Bu duruşmada, yeni Ceza Kanunu’nun özgürlüklerle ilgili maddelerinin nasıl uygulanacağını ve bakanın söylediği gibi basın özgürlükleri açısından yeni bir dönemin açılıp açılmayacağını göreceğiz. Bu Ahmet Altan’ın duruşması.
*
Bu duruşma öncesinde savcı yeni bir mütalaa yazdı.
Mütalaada öyle bir cümle var ki, okuyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı.
*
Bakın savcı, Ahmet Altan’ı suçlamak için ne diyor:
“Devletin silahlı kuvvetlerine sızan mensuplarınca silahlı bir kalkışma/darbe gerçekleştirme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olarak görüldüğü bir dönemde...”
Bir dakika...
Ne demek şimdi bu...
BİR: Kuvvetli bir darbe ihtimali varmış...
İKİ: Üstelik bu “görülüyormuş”...
Yani biliniyormuş...
Peki Ahmet Altan pazartesi günü çıkıp “Ben böyle bir darbe ihtimali olduğunu bilmiyordum...” derse ve şunu eklerse:
“Benden hesap soracağınıza neden kim biliyorduysa onun yakasına yapışıp ‘Niye önlemediniz’ diye sormuyorsunuz...”
*
Biliyorum savcı diyecek ki “Bu ifade Yargıtay’ın kararında da vardı”...
Ama ben olsam yeni yasadan sonra artık bu ifadeyi tekrarlamazdım.
Savcı yazmış ama...
Peki ülkenin polisi, istihbaratı, askeri yetkilileri, iktidarı ne diyecek...
*
Beyler ciddi olalım...
Bu ülkede kanlı bir darbe girişimi oldu... Ülkenin Cumhurbaşkanı ailesi ile birlikte katledilme tehlikesi atlattı... Savcının bu cümlesi, zaten pusuda bekleyen şüphecilerin eline büyük bir koz vermez mi...
*
Sayın savcı siz siz olun, bir kere daha bakın bu ifadeye...
Bakın ve duruşmada o cümleleri okumayın....
İnanın ileride tarih yazılırken sizin bu ifadeniz kayda geçer ve şüphecilerin eline büyük koz verirsiniz...
Yani bulabilirseniz, başka bir gerekçe arayın...
Yazının tamamı için tıklayın