Erol Köse: Evlenmeden iç güveysi oldum
Magazin dünyasının sivri dilli ismi Erol Köse evlenme kararı aldı. Düğün hazırlıklarına başlayan Erol Köse, evliliğe nasıl karar verdiğini Hürriyet'ten Hakan Gence'ye anlattı. İşte o ropörtajdan satır başları..
Erol Köse ile evlenmeye korkmuyor musunuz?
FULDEN ÇETİNDOĞAN: Bana göre o sadece Erol ve benim dünyamda kırılgan afacan bir çocuk. Bu yüzden korkacağım bir şey yok. Hatta onu tanıdıktan sonra önyargılarımdan dolayı kendimden utandım
EROL KÖSE EVLİLİĞİ HAKKINDA KONUŞTU
Nasıl tanıştınız?
EROL KÖSE: 2 sene önce ortak bir arkadaşımızla otururlarken karşılaştık. Bu gözler çok güzeller gördü Hakancığım. Güzellikten etkilenecek biri değilim ama Fulden’e bakakaldım. Evlilik gibi bir hayalim olmamasına rağmen ortak arkadaşımızdan bizi bir daha karşılaştırmasını istedim. Ve sonunda bir araya gelip sohbet ettik. Moda deyimiyle de birbirimizden elektrik aldık. Telefonunu istedim.
Aranızda 20 yaş fark var. Bu, ilişkiye nasıl yansıyor?
F.Ç: Gerçekten yaş farkı olması önemli değil. Evet kimlikte fark var ama ben Erol’dan 20 yaş daha büyük gibiyim.
E.K: Ben de akranı gibi durmuyor muyum? Yaşıtlarım bana amca, dede gibi geliyor.
Aileniz duyduğunda ne hissettiniz?
F.Ç: Ailem Maraşlı. İki abim var. Başlarda onlara söylemeye çok korktum. Ama annem şüphelenmeye başlamış bile... Eve gelen çiçekler, erkek arkadaşımın doktor olduğunu söylemem ve adının Erol olduğunu belirtmem beni ele vermiş. Anlayışla karşıladı.
E.K: Fulden’in annesiyle tanıştıktan yarım saat sonra da dedikodunun dibine vurduk. Ardından iki abiye sıra geldi. Onlarla da iyi anlaştık. Babası da “Benim kızım kılı kırk yarar kim bilir kaç testten geçti” dedi. Beni bağırlarına bastılar. Evlenmeden iç güveysi oldum.
Nasıl evlenme teklifi ettiniz?
E.K: Tatile çıktık. O sırada Fulden’in arkadaşları da yanımızdaydı ve arkadaşı aşk acısı çekiyordu. Evlenme teklif etmek için uzun süre kıvrandım. Sonra havuz başında yere çöküp teklif ettim. O da kabul etti.
Birbirinizin neyine âşık oldunuz?
F.Ç: Erol “En çok seni sevmemi seveceksin” demişti. Gerçekten öyle oldu.
E.K: Onun tarif edemeyeceğim prenses aurasına. Çocuk istemesine. Ben emekli bir asker çocuğuyum. Sobalı evde büyüdüm. O da Maraş’ta aynı koşullarda büyümüş. Bu ortak yaşam koşulları da beni etkiledi.
Fulden Hanım siz de müzik sektöründe misiniz?
F.Ç: Teşvikiye Işık Okulları’nda Türkçe öğretmeniydim. 9 sene öğretmenlik yaptım. Ama kadınsal ego savaşlarının arasında kaldığım için ayrıldım. Kaz Dağları’na gittim. Orada bir roman yazdım henüz yayımlanmadı. Sonra değişik organik ürünlerin ciltte yarattığı faydaları gözlemledim. Erol da Tibet seyahati sırasında oranın yerel ağacının özünü keşfetti. Kendi markamızı yarattık. Nur Yerlitaş ve İvana Sert de ortak oldu. Şimdi bu markayla tamamen ben ilgileniyorum.
Birbirinize nasıl hitap edersiniz?
E.K: O bana ‘Afacan Dennis’ ve ‘kımılcan’ der ben de ona ‘Aşkitom’ derim.
HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLA