Erdoğan'dan yeni parti iddialarına ilk yorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP içinden ayrılan isimlerin yeni bir parti kuracağı iddiaları ile ilgili yaptığı açıklamada "dava arkadaşlığı" vurgusu yaptı. İsim vermeden yeni parti iddialarında adı geçen siyasetçilere tepki gösteren Erdoğan "Partiden ayrılanlar oldu.
Biz bunlara 'Git' demedik ama bir daha onlarla beraber yol yürümek mümkün değil" ifadelerini kullandı. Erdoğan "Parti kuracaklarmış şunlarmış bunlarmış, daha önce kuranlar oldu, ama akıbetleri belli" yorumunda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde söylediği "Anketlere güvenim kalmadı" sözlerine açıklık getiren Erdoğan, "En az üç anket şirketiyle çalışıyoruz, hiçbiri birbirini tutmuyor" açıklamasında bulundu.
"En büyük anket meydanlar" diyen Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinde daha önceki seçimlerden farklı olarak "adı sanı duyulmamış bir şirket ile çalıştıklarını" belirtti.
Sebze-meyve fiyatlarındaki yükselişe de değinen Erdoğan, "Sosyal devletin gereğini yerine getiriyoruz. Operasyon çekmeye çalışanlara cevabımızı verdik. Ekonomik bir suikastla karşı karşıya kaldık" diye konuştu.
"Münbiç'te bulunan aşiretlerin Türk askerini bölgeye çağırdığını" dile getiren Erdoğan, ABD'nin Suriye'den çekilme kararına ilişkin "Tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak.
Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. 300-400 kişiyi bırakmaları söz konusu olabilir. Bizim için önemli olan güvenli bölgenin bizim kontrolümde olmasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ekranlarında yayınlanan 'Cumhurbaşkanı ile Özel' programında Seda Öğretir ve Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtlıyor. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Seda Öğretir: Bugün sizin için özel bir gün doğum gününüz. 65 yıl mücadelelerle dolu bir siyaset hayatı... Yanında Emine Hanım’la kurduğunuz 4 çocuğunuz ve torunlarınızla zenginleşen bir aile hayatı... Geriye dönüp baktığınızda 65 yılın manzarasında en önemli belirleyiciler neler var?
Tabi benim hayat serüvenim çok farklı. Doğduğum yerden, arkadaş çevrem, ilkokul, İmam Hatip orta ve lise... Bizim o dönemde tabi İmam Jatip mezunları direk olarak üniversiteye girme şansına sahip değildi. Lise fark imtihanlarından sonra bir üniversiteye geçme şansınız vardı.
İmam Hatip lisesinden sonra Eyüp Lisesi’nden lise fark imtihanlarına girdim. Aslında fark denilen şeyler bizim okuduğumuz şeylerdi ama buna rağmen önümüze bariyer koymuşlardı. Biz okuduğumuz derslerden bir de fark adı altında bir imtihana daha girdik. O imtihanlardan sonra üniversite hayatımız başladı.
Üniversite hayatımızda da işte Marmara Üniversitesi iktisat ve ticaret bölümüne devam ettik ve mezun olduk. Bütün bu hayatımızda İmam Hatip lise kısmından tutunuz üniversite bitene kadar sürekli olarak STK’larda görevim var.
Milli Türk Talebe Birliği’nde ortaöğretim komitesinden çalışmalarımız. Üniversiteye geçtikten sonra yine orada çalışmalarımız ve oradan partimizin o zamanki AK Parti Refah filan değil daha eskiye dayanıyor gençlik kollarında başladık ve ana kademeye geçme sürecimiz oldu.
İstanbul’da 85 yılında il başkanlığı görevine geldim Refah Partisi döneminde. İl başkanlığı döneminde başlayan süreç İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğum ana kadar devam etti.
Büyükşehir belediye başkanı olduğum andan itibaren zaten renkli bir hayat cezaevine girene kadar o devam etti. Cezaevine girdik orada 10 ay ile girdik ama 4 buçuk ay yattık. Çıktıktan sonra da hemen partimizi kurduk. Kurduktan sonra 16 ayda tek başımıza iktidar olduk.
İki parti girdik Parlamento’ya Cumhuriyet Halk Partisi ve biz. Bu tabi bize Parlamento’da da yüzde 63 gibi bir milletvekili sayısını getirdi. Böyle bir mücadele ile geçen süreç oldu. Bu sürecin içinde tabi özellikle de babamın vefatı 87 filan ama siyasi hayatımızın içinde devam ederken bu oldu.
Ardından 2011’de validemin vefatı var. Bir taraftan evliliğin bir taraftan çalışıyorum bir taraftan da amatör kümede futbol oynuyorum. İmam Hatip’te okurken Camialtı’nda başladım. Oradan İETT’de devam ettim. Orada 7 yıl kadar devam ettim. Malum bir darbe girişimi filan olduktan sonra oradan ayrılıp özel sektöre geçtim.
Tabi bir taraftan ekmek mücadelesi bir taraftan siyasi mücadelemiz devam ediyor. Artık çocuklar ailemin en büyük zenginlikleri olarak geldiler. 4 tane rabbim bizlere evlat nasip etti. Bir taraftan yavrularımızı eşimle en iyi şekilde büyütelim mücadelesi verdik bir yandan ekmek mücadelesi ve siyasi mücadele.
Siyasi mücadelede benim Beyoğlu seçimlerim var ki onun unutulması mümkün değil. Orada da maalesef sayım tutanaklarının birleştirilmesinde bir oyun oynandı ve birleştirme zaptında rakamlar üzerinde bir rakamı silsen bakıyorsun sayı binler olarak düşüyor.
Bunu biz gözlerimizle de yakaladık. O zaman ilçe seçim kurulu bunları getirdik ama tabi dinlemedi. Hatta baktım okulun üst katında maalesef masa kurulmuş orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar filan. O halleriyle gelip orada bir taraftan da seçimi yönetmeye kalkıyorlardı.
Ben tabi, ‘Siz bu alkolik halinizle mi burada adil bir seçim yöneteceksin’ filan dedim ayrımdım oradan. Bundan dolayı da bize hemen tabi dava açılma yoluna gittiler. Tutuklama kararı çıktı bir haftada bundan doları cezaevinde yattık.
Bayrampaşa’da. Daha sonra çıktık ve sonraki süreçte kararlı şekilde devam etti. Hepsi bize ibret meselesiydi.
89 Beyoğlu seçimlerindeki bu durumlar bize 94’te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını getirdi. O yolda benimle beraber olup artık ebediyete uğurladığımız dava arkadaşlarım ki benim yanımda onların çok çok istisna yerleri vardı.
Allah onlara rahmet etsin. Geceleri geç saatlere kadar benimle beraber sokak sokak cadde cadde dolaşırlardı. Ama şu anda onlar tabi hayatta değil. 94 belediye başkanlığı, 99 hapishane yılları, ondan sonra 2007 malum 27 Nisan e-muhtırası ve 15 Temmuz’da FETÖ takımının darbe girişimleri.
Bu darbe girişiminde tabi millet verdiğimiz mesaj karşısında on binler meydanlara dökülünce bu tabi çok çok farklı bir süreç oldu.
İlginç olanı tabi biz Marmaris’ten Atatürk Havalimanı’na indiğimizde orada on binlerin bizi karşılaması 00.15 biz oradayız. Meğerse 23.15’te bay Kemal oradan gelip Bakırköy belediyesine geçmiş tankların arasından. Bize durumu orada söyleyince bir tabi güldük sadece.
16 saat sonra darbe püskürtüldü ve biz 16 saati oradan yönettik. Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların hepsi nerede varsa silahlı kuvvetlerin, polis teşkilatının içinde diğer kademelerde olanlara karşı hukuk standartları içinde ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor ve yapılacak.
Ahmed Arpat: Durmak dinlenmek yok siyaset hayatınızda. Erzincan’daki mitingden geldiniz. Güne iki miting sığdırıyorsunuz, ilçe mitingleri de var üstüne... Seçim meydanlarından yansıyanlara baktığınızda halkın seçime yaklaşımı nasıl?
Çalışırsanız olacak. Çalışmadan halkımızla birlikte o dili kullanmadıktan sonra hele hele gönül dilini kurmadıktan sonra mümkün değil. Bazıları diyor ki artık televizyonlarla, sosyal medya ile oluyor. Hepsinin bu işte payı var. Ama meydanlar daha farklı.
Ben en büyük zevki meydanlarda alıyorum. Halkımın da bu noktadaki inancını, yaşamını görüyorum. Gerek Giresun’da gerek Erzincan’da resmi rakamlar 30 bin civarındaydı. Eğer bu soğuğa rağmen insanlar oraya geliyorsa burada bir incelik var. Demek ki liderini özlüyor, mesajları almak için oraya geliyor. Köyünden çıkıp gelenler var oraya.
Biz bu mesajları ona verdiğimiz zaman o da akrabasına eşine dostuna ulaştıracak. Onun için meydanlarda bu buluşmalarımız onlara bu heyecanı verirken onların şu anda kalan 32 gün içerisinde çalışmalarını sürdürmeleri bakımından önem arz ediyor. İnşallah bu çalışmalarımızın neticesini de alacağız 31 Mart akşamı.
Yurt dışı görüşmelerimiz var bunun yanında. Bugün mesela sizler gibi İlham Aliyev kardeşim doğum ile ilgili olarak aradı. Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirzayev doğum günüm için aradı. Ardından sayın Putin yine doğum yıl dönümü için aradı.
Onlarla da bu görüşmelerimizi yaparken ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkileri de az da olsa görüşme imkanımız oluyor. Yarın yine aynı şekilde kutlamak için arayacak liderler var. Ayrıca yarın resmi ziyaret için Çad Devlet Başkanı geliyor. Onun neticesinde burada kanaat önderleriyle büyük bir toplantı yapacağız. Durmak yok yola devam.
Seda Öğretir: 31 Mart için hazırlanan diğer parti liderleri henüz sahaya inmedi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Herhalde onlarda kendilerini bu şekilde hazırlıyorlar. Kendilerine olan güvenleri pek araziye çıkmalarını gerektirmiyor ya da kendi partilerinin içindeki birçok sıkıntıları aşamamış olabilirler. Bazı yerlerde biliyorsunuz adaylıkları iptal edilenler var.
Onun için o süreci takip etmek durumunda olanlar var. Biz tabi kılı kırk yararak bugünlere geldik. Benim partim içinde böyle bir sıkıntı söz konusu değil. Yani seçim zamanlarında gönlü kırılanlar olmuyor değil. Birde bir siyasi partide sizlere makam verilirken mevki verilirken her şey iyi güzel, verilmediği zamanda her şey kötü olmaz.
Siyasette önce bir dava adamı olma anlayışı çok önemli. Olamıyorsanız zaten sizinle bir yere gidilmez.
Biz bu seçimlerde bütün teşkilatım ki şu anda Türkiye’de sayısal olarak en fazla üye sahibi olan parti biziz. Şu anda 10 milyonun üzerinde üyemiz var. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları. Örgütlenme ağımız çok geniş. Bizim şu anda Cumhur İttifakı olarak bir hamlemiz var.
Bu konuda da sayın Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. O da sağ olsun bugün doğum yıl dönümü ile ilgili kutladılar. Bu bizim ne denli bir dayanışma içinde olduğumuzu gösteriyor. Cumhur İttifakı bir sıkıntı olmadan yoluna devam ediyor.
Kocamaz'ın Mersin'den aday olamaması
Ahmed Arpat: İyi Parti’nin Mersin adayı geç başvurdu aday olamadı. Bir değerlendirme yapmak ister misiniz?
Ben bir değerlendirmeye girmeyeyim onu zaten İl Seçim Kurulu yaptı. Bir siyasi partiden müracaatını yapan orada saatini geçirmişse o anda her şey kilitlenir. Bundan dolayı oradan aday olmayan başka partiden aday olamaz hükmünü verdi iş bitti.
Şimdi YSK’ya gitmek şeyi kalıyor sadece. Büyük ihtimalle müracaat etmişlerdir. YSK hangi kararı verirse o son hükümdür.
Ahmed Arpat: İYİ Parti liderinin kumpas diye açıklamaları vardı.
O artık onların sorunu bizim sorunumuz değil.
"Bu seçimde marka şirketlerle değil, adı sanı duyulmamış bir şirketle çalışıyoruz"
Seda Öğretir: En baştan beri anketleri önemseyen bir lidersiniz. Neden güveninizi kaybettiğinizi sormak istiyorum?
Anketlerde ciddi manada manipülasyonlar var. 89’da Beyoğlu’nda belediye başkanı adayı olduğum zaman bir anket ekibi kurmuştum. O zaman pek anket olayı yaygın değildi.
Hakikaten an ve an takip ederdim. Daha sonrada bu şekilde devam etti. Gerçekten başarılı bir şekilde anket çalışması yapan parti olduk. Ama son dönemde bakıyorsunuz ki, biz en az 3 anket firması ile çalışırız, neticeler birbirini tutmuyor.
Biz bu seçimde daha farklı bir yöntem kurduk. Marka şirketlerden çalışmaktan çok adı sanı duyulmamış şirketle bu çalışmamızı yürütüyoruz. Marka da var. Güven noktasında güven vermiyor birbirleri arasında açık ara tutarsızlık var.
Bu şekilde yürümenin onun için işte meydanların dili dediğim konu, meydanlar benim için en büyük anket şu anda. Arkadaşlarımızla da bunun değerlendirmelerini yapıyoruz. En büyük anket 31 Mart. Şaşmayacak bir anket var. Halkıma güveniyorum, Rabbime güveniyorum.
(Siyasette beka tartışması) Beka sorunu sadece genelde ele alınamaz. Güneydoğu şehirlerindeki çukurlar nasıl unutulur. Kayyumlarla Diyarbakır çukurlardan kurtuldu. YPG/PKK ile verdiğimiz mücadele beka mücadelesidir. Türkiye'de Kürdiztan diye bir bölge yok.
(Yerel seçim) Ankara'da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı.
Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik.
Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var.
Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır.
İstanbul'da şu anda malum, Binali Yıldırım Bey var. O da bu emaneti inşallah, mâlum biz CHP'den aldık. Çöp, çukur çamur. Yalan, yasak, yoksulluk bunlardan aldık. Bizden sonra ara dönemler oldu, yine bizim arkadaşlarımız. Şimdi Binali Bey Türkiye'de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız. Arkadan Başbakanlık dönemi oldu.
Daha sonra Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Ulusal ve uluslararası bazda Binali Bey'in tecrübesi çok önemli. Karşısındaki adayın İstanbul gibi bir şehirde öyle bir deneyimi söz konusu değil. Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
İstanbul'daki aday 'Erdoğan İstanbul'a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı' diyor. Önce kendine gel sen! Siyasette, özel sektörde yakaladığım tecrübe adeta senin şu anda senin yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul'da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığına varıncaya kadar bunları yapmışım.
Özel sektör, devlet sektörü deneyimim var. Bu iş lafla, dedikodu, iftirayla olmuyor. Eserini ortaya koy, onunla konuşur. Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmışsın. Tamam da ne yapmışsın onu söyle? Neymiş kültür merkezi yapmışsın. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil.
Deneyimi yüksek olan Nihat Zeybekci'yi İzmir'e getirdik. Nihat Bey, İzmir'e çok şey katacaktır.
(Yeni parti iddiaları) Bir yola çıkıyorsunuz yola beraber çıktığınız insanlar içerisinde AK Parti olarak biz bu olaya bir dava olayı olarak bakıyoruz. Bir davadaysan davaya ihanetin olmaması lazım. Bu görevden alınıp başkasına verildiği zaman da 'Eyvallah' dersin.
Ama sürekli olarak şu anda CHP'de olduğu gibi çakılı kadrolar olamaz. Değiştirirsin. Adeta bir satranç oyunu gibi değerlendirmesi lazım. Bu şekilde yürütülürse başarılı olur.
Ayrılanlar oldu isim vermeye gerek yok. Bir daha onlarla beraber yol yürümek mümkün değil. Ama biz bunlara gidip demedik. Derdimiz millete hizmettir. Devam edenlerle şu anda biz birlikteyiz zaten. Bakın şu anda TBMM Başkanlığı'na Mustafa Şentop geldi.
Mustafa Şentop bey TBMM Başkanvekili'ydi. Binali Bey, Meclis Başkanı'ydı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olacaksın dedik oraya aldık. Parti kurulacakmış. Daha önce de oldu akıbetleri belli. Başka partilerde de oldu akıbetleri belli. Sadakat dürüstlük çok önemli.
(İndirimli sebze satışları) Sosyal devletin gereğini yerine getiriyoruz. Operasyon çekmeye çalışanlara cevabımızı verdik. Ekonomik bir suikastla karşı karşıya kaldık. Benim alanım ekonomi. Serbest piyasayı biliriz, kimse bizi aldatmasın. Biz üreticinin karşısında değiliz. Kaybeden aracı ve simsarlar. Fiyatlar düşmezse uygulamaya devam ederiz.
(Askerlikte yeni düzenleme) Milletimizin askerlikle bağını zedelemeyecek sürdürülebilir bir sistemle yaşanan yığılmayı, bu sorunu ortadan gidereceğiz. Bizim arzumuz seçim öncesi kanunu çıkarmaktı. Seçim sonrası üzerinde duracağız. Artık bedelli daimi olarak var. Meclis tekrar açıldığında kanunlaştırarak yani ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim inşallah kanun bu olacaktır
(ABD'nin Suriye'de asker bırakması) Tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. 300-400 kişiyi bırakmaları söz konusu olabilir.
Bizim için önemli olan güvenli bölgenin bizim kontrolümde olmasıdır, bunu Almanya'ya ABD'ye söyledim. Macron görüşmek istedi, uygun zamanda döneceğiz dedik. Aşiretler Türk askerini Münbiç'e çağırıyor. Türkiye olmadan Suriye sorunu çözülemez. Kapıları açsak Avrupa iyice tutuşacak. 310 bin Suriyeli ülkesine döndü.
(Münbiç mutabakatında son durum) Yol haritasının bir an önce tamamlaması lazım. ABD silahları mutlaka toplamalı.
(Şam yönetimiyle görüşme olur mu?) Adana Mutabakatı Baba Esed’in zamanında atılmış bir adım. Mutabakat kapsamında teröristleri bizim kovalama hakkımız var. Aklımda kaldığı kadarıyla 3 yılda bir yenilenmesi söz konusu.
Eğe 3 yılda bir yenilememesi konusunda bir adım atmazsa mutabakat yenilenmiş olur. Şimdiye kadar bir itiraz olmadığı için yürürlükte olması lazım. Putin’in bunu neden masada tutmuyorsunuz yaklaşımı da oradan geliyor. Koalisyon oraya davetli değildir ama Putin davetlidir. Sınırdaş bir ülkedeki tehditler konusunda tedbirimizi alıyoruz.
(Kushner'in Ankara'ya ziyareti) Şu anda görüşme, Sayın Trump'ın da bana ifade ettiği şekliyle ağırlıklı olarak ekonomi ve bölge sorunları. Bizden de böyle bir talep söz konusu oldu. Çad Cumhurbaşkanı da gelecek, kanaat önderleriyle toplantı var. Belki bir ara ben de kabul ederim. Bir görüşme Hazine Maliye Bakanımızla o arada yapma durumumuz olabilir
(Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un "Hangi Kürt güçlerinin terörist olduğu konusunda Türkiye ile fikir birliği içinde değiliz" açıklaması) Bizi Kürt düşmanı gibi lanse etme uğraşı yanlıştır. Sayın Lavrov'un tespiti yanlıştır.
(İdlib'de yaşanan gelişmeler) İdlib'de her türlü önlemi alıyoruz.