Ertuğrul Özkök'ten RTÜK Başkanı’na tavsiye

Ertuğrul Özkök: RTÜK Başkanı’na mütevazı bir tavsiye; 2022 Las Vegas cinayetini okuyun

Aslında bir değil iki tavsiyem var.

Biri AKP yönetimine…

Öteki ise artık sokak mülakatlarına ve YouTube yayıncılarına saran RTÜK Başkanı’na…

AKP yöneticilerine diyeceğim ki;

Geçen yılın en önemli filmlerinden birinin adı ‘Bir Düşüşün Anatomisi’ idi.

O filmi seyretmeseniz bile adını aklınızın bir kenarına yazın.

Çünkü size, Türkiye’de artık iyice hızlanan ‘Bir düşüşün anatomisini…’ anlatacağım.

Yirmi iki yıllık AKP iktidarının düşüşünün hikâyesini…

Ama önce RTÜK Başkanı ile ilgili olayı anlatayım. 

Ekim 2022’de Las Vegas’ın bir mahallesinde bulunan ceset
2022 yılının Eylül ayında ABD’nin Las Vegas şehrinin bir mahallesinde bir ceset bulundu.

Ölen kişi Jeff German adlı bir gazeteciydi.

Ölüm nedeni darp yoluyla alınan yaralardı.

Gazeteci dövülerek öldürülmüştü…

Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular cinayetin faili olarak çok ilginç bir kişiyi gösteriyordu.

O bölgenin seçimle işbaşına gelmiş yöneticisi Robert Telles’ti şüpheli kişi.

‘Bir Düşüşün Anatomisi’
Geçmişte aleyhine yayın yapan gazeteciyi kendisi öldürmüştü
Gazeteci geçmişte onun aleyhine bir haber yapmıştı.

Birlikte çalıştığı insanlara kötü muamele yapıyordu. Çalışanlardan biriyle ilişkileri vardı.

Ve bazı yolsuzluk iddialarına karışmıştı.

Robert Telles bu haberler çıktıktan sonra yapılan seçimi kaybetmiş ve yöneticilikten ayrılmıştı.

Robert Telles’in evinde yapılan araştırmalarda bazı ciddi bulgular elde edilmişti.

Mesela o gün giydiği sneaker ayakkabıları ve şapkayı küçük parçalara ayırarak kurtulmak istemişti.

Ayrıca üzerinde öldürülen gazeteciye ait DNA bulguları elde edilmişti…

Katilin avukatının bir cümlesi hafızama kazındı
Robert Telles geçen hafta mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkûm edildi.

Bu haliyle sıradan bir kriminal olaya dönüştü. 

Benim için ise bir cümle nedeniyle çok özel bir anlam kazandı bu cinayet.

Telles’in avukatının, onu savunurken söylediği şu cümle:

“Müvekkilim o gazeteciyi niye öldürsün ki? Hadi gazeteciyi öldürdünüz peki onun yazdığı hikâyeyi öldürebilecek misiniz?”

‘Hikâye’ dediği gazetecinin anlattığı olaylar, yolsuzluklar, haksızlıklar, adaletsizlikler, soygunlar…

Onlar da yok olacak mı….

İşte, bu cümle benim için siyaset biliminin duvarlarına altın harflerle yazılacak muazzam bir bilgelik haline dönüşüyor…

Sayın Başkan, dijital muhalefeti kontrol altına alabilirsiniz ama
Sayın Başkan,

Sokak mülakatlarını engellemeye kalkabilirsiniz.

YouTube yayınlarına lisans getirileceğini söylüyorsunuz…

Bunun adı “Hepsini kontrol altına alacağım” demektir.

Onu da yapabilirsiniz.

Biliyorum;

İktidara yakın medya, gazete ve televizyonlar her gün biraz daha irtifa kaybettikçe, yeni medyanın başarı hikâyeleri sizi oraya tayin eder iktidarı çileden çıkartıyor.

“Madem bizimkiler yapamıyor, ötekilere de yaptırtmayalım” ihtirası giderek saklanamaz hale geliyor.

Bütün yeni medyayı kontrol altına alabilirsiniz…

Ama Las Vegas kanunu unutmayın.

Onların anlattığı hikâyeyi öldürebilecek misiniz?