Fahrettin Altun İstanbul Sözleşmesi Üzerinden Laikliği Hedef Aldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin açıklamalarda bulunan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, laikliği hedef aldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da ‘laiklik’ üzerinden sözleşmeden çıkılmasını, “Laiklik adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar” sözleri ile savundu.
Altun’un Twitter’dan yaptığı açıklamalar şu şekilde:
“Son 18 yılda, her alanda olduğu gibi temel hak ve özgürlüklerle birlikte kadınların güçlendirilmesi noktasında da önemli reformlara imza attık. Kadını nesne değil özne olarak gören bir anlayışla sosyal hayatın inşasında yepyeni bir anlayışın hakim olmasını sağladık.
Kadınlarımız arasında başta eğitim ve seçilme hakkı olmak üzere birçok konuda çifte standart olmaması için devrim niteliğinde yeniliklere imza attık. Güçlü Türkiye’yi sadece güçlü kadınlarla inşa edebiliriz. İşte bu sebeple kadınlarımızın önündeki tüm engelleri bir bir kaldırdık.
Kadın haklarını iyileştirmek ve kadına yönelik şiddeti engellemek adına başta “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”, “Ceza Kanunu’nun 102. ve 103. maddeleri” ve “Anayasa’nın 10. ve 41. maddeleri” olmak üzere bir çok yeni düzenleme yaptık.
İç hukukumuzda yaptığımız bu düzenlemelerle “kadına karşı şiddetle mücadele” noktasında hukuki altyapımızı güçlendirdik. Bundan sonra da çok daha dinamik bir bakış açısıyla kadınlarımızın kazanmış olduğu hakları pekiştirmek için yeni düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Hükümetimiz, kadına karşı şiddeti sona erdirmek ve kadının sosyal hayattaki yerini daha da güçlendirmek için var gücüyle çalışacaktır. Şunu açık ve net bir biçimde ifade etmek isteriz ki bizim amirimiz aziz milletimizdir. Bize yalnızca aziz milletimiz istikamet çizer.
Daha düne kadar kadınlarımızı başörtüsü üzerinden ayrıştıran, kadınlarımızı eğitim, istihdam ve seçilme gibi en temel haklarından mahrum bırakanların bugün kadın hakları savunucusu taklidi yapmaları samimiyetten uzak bir davranıştır.
Kendi içindeki sayısız taciz ve tecavüze sessiz kalan, en temel hak ve özgürlüklerden biri olan başörtüsünden dolayı onlarca yıl Türk kadınının her türlü hakkını gaspeden zihniyetin kadın ve insan hakları konusunda bize vereceği hiçbir ders yoktur.
Türkiye’nin tarihi, Batıcı müstemleke zihniyetin eziyetleri, zulümleri, yasakları ve çifte standartlarıyla doludur. Bunlar “demokrasi” adına bu ülkenin başbakanını astılar. “Laiklik” adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar.
Onlarca yıl sürdürdükleri zulümlerin müsebbibi kendileri değilmiş gibi utanmadan demokrasi havariliğine soyunuyorlar. Terör örgütleriyle el ele gezip utanmadan vatan millet edebiyatı yapıyorlar. Şimdi de kadınlarımız üzerinden aziz milletimize karşı bir saldırının içindeler.
Eğer gerçekten derdiniz bu ülkenin kadınları, insanları ve evlatlarıysa ilk iş olarak kendi içinizdeki taciz ve tecavüzlere ses çıkarırsınız. Sonra da terör örgütleriyle aranıza mesafe koyarsınız. Geçmişte yaptığınız zulümler için çıkıp milletimizden özür dilersiniz.
Türkiye, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sayısız devrimi gerçekleştiriyor. Kadınlarımız her alanda daha aktif ve özgüvenli bir şekilde yer alıyor. Türkiye, aile ve toplum yapısı başta olmak üzere tüm dinamikleriyle geleceğe emin adımlarla yürüyecektir.”
Cumhuriyet