Erdoğan'ın Babacan ve Davutoğlu Kullandığı Makam Yanıtı Tartışması Sürüyor

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Erdoğan'ın, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu için kullandığı "Onlar o makamlara kendi layık oldukları için gelmediler, o makamlara getirildiler" açıklamasını değerlendirdi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin iktidarında uzun yıllar bakanlık koltuğunda oturan Ali Babacan ve hem bakanlık hem de başbakanlık koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu için "Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler" açıklaması yapmıştı.

 Bu yanıtın çok konuşulmasından sonra Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren bugünkü "Cumhurbaşkanı öyle bir şey söyledi ki…" başlıklı yazısında Erdoğan'ın Babacan ve Davutoğlu için söylediği ifadeleri değerlendirdi. 

 Taşgetiren, "Layık olmadıkları halde, başdanışman, başbakan, bakan yapmak nasıl bir şey? Ülkeyi, ülkenin ekonomisini emanet etmek nasıl bir şey? Dış politikada akıl danışmak nasıl bir şey?" diye sordu.

 "WHATSAPP GRUPLARINDA DOLAŞIYOR"

Taşgetiren şöyle devam etti:

 "Biliyorum, bu “tema” dolaştırılıyor Ak Parti muhitlerinde… Aslında gazetecinin sorusu da alacağı cevabı tahmin ederek sorulan bir soru. Çünkü artık “Erdoğan medyası” diye nitelenebilecek bir medya zemininde “Davutoğlu’nun, Babacan’ın, hatta Gül’ün, bazen Arınç’ın bir şey oldularsa Erdoğan’ın lütfu sayesinde oldukları” işlenip duruyor. Bu tema whatsapp gruplarında dolaşıyor. Bir ara ben “Gül, Davutoğlu, Babacan, Arınç birer hiçti, onları Tayyip Erdoğan var etti” dedim, “Haşa” kelimesini ekleyerek.

Bunun böyle olmadığı açık da, gelin siz bunu Tayyip bey’e ya da bu yaklaşımı kitlelere taşıyanlara anlatın. Buna inanan insanlara anlatın.

Hiç mi sormaz insanlar? Davutoğlu’nun, Babacan’ın şimdi tabii ki isyan ederek seslendirdikleri “Birer hiçtik de niye akıl danıştın, niye dışişlerini, Başbakanlığı emanet ettin, neden 13 yıl ekonomiyi emanet ettin, AB Başmüzakerecisi yaptın?” sorularını…

Davutoğlu ve Babacan için söylenen sözlerin bir başka acayip yanı, halen görevde bulunanların kendilerini nasıl hissettikleri ile ilgilidir. “Layık oldukları için değil, irade ile gelmiş olmak…” Yani O var sadece. Geriye kalanların tamamı onun lütfu keremi sayesinde oradalar. Bunu içselleştirmek ve yarın farklı bir pozisyon almak durumunda olurlarsa “ihanet”le suçlanmayı kabul etmek. Nasıl bir ilişki bu?"