Esra Erol, Zuhal Topal ve Seda Sayan'ın 100 Trilyonluk rant savaşı

Evlilik programları arasındaki kavganın sebebi belli oldu. Uçankuş sitesinde yer alan analizde, izdivaç sektörünün 100 trilyonluk bir büyüklüğe ulaştığı belirtiliyor. Bakın tamamen duygusal kavganın perde arkasında neler oluyor?

İşte Uçankuş sitesindeki o analiz..

Herkes konuşuyor, soruyor!..

“Nerden çıktı bu izdivaç kavgası” diye…

Perde arkasını araladık ve dünyadaki bütün savaşların temel taşı olan “para-ekonomi” ile karşılaştık.

“İzdivaç kavgası şu anda para yüzünden değil ki” demeyin!..

Konuyu detaylı olarak araştırdık.

Trilyonluk davalar, müthiş bir rant savaşı çıktı karşımıza…

Özetleyelim:

Önce ne kazanıyorlar?..

3 kanaldaki arkadaşlarımızı arayıp, yaptığımız araştırma sonucunda öncelikle Esra Erol’un müthiş bir rakam aldığı çıkıyor karşımıza…

Esra Erol eşiyle birlikte yaptığı programdan, gün başına 150 bin TL; eski parayla 150 milyar alıyor. ATV’den aylık kazancı ise 3 milyon yani 3 trilyonun üzerinde…

Zaten bu aylık kazançla vergi listesinde de rekortmenler arasına girmesi bekleniyor.

Aynı şekilde Star’da aynı programı yapan Seda Sayan ise günde 80 bin TL alıyor. Aylık 1 milyon 600 bin lira civarında kazanıyor.

İzdivaç’ı Fox TV’de yapan Zuhal Topal’ın maliyeti ise 60 bin lira civarında

Fakat işin garibi, en düşük, hatta Esra Erol’un neredeyse 3’te birine mal olan Zuhal Topal, total ratinglerde ise her gün Esra Erol’u geçiyor. Aynı saatte olmamasına rağmen Seda Sayan’ı da hep geride bırakıyor. Ve hatta Zuhal Topalilk 100’de ilk 10’a da girmeye başladı ki, bu aslında kavganın sadece fitilini ateşledi.

Çünkü burası aysbergin sadece üstte görünen kısmı…

Aslında altınlar yastık altında!...

Yani kavganın temel nedeni daha da başka?..

Format, aslında?..

İzdivaç programının formatı, Fox TV’de yayınlanan Zuhal Topal’la programının yapımcısı Sobe Film tarafından esas format sahibi Artı Film tarafından resmi olarak alınmış durumda…

Ve yıllardır süren ve artık neredeyse sonuna gelen bir dava aşamasında, bu format olayı…

İşte tam bu sırada ATV, geçen sene Fox’tan Esra Erol’u transfer etti. Esra Erol’ubaşlangıçtan beri programı sunan koltuğunda gördükleri için formatın kendisine ait olup olmadığını sorgulamak, o dönemdeki ATV yöneticilerinin aklına gelmedi.

(Şöyle bir örnekle anlatalım: Acun Ilıcalı, Survivor formatını diyelim ki şirketinin üzerine aldı. Ardından şimdi de diyelim o şirketi sattı. Peki Acun Ilıcalı yine bir başka kanalda Survivor yapmaya, sunmaya devam edebilir mi?.. Hayır… “Daha önce, başlangıçta v.s o sunuyordu ama” diye bir durum yok. Peki İzdivaç’ın taklitleri yapılıyor da Survivor’un niye yok?.. Ya da O Ses Türkiye’nin!.. Çünkü bu işin cezası çok çok büyük!.. Format sahibi yabancılar öyle bir davalar açıyor ki, neredeyse, elinizdeki kanalı vermek zorunda kalıyorsunuz. Peki, ülkemizde durum farklı mı?.. Aslında hayır, hukuk aynı… Sadece burada biraz geç yürüyor, hepsi bu…)

İşte konumuza döndüğümüzde böyle bir müthiş bir dava çıkıyor karşımıza…

Format sahibi şirketin formatı kullanma hakkını verdiği şirket şu anda Fox’ta yayın yapıyor ve ve sunucu değişse de belki de o işin resmi sahibi olmanın getirdiği tecrübeyle total ratinglerde de hep birinci oluyor.

Ama bu rating tarafı bir tarafa…

Şimdi bu “İzdivaç” formatı davasının sonlarına gelinmiş durumda…

Artı Film, bir yandan Esra Erol’a 18 trilyonluk bir dava açmış durumda, bir yandan da bu şekilde programı yayınlayan kanala… Çünkü format sahibi olarak, yayınlanan tüm o programların reklam gelirlerini talip etme hakkı bulunuyor. Ve bu davalar hemen hemen son aşamasında…

İşte, Esra Erol’un da geçtiğimiz gün “Gözyaşlarımı tutmakta zorlanıyorum”diyerek, “Sürekli ifade vermeye gidiyorum” şeklindeki beyanlarının temelinde böylesine büyük rakamlar var.

Hatta ATV, bu davalar sonuçlanır ve kaybederse, bu tazmini “Bize ayıplı ürün verdiniz” diyerek, Esra Erol’a da rücu edebilir!..

Çünkü ATV de hiç beklemediği ve hak etmediği bir şekilde zor durumda kalmış durumda…

Yani 20-30 trilyonlara varacak bir tazminat ortaya çıkabilir.

Bu durum doğal olarak aynı programı yapan Seda Sayan’ı da çok ilgilendiriyor.

Çünkü Seda Sayan, yeni sezon için ücretini yüzde 50 arttırarak, günlük 120 bin TL’ye Show TV’yle anlaştı.

Ya, bu arada dava, bu şekilde bir kararla sonuçlanırsa?..

İşte “Neden Esra Erol’la Seda Sayan bir araya gelip Zuhal Topal’a savaş açtı?..” sorusunun yanıtı bu!..

Aslında bu savaş, bu direnç, Zuhal Topal’a da değil, format hakkını elinde bulunduran Zuhal Topal’ın yapım şirketi Sobe Film ve format sahibi Artı Film’le…

Peki ya “Programa çıkan Zekeriya şunu demiş, öbürü öbürünü tehdit etmiş, falanca, filanca dedikodu çıkarmış v.s v.s” Bunlar hep lafı güzaf!..

Esas konu bu değil…

Bir bir rant ve daha doğrusu okuduğunuz gibi bir “yaşam” savaşı…

Çünkü bu arada bir anlaşmaya varılamazsa, diğer izdivaç programlarının ekrandaki yaşamı her an bitebilecek durumda!..

Çözüm ne olabilir?..

Esra Erol’la Seda Sayan’ın karşılıklı rakip görünürken, yan yana gelmelerinin sebebi de bu konuda ortak sorunlarının olması, daha doğrusu ortak menfaatlerinin olması…

Bugüne dek kavgasız çözüm bulamadılar.

Çeşitli haberlerle Zuhal Topal’ın programını gündeme getirip, format da ellerinde olmasına rağmen belki sinirleri bozulup v.s yayına devam etmezse, bu davalar karşısında “Formatı elinde olanlar programı yapmıyor ki, böyle bir hak iddiasında bulunamazlar” şeklinde bir iddia da bulunabileceklerdi. (Ki bu da ne kadar geçerli?.. Format uygulanmasa bile hak kaybına uğranmıyor aslında)

Şu ana kadar(belki de bu yazı yazılana kadar) sebebini kimsenin bilmediği, anlayamadığı bir kavga vardı ortada…

Ama artık bu bilgilerin ışığında, “Araya girelim, bunları barıştıralım” gibi bir tasarruf mümkün değil görünüyor.

Trilyonların döndüğü bir kavga bu…

Olabilecek en iyi yapıcı ihtimal şu, Star ve ATV ya da Esra Erol ve Seda Sayan, programın formatını elinde bulunduran Artı Film şirketiyle masaya oturur ve olabilecek uygun bir rakamda v.s anlaşırlarsa, bu konu biter.

Şu anda bu ortam gözükmüyor, programı sunanlar için tabi… Fazla gergin ortalık…

Ancak kanallar daha fazla riski göze almayıp, bugüne kadar aldıkları reklamların ücretlerinin de tehlikede olduğunu düşünüp, patronaja nasıl hesap verileceğinin kaygısına düşerlerse, bir noktada uzlaşabilir ve programların sunucularını da bu konuda ikna edebilirler.

Yani “Yahu niye izdivaçcılar kapıştı” sorusunun yanıtı, “Birbirlerine düştüler, o şunu çıkardı, bu bunu çıkardı” değil…

Zaten dikkat edilirse, sürekli çıkıp konuşan, Seda Sayan ve Esra Erol… Zuhal Topal ve yapımcısı cevap bile vermeden yollarını devam ediyorlar!.. Bu sakinliklerinin, belki de muhatap almamalarının nedeni de mahkeme tarihinin yaklaşması olabilir. Aldığımız bilgiye göre, davanın Mayıs ayında sonuçlanması bekleniyor.

Kendilerinden bu derece emin olmalarının sebebi bu olabilir.

Sonuç olarak ortada çok büyük bir rant kavgası var.

Hani namus v.s gibi bir kavga olsa hiçbir zaman barış olmazdı diye yorumlayabiliriz.

Ama kavganın nedeni sadece para olduğuna göre, yukarısı-aşağısı her zaman bir anlaşma noktası vardır!..

Ya da bu kavga daha da büyüyerek zirveye çıkacaktır.

Çünkü tazminatlar olarak 20-30 trilyonları konuşuyoruz!..

Ayrıca, program devam ettiği sürece gelir olarak baktığımızda, (örneğin Esra Erol 3 trilyon aylıkla, yılda yaklaşık 30 trilyon para(Neredeyse ATV çalışanlarının bir yılda aldığı toplam maaş tutarı) kazanıyor. Bundan bir anda vazgeçmesini beklemek de mümkün mü?..) bu kadar büyük bir rantın olduğu yerde; yakında, aklımıza hayalimize gelmeyecek bir “çatışma”ya dahi şahit olsak şaşırmayacağız.

Toplamda 100 trilyonluk bir paranın mevzu bahis olduğu bir ortamda her şey olur!..

uçankuş