Erdoğan'dan Koronavirüs açıklaması: Her türlü önlemi vakitlice aldık
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüse ilişkin, "Tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığın ülkemize sirayet etmemesi için gereken her türlü önlemi vakitlice aldık." dedi.
Toplantıda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) konusuna değinen Erdoğan,"Türkiye inşallah bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır, temennimiz budur. Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Kovid-19) Tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığın ülkemize sirayet etmemesi için gereken her türlü önlemi vakitlice aldık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Gereken her türlü önlemi vakitlice aldık."
Erdoğan Koronavirüs uyarısı: Korunmanın ilk şartı temizlik
"Vatandaşlarımızdan ricam sağlık personelinin ikazlarına harfiyen uymaktır. Bu virüsten korunmanın ilk şartı temizliktir. Biz de geçtiğimiz cuma gününden itibaren kucaklaşmayı kestik."
"Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir. Her hastalık gibi bu virüse karşı da bireyler olarak alacağımız tedbirler en etkili korunma yöntemi olacaktır. Özellikle yaşlılarımızın ve bünyesi zayıf vatandaşlarımızın en azından bir müddet kalabalık yerlerden uzak durması gerekiyor."
İdlib açıklaması
"İdlib'deki masumları bombalayarak katleden rejim ülkemizin gücü karşısında Suriye krizinin başından beri en ağır kayıpları vererek bu işin öyle çok kolay olmadığını görmüştür. Ateşkes kararının akabinde İdlib halkı uzun bir aranın ardından ilk defa rahat bir nefes almıştır. Elbette henüz İdlib'de kalıcı bir çözüm bulunmuş değildir. Ateşkese ne kadar bağlı kalacakları belirsizdir. Daha şimdiden ufak tefek de olsa ateşkes ihlalleri yaşanmaya başlanmıştır. Rusya ile bu gelişmeleri paylaşıyor ve tedbir alınmasını bekliyoruz. Biz verdiğimiz söze karşı taraf da aynı hassasiyeti gösterdiği takdirde sürece sonuna kadar bağlı kalırız. Ama karşımızdakiler sözlerini tutmazlarsa bir öncekinden daha ağır şekilde üzerlerine gitmekten de asla kaçınmayız. Sadece karşılık vermekte kalmayacak çok daha ağır mukabelede bulunacağız."
Kemal Kılıçdaroğlu'na gözlem noktası mesajı: Arzu edersen seni de oraya göndeririz
"Bay Kemal kaç tane gözlem noktası olduğunu dahi bilmiyor. Arkadaşlar yuha falan gerek yok. Bunlara bedeli sandıkta ödettiğiniz sürece o zaman bunlar neyin ne olduğunu daha iyi anlayacaklar. Bakın bir şeyi çok iyi kavramamız lazım adalet partisi davası, ak parti davası sıradan bir dava değildir. Biz icraatla ortadayız. 18 senedir biz lafla mı icraatla mı yürüdük? Bakınız, dersini bir çalış ya! Burada kaç tane gözlem kulesi olduğundan haberin yok. Ben sizlere buradaki gözlem kulelerini de göstereceğim. Bay Kemal 12 gözlem noktası var. Ve bu 12 noktada bizi Suriye'nin askerleri korumadı. Suriye'nin askerleri verilen söze yapılan mutabakata uymadı. Onun için de biz uyarılarımızı yaptık ve şu anda orada 12 gözlem noktasında çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bay Kemal bunu da öğren. Arzu edersen seni de oraya göndeririz. Ama gidemezsin. Yapmış olduğumuz son anlaşmanın içeriğinden de bunun haberi yok. Takip etmiyor. Çünkü bunun akıl hocaları çok çok farklı. Tel Rıfat bölgesindeki terör örgütlerinin saldırıları da giderek artıyor. Buradaki teröristleri de bulduğumuz halde etkisiz hale getirerek bertaraf ediyoruz. "
"Türk askeri, zalim Esed'in korumasına muhtaç değildir, bunu böyle bil Bak Kemal"
"Türk askeri bu milletin evlatları hiçbir zaman zalim Esed'in korumasına muhtaç değildir. Bunu böyle bil Bak Kemal. Sen kendin korunmaya muhtaç olabilirsin. Ama bu milletin evlatları asla. Bu güne kadar El Bab'da Cerablus'ta, Afrin'de nasıl dimdik durduysak, İdlib'de nasıl dimdik durduysak bundan sonra da aynı şekilde dimdik durmaya devam edeceğiz. Bize düşen sükûnetin gayreti için her türlü gayreti gösterirken saldırılara karşı da hazırlıklı olmaktır. Bu hazırlıklarımız var. Oradaki bütün en ileri teknolojiye sahip olan silahlara, hava savunma sistemlerine karşı hamdolsun bizler bu mücadeleyi verdik, Moskova'da geçici ateşkesi imzaladık. Şimdi mesele bu geçici ateşkesi kalıcı ateşkes haline dönüştürmektir. Onu da yaptıktan sonra işimiz çok daha kolay olacaktır. "
"Diğer yerlerdeki sorunlar devam ederken ısrarla ülkemizin ve kontrolümüz altındaki yerlerde huzur içinde yaşayan halkın tacizine de izin vermeyiz. Türkiye Suriye'de yaşanan krizin de, bunun sınırlarımızda açtığı sorunun da Allah'ın izniyle üstesinden gelir. Asıl sorun içerideki sabotajların önüne geçebilmektir. Bu iradeyi kırmayı hedef alan her saldırı bizim için terör örgütlerinin ve diğer tüm güçlerin saldırılarından çok daha tehlikelidir. Milletimizin mücadele azmini kırmaya yönelik saldırıların koç başlığını ister CHP'nin başındaki zat yapmaktadır. Dün akıl ve izanla bağdaşmayan değerlendirmelerde bulunmuş. Bu kişi liderler düzeyinde hiçbir toplantıya katılmamıştır. Böyle bir toplantıya nasıl girilir, nasıl çıkılır, nasıl anlaşılır bilmiyor. Baş başa görüşme denir haberi yok. CHP kürsüsünden sorumsuzca konuşmakla devlet yönetimini birbirine karıştıran densiz bir zatla karşı karşıyayız. Ya sen bir set kumpasıyla CHP'nin başına getirildin. O günden bu güne izlediğin ek bir siyaset var o da milletimizin taraf olduğu her meselede Türkiye'nin karşısında olmaktır. Avrupa'ya bizi şikâyet edince terfi mi alacaksın? Yok ya burada da çukura batacaksın."
Kılıçdaroğlu'nun sözlerine sert eleştiri
"Ülkemizdeki diğer partilerin bir kısmıyla da anlaşamadığımız hususlar olsa da ülkemizin ve milletimizin temel çıkarları konusunda askeri bir zeminde buluşmaya gayret ediyoruz. Sadece Kılıçdaroğlu'nun güdümündeki parti ülkemize husumet çizgisinde yürümekte ısrarcıdır. CHP vesayetin sözcülüğüne ve avukatlığına soyunur. CHP, arkadaşlar diyerek teröristlerden yana olur. Bazı milletvekilleri de bu teröristlerin merasimlerine katılır ve tabuta omuz verir. Türkiye FETÖ ile mücadele eder, CHP kontrollü darbe diyerek işi sulandırmaya çalışır. "
Tutuklanan gazeteciler üzerinden CHP eleştiri
"Esed'in askerleri bizim askerlerimizi koruyor' diyecek kadar zıvanadan çıktı. Bizim askerlerimizi Esed'in askerlerinin koruduğunu söyleyecek kadar zavallı, o kadar alçalmış. 12 gözlem kulesini bilmiyor, 7 tane gözlem noktası var diyor. Ne anlatırsan anlat maalesef anlayacak idare yok. Gözü var görmez, kulağı var duymaz, kalbi var hakikati anlamaz. Ülkemizde de suç olan istihbarat mensuplarının ifşa edilmesi eylemini işleyenleri en hararetle savunan da kim? Yine CHP. Bu partinin ülkemize çağ atlatan dev projelere gösterdiği tepkileri de saymıyorum. "
"Avrupa'ya gitmek üzere batı sınırlarımıza yönelen sığınmacılar konusu. Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacılara engel olmama kararı aldım. Gitmek istiyorlar, biz de önlerini zorla kapamıyoruz. Eğer adil yük paylaşımına yaklaşmazsanız biz kapıları açacağız dedim. Bunları kendilerine söyledim. Bunlar zannettiler ki ben şaka yapıyorum. Ve kapıyı açtık. Misafirlerimiz gidiyor mu, gidiyor. Zaten kimseyi ülkemizde zorla tutma gibi de bir sorumluluğumuz yok. Cenevre Sözleşmesi bu kişilerin Yunanistan'a oradan da diğer ülkelere geçilmesine izin evrilmesi gerektiğini söylüyor. Ama Yunanistan sığınmacılara şiddet uygulayarak geri göndermeye çalıştı. Batı'ın ve adeta onların görevlendirdiği Yunanistan'ın ne olduğunu görelim.