Ersever'in son sözü! Dönüşü olmayan bir yoldayım!
Faili meçhul olaylarla ilgili ifade veren eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ‘Diyarbakır’daki olayların arkasında JİTEM vardı' dedi.
Faili meçhul olaylarla ilgili ifade veren eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ‘’Diyarbakır’daki olayların arkasında JİTEM vardı. Ersever’e sordum, bana (Geri dönüşü olmayan bir yoldayım) cevabını verdi’’ dedi
Faili meçhul olaylarla ilgili soruşturmada Ankara’da ifade veren eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ‘’Diyarbakır’daki olayların arkasında Cem Ersever ve JİTEM vardı. Ersever’i uyardım ama, bana (Geri dönüşü olmayan bir yoldayım) cevabını verdi’’ dedi.
Cumhuriyet Savcıları Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür’e ifade veren Avcı, iç güvenlik birimlerinin kanunsuz yollara başvurduğunu söyledi. Diyarbakır’da İstihbarat Şube müdürü olarak görev yaparken, bazı faili meçhul olaylarda karşılarına JİTEM’in çıktığını da anlatan Avcı şunları söyledi:
‘’ O dönemde bazı DEP mensuplarının evinde, arabasında patlamalar oluyordu. JİTEM Komutanı Cem Ersever, tavırları ve konuşmalarıyla bu memleketi filanca kurtarır, her şeyi göze almak gerekir’ diyen bir insandı. Cem ile konuştum. ‘Bunlar yanlış şeyler, gittiğiniz nokta doğru değil’ dedim. Ersever inkar etmedi. ‘Ben artık bu belaya da bulaşmışım; geriye dönüş yolum yok’ dedi’’
CANTÜRK’ÜN ÖLDÜRÜLMESİ
Avcı, Behçet Cantürk, olayında Susurluk kazasında ölen emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ’ın bir bilgisinin olmadığını da savundu. ‘’Polis’’ yeleği giyen kişiler tarafından kaçırılıp, cesedi Sapanca’da bulunan yer altı dünyasının ünlü ismi Behçet Cantürk cinayetinde, Kocadağ’ın parmağı olduğu’’ iddiası, DEP eski Genel Başkanı Yaşar Kaya tarafından da gündeme getirilmişti.
Kaya, ‘’Öldürülecek iş adamları listesinde Behçet Cantürk ve ben de vardım. Cantürk, listede olduğunu biliyor ve zırhlı araçla geziyordu. Onu, güvendiği ve samimi bulduğu Hüseyin Kocadağ tuzağa düşürdü’’ demişti. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş da, Cantürk’ün ‘’Emniyet teşkilatı tarafından öldürüldüğünü’’ belirterek Susurluk raporunda şöyle demişti:
‘’Kim olduğu ve ne yaptığı aşikar olmasına rağmen Devlet, Cantürk ile baş edememiştir. Yasal yollar yetmemiş neticede Özgür Gündem gazetesi patlayıcıyla havaya uçurulmuş, Cantürk’ün devlete biat etmesi beklenirken, yeni bir tesis kurmak üzere harekete geçmesi üzerine, Türk Emniyet Teşkilatı tarafından öldürülmesi kararlaştırılmış ve karar infaz edilmiştir. Böylece 100 kişiye yakın olduğu tespit edilen ve zamanın Başbakanı’nın ifade ettiği ‘PKK finansörü iş adamları’ listesinden bir kişi eksilmiştir.’’(Gazeteport)