyle mücadele etmiştir

"EY 15 MİLLETVEKİLİ YAV SİZ İRADENİZİ NASIL OLUYORDA BU KADAR UCUZA SATIYORSUNUZ"

- Bugün Türkiye'nin ana muhalefet  partisi sıfatını taşıyan CHP maalesef bu kötü örneğin temsilcisi olmayı kimseye bırakmamıştır.

- 40 sene geçmesine rağmen eski alışkanlıklardan kurtulamadığını gördük. Bugün de CHP, siyaseti bir kabzımal pazarlığına dönüştürdü. CHP milletin kendi adına emanet verdiği iradeleri, pazara çıkardığı vekillerle gençlere kötü örnek oluyor. Ey 15 milletvekili siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz. Ey 15 milletvekili bak karıştırma ha. Siz Çanakkale'deki 15 değilsiniz. Siz iradenizi satanlardansınız. Onları da lekelediniz. Ve siz, size oy veren milletin iradesine saygısızlık yaptınız. Size bay Kemal talimat verdi diye yerine getirdiyseniz bu şahsiyetsizliktir. Yok demektir. Siz bu noktada 'sayın bay Kemal bizim irademizi satın alamazsınız. Bu yetkiyi bize farklı istikamette kullandıramazsınız' demeliydiniz. Ama yazık oldu. Gittiniz... Sözde partinizin koltuklarına bile oturamadınız. Çünkü sizin asli koltuğunuz müsaade etmiyordu. Bunları da yaşadık. Şimdi CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bunları sandığa gömmeye var mısınız?