Ertuğrul Özkök: 14 Nisan günü İncirlik’e inen iki B-1B Rockwell uçağının rotası neresiydi?
Zamanlama tesadüf mü? Önceden planlanmış bir tatbikat mı? O Amerikan uçakları hep orada mı? Yoksa yeni mi geldiler?
Zamanlama sorusu: Önceden planlı mı? Tesadüf mü, yoksa…
Zamanlama tesadüf mü? Önceden planlanmış bir tatbikat mı? O Amerikan uçakları hep orada mı? Yoksa yeni mi geldiler?
Kesin bilgim yok.
Ama ister önceden planlanmış olsun ister yeni…
Bu tatbikatın “birilerine” verdiği “bir mesaj” olacak.
Bu mesaj herhalde İsrail’e değil…
Öyleyse kime?
Acaba 24 saat önce atılan 300 balistik füze ve kamikaze drona mı?
Hiç yorum yapmayacağım, çünkü kesin bilgim yok.
Bu ‘top secret’ bilgiyi bana veren tümamiral
Merak etmişsinizdir bu “top secret” gibi görünen bilgiyi nereden aldığımı?
Yok hiç öyle ‘top secret’ ‘classified’ bir bilgi değil.
Bu askeri bilgileri dün sabah Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde okudum.
Hem de bakanlığın “Haftalık Basın Bilgilendirme” toplantısından.
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk’ün verdiği açık ve resmi bilgi bu.
Ankara İncirlik’ten gelen bu bilgiyi bütün komşular bilsin mi istedi?
Demek ki Savunma Bakanlığı İncirlik’teki bu ortak tatbikatın bütün dünya tarafından duyulmasını istemiş.
“Şeffaflık” mı? Yoksa kadife şeffaflık eldiveni içinde demir bir mesaj mı…
Yorum yapmıyorum…
Çünkü kesin bilgim yok.
Brifing hiyerarşisinde altıncı sırada verildi
Gazeteci olarak brifingle ilgili bir gözlemim daha var.
Bu çok önemli bilgi brifingin “altıncı bölümünde” verilmiş.
Yani günün önem sırasında bayağı altlara atılmış.
Tatbikat 15 Nisan'da başlamış ve iki gün sürmüş.
Bu brifing 18 Nisan günü bakanlığın resmi sitesine konmuş.
Yani 17 Nisan'da bittikten 12 saat sonra…
Aynı gün Edirne sınırından geçen üst düzey Yunanlı komutan kimdi?
Aynı brifingden çok ilginç bir açık istihbarat daha…
Doğu sınırımızda bu tatbikatın yapıldığı aynı gün, yani 16-17 Nisan günü en batı sınırımızda da çok ilginç bir şey yaşanıyor.
Yunanistan’ın “Kamia” adıyla bilinen 31’inci mekanize piyade tugayı komutanı o gün Türkiye sınırını geçerek Edirne’ye geliyor…
Ve orada Türk silahlı Kuvvetlerinin 54’cü mekanize piyade tugayını ziyaret ediyor.
Dün, yani cuma günü Edirne sınırından Yunanistan’a geçen Türk komutan
Aynı Yunanistan sınırından ikinci açık istihbarat:
Bu yazıyı yazdığım saatlerde, yani dün 54’cü mekanize piyade tugayımızın komutanı Yunanistan sınırını geçmişti ve Trakya’da Feres’te bulunan Yunan 31’inci mekanize piyade tugayını ziyaret ediyordu.
Bu ziyaretler ilk, ama son olmayacak.
Düşünebiliyor musunuz? Bu iki asker bir Türk-Yunan savaşında karşı karşıya gelecek iki tugayın komutanları.
Türk ve Yunan komutanlar 14 karşılıklı ziyaret daha yapacak
Türk ve Yunan birliklerinin komutanları 14 karşılıklı ziyaret daha yapacak.
Yani bir zamanlar boynunda fotoğraf makinesiyle gezen turistlerin bile casus muamelesi gördüğü yerleri birbirlerine açacaklar.
Ve son bir açık istihbarat.
Türk ve Yunan askeri ve sivil heyetleri bu pazartesi günü Atina’da bir araya geliyor.
Amaç “iki ülke arasındaki güven artırıcı önlemleri arttırmak.”
Erdoğan’ın Washington ziyaretine iki hafta kala gelen dört haber
Çarşamba günü Ankara’da basına açık verilen brifingden aktardığım bu dört önemli bilginin anlamı ne?
Benim yorumum şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington’a yapacağı ziyaretten iki hafta önce İncirlik’teki bu ortak tatbikat bence şu anlama geliyor:
Türkiye Orta Doğu ile ilişkilerinde yeniden Batı eksenine dönüyor.
Ve bizim için asıl “tehdit” unsuru batı değil, doğu sınırımız.
Yani Orta Doğu…
İnşallah bu haberi doğru yorumluyorumdur
Evet, inşallah doğru yorumluyorumdur.
Çünkü bu iki açık istihbarat Türkiye dış politikasını bu en tehlikeli bölgede kişisel ve ideolojik saplantıları aşarak ülke menfaatlerine uygun rasyonel zemine oturtma işaretleri…
Başkentlerde ‘deniz parkı’ savaşı, cephede omuz omuza
Dikkat edin dış görünüşte ABD ile durmadan çekişiyoruz.
Yunanistan ile “deniz parkı” vb konularda diplomatik savaş veriyoruz.
Ama mesele ülke güvenliği, bölge istikrarı olunca…
Gerçekçilik ağır basıyor.
Yine de bir şüphe şerhi düşeyim.
Çünkü mesele iç politika olunca hâlâ "Rabia" işaretinden medet uman bir medya var.
ertuğrul özkök