Fatih Altaylı: Çaktırmadan Sürü Bağışıklığı mı Uygulanıyor?
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, "Türkiye’yi yönetenler çaktırmadan sürü bağışıklığı yöntemini mi seçti" diye sordu.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı “Hedef sürü bağışıklığı mı?” başlıklı köşesinde tam kapanmada her yerin açık olmasını eleştirirken “Acaba Türkiye’yi yönetenler çaktırmadan salgınla farklı bir mücadele yolunu mu seçtiler?" diye sordu.
Çin, İngiltere, İsrail ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde başarıyla uygulanan tam kapanma ve aşılama faaliyetleri sonrası hastalığı neredeyse bitirdiğini yazan Altaylı, “Bir süredir günlük ortalama 50 bin vaka testlerle bulunup açıklanıyor. Demek ki bu aslında belirtili belirtisiz günlük 250-300 bin vaka demek. Ayda yaklaşık 9 milyon kişi demek. Demek ki, yaza kadar 20 milyon kişi bu hastalığı geçirecek. Daha önce geçirenlerle birlikte 40 milyon. Yine yaza kadar 25 milyon kişi de aşılansa...Etti mi en az 60-65 milyon. Çocuklar ve gençler zaten büyük oranda güvenli tarafta. Al sana sürü bağışıklığı. Bu arada 100-150 bin kişi ölmüş olabilir. (Resmi sayı bunun dörtte biri olarak açıklanır.)” diye yazdı.
Fatih Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Kağıt üzerinde bir kapanma geldi ama ortalık yine lebalep.
Toplu taşımalar dolu, trafik tıkanıyor, camiler dolu, AK Partili cenazeleri dolu.
Hal böyle olunca şöyle düşünüyor insan: “Acaba Türkiye’yi yönetenler çaktırmadan salgınla farklı bir mücadele yolunu mu seçtiler?"
Gelin biz de öyle düşünelim.
Biraz insafsızca ama farklı bir mantıkla.
COVID 19 salgını ile mücadele etmek için 3 yol vardı.
1. Tam kapanma
2. Aşı
3. Sürü bağışıklığı
Hastalığın ilk ortaya çıktığı yer olan Çin önce tam kapanma ile hastalığı durdurdu, sonra da aşı ile pekiştirdi. Hastalık bitti. Yeni Zelanda benzerini yaptı, geçen hafta stadyum konseri bile yaptılar, o kadar rahatlar.
İsrail ve İngiltere müthiş bir aşı kampanyası yaptılar. İsrail’de hastalık bitti gibi, İngiltere’de bitmek üzere.
Türkiye ise galiba açıklamaksızın 3. yolu seçti. Sürü bağışıklığını.
Bir süredir günlük ortalama 50 bin vaka testlerle bulunup açıklanıyor. Demek ki bu aslında belirtili belirtisiz günlük 250-300 bin vaka demek.
Ayda yaklaşık 9 milyon kişi demek.
Demek ki, yaza kadar 20 milyon kişi bu hastalığı geçirecek.
Daha önce geçirenlerle birlikte 40 milyon.
Yine yaza kadar 25 milyon kişi de aşılansa...
Etti mi en az 60-65 milyon.
Çocuklar ve gençler zaten büyük oranda güvenli tarafta.
Al sana sürü bağışıklığı.
Bu arada 100-150 bin kişi ölmüş olabilir. (Resmi sayı bunun dörtte biri olarak açıklanır.)
Maalesef devlet bu işe böyle bir gözle bakıyor olabilir.
En düşük maliyet ve kabul edilebilir fire gözü ile.
Vatandaşa dağıtacak paran yok ise, koyduğun en basit kurallara başta kendin uymuyorsan, ekonomiyi kapatmanın parasal ve siyasal maliyetine katlanamıyorsan, yeterince aşın da yok ise böyle bir yöntem seçilmiş olabilir.
Bu doğru yöntemdir demiyorum.
Ama bize söylenmeden uygulanan yöntem bu olabilir diyorum.