Facebook'ta asıl amaç seks mi? İşte Facebook'un sırları
Facebook, 'salgın hastalık' gibi yayılıyor. Çocukluk arkadaşlarını arayanları; vakitsizleri; vakit öldürenleriyle Türk facebookçuların sayısı 800 bini geçti. Üye sayısında dünyada 4. sıradayız. Facebook'un en büyük vaatlerinden biri seks...
Facebook'ta gizlenen "Sexbook"
Facebook, 'salgın hastalık' gibi yayılıyor. Çocukluk arkadaşlarını arayanları; vakitsizleri; vakit öldürenleriyle Türk facebookçuların sayısı 800 bini geçti. Üye sayısında dünyada 4. sıradayız. Peki bu 'sevgi yumağının' altında yatan şey, sadece vefa ve dostluk duyguları mı? Hayır. Facebook'un en büyük vaatlerinden biri seks. Hem bir olasılık olarak hem de düpedüz,… Grup seks partilerinden, sapkın fantezilere sizin için facebook'un karanlık dehlizlerinde casusluk yaptık!
Dergideki iletişimimiz bile Facebook üzerinde dönmeye başlayınca, bu konuyu haber yapmamız kaçınılmaz bir hal aldı. 'Facebook denizine' dalınca önce mutlu mesut, ilkokul veya ortaokul arkadaşlarını bulanlarla karşılaştık. Herkes birbirini bulmaktan pek mutluydu. Facebook'un bir diğer renkli tarafıysa gruplar. 'Ebemi de bulucam Facebook'ta Allah'ın izniyle' grubundan tutun, siyasi gruplara kadar pek çok renkli konuyla karşılaştık. Ardından, kayıp arkadaşlarımızı aramayı ve grupları bir kenara bırakıp Facebook çapkınlarının izini sürmeye başladık. Ve tam anlamıyla bir şok yaşadık. Şok yaşadık çünkü biz safça, buranın bir sosyalleşme ortamı, bir sevgi yumağı olduğunu düşünüyorduk. Hiç de öyle değilmiş: Meğer Facebook, 'Sexbook' olmuş!
Seks yazıp ararsan...
"18 yaşın altındakiler, bizim yaptığımızı siz yapmayın, biz yaptıysak görev icabı yaptık" diye uyarıp, başlayalım Facebook'un bilmediğimiz yüzünü anlatmaya... Facebook'ta 'Search' yani 'arama' bölümüne 'Sex' yazdığımızda, karşımıza 500 profil sayfası, 500'ün üzerinde grup ve yine 500'ün üzerinde etkinlik çıktı. Türkçe olarak 'seks' yazıp arama yaptığınızda da durum farklı değil. Daha anlaşılır bir ifadeyle yazalım: "Karşımıza devasa bir porno dünyası çıkıyor!"
Profillerde kullanılan isimlerin çoğu sahte. 'Avatar' denilen profil fotoğraflarının bazılarında, ya penis ya da seksi iç çamaşırlarıyla poz vermiş kadın fotoğrafları tercih edilmiş. Bunlar profil sahiplerinin gerçek fotoğrafları mı? Kim bu insanlar? Neler konuşuyorlar? Facebook'ta tanışıp, bu tanışıklığı görüşmeyle noktalıyorlar mı?
Bu sorunun cevabını bulmak için bir erkek, bir de kadın ismiyle iki sahte üyelik aldık. Bu iki ismi, dergimizin Facebook'un porno dünyasına sürülmüş 'tebdili kıyafet' ajanları olarak kullandık!
Profil sayfamızı açtıktan sonra başladık arkadaş beklemeye. Facebook'ta 'sosyalleşebilmek' için başka insanlara 'arkadaşlık davetiyesi' diyebileceğimiz davetler göndermeniz gerekiyor. Onları davet ettikten sonra oturup kuzu kuzu kabul edilmeyi bekliyorsunuz. Tabii bu arada başkaları da size davet gönderiyor; siz de onları ya arkadaş olarak kabul ediyorsunuz ya da 'ignore' butonuna basıp, reddediyorsunuz.
Herhalde kadın ismiyle açtığımız profilin avatarına oldukça seksi bir fotoğraf seçtiğimizden olacak, sadece bir gecede 32 arkadaş edindik; sayı artmaya devam ediyor. Erkek ajanımız ise hala bekliyor; şimdilik iki arkadaşı var.
Kız tavlama sanatı
Sahte kadın profilimizdeki arkadaş listesinde, avatarına penis fotoğrafı koyan John Wayne isimli kullanıcı, ısrarla fotoğrafı beğenip beğenmediğimizi soran mesajlar attı. Başka biri, 'grup seks' yapmak için evli bir çift bulduğunu söyledi ve bizim ajanı, swinger (eş değiştirme) partisine davet etti. Hatta "Nasıl oluyor bu işler?" diye sorunca bize, bir önceki 'evli çiftle grup seks' macerasını anlattı. Başka biri de 'Kızlar entelektüel erkekleri sever' bilgisini edinmiş olacak ki "Ben Bukowski okurum, seks bir sanattır!" yazılı bir mesaj attı. İkinci mesajında "Sekste nelerden hoşlanırsın?" sorusunu yöneltince "Hadi bakalım madem öyle, gel böyle" diyerek, biz de kendisine sadizmin kitabını yazmış 'De Sade' ile yanıt verdik: "De Sade'ye ne dersin?" Yanıt mesajında, "Aslında ben fazla kitap okumam, amaç sevişmek değil mi canım" diye konuyu kısa kesti.
Burada ilişkiler, "Facebook'ta tanışalım, messenger'de kaynaşalım, sonra telefonlarımızı alalım ve buluşalım" şeklinde başlayıp ilerliyor.
Where is the party yeaah...
Mesaj atanların davetine cevap verseydik, bir gecede 29 erkek ve 3 kadınla görüşmüş olacaktık. Onlarla görüşmedik ama Facebook'ta 'events' yani 'etkinlik' bölümünde 'Toplu Seks Partisi' davetine, tabii yine görev icabı, kayıtsız kalmak olmayacaktı. Partinin duyurusunda, "İkinci geleneksel buluşma ve sevişme partisi" deniyordu. Taksim'de bir otelde, 2 Kasım gecesi, saat 22.00 ile sabah saat 06.00 arasında düzenleneceği ilan edilen partinin kurallarıysa şöyleydi:
"15 Eylül gecesi birincisini düzenlemiştik ve çok da eğlenmiştik. Bu kez ikincisini düzenliyoruz. Kurallar çok basit.
1) Herkes Facebook üzerinde çiftleşecek ve çift olarak gelecek. Odaya girdikten sonra ayrılabilirsiniz.
2) Temizlik kurallarına uyulacak.
3) Odalara kesinlikle kamera sokulmayacaktır."
Hemen partiyi düzenleyenler ve katılacaklarını belirtenlerle Facebook'ta iletişime geçtik. Kimi yanıt göndermedi, kimi ise "Boş ver partiyi, gel tek takılalım" şeklinde mesaj attı. Tatmin edici bir cevap alamayınca düştük yollara, vardık partinin yapılacağı söylenen otele. 'Where is the party yeaaahh' nidalarıyla otelin lobisine girdik ki ne görelim: Küçük bir kız çocuğu, annesiyle beraber mutlu mesut lobide oynamakta. Oysa otele, "Burada kesin karanlık işler dönüyordur" diye gitmiştik. Hayır, her şey gayet normal; ailelerin kaldığı şık bir oteldeyiz.
"Bunlar olsa olsa bardadırlar" düşüncesiyle en üst kattaki bara gidip içkilerimizi söyledik. Minimalist bir şıklıkla dekore edilmiş barda oturanları, "Acaba seks partisi düzenleyenler hangileri?" şüpheciliğiyle inceliyoruz. Arka masamızda Alman bir grup İstanbul'un güzelliklerinden bahsediyor. Yan masadaysa, Fransa'dan, yabancı arkadaşlarıyla tatile gelen kalabalık bir Türk grubu oturuyor. Çapraz masamızda el ele tutuşmuş, birbirlerine gece boyunca aşklarını ilan eden bir çift var. Yani ortada parti falan yok. Tek tek odaların kapılarını çalıp "Parti burada mı?" diye soramayacağımıza göre, hesabı ödeyerek evimizin yolunu tutuyoruz.