Fatih Altaylı'dan Ahmet Hakan'a: Cehaletin, ezikliğin ve hadsiz ukalalığın köşe kapmış hali
Haber Türk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısını Abdülmecid Efendi yalısına düzenlenen gerici saldırıya ayırdı. Altaylı isim vermedi ama saldırıya ilişkin tepki çeken bir yazı kaleme alan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ı yerden yere vurdu.
Haber Türk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısını Abdülmecid Efendi yalısına düzenlenen gerici saldırıya ayırdı. Altaylı isim vermedi ama saldırıya ilişkin tepki çeken bir yazı kaleme alan Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ı yerden yere vurdu: Cehaletin, sonradan bile görememişliğin, ezikliğin ve hadsiz ukalalığın “köşe kapmış” halidir.
İşte Altaylı'nın yazısından ilgili bölümler;
"Bir grup hastalıklı ruhun saldırısına uğrayan Abdülmecid Efendi Köşkü’nde sergilenen eserler arasında, Ron Mueck’in de bir heykeli vardı.
Ömer Koç koleksiyonunda gıpta ettiğim eserlerden biri olan bu heykel de saldırıya uğrayan eserler arasında.
Ve Nişantaşı’na taşınınca “rafine”, üç beş aydınla tanışınca “entel”, patronla tavla oynayınca “zengin” olduğunu zanneden biri, Abdülmecid Köşkü’nde sergilenen eserler için “Üryanlığın yalın ve müstekreh vurgusu”, “Sevimsiz, irite edici, rahatsız edici, kusturucu, anlamsız, bağlamsız, amaçsız”, “Bir gazete köşesinde yayınlanmayacak kadar berbat” diye yazma “HADSİZLİĞİNİ” gösterdi.
Bu kafanın, “Tükürürüm böyle sanatın” içine diyen kafadan hiçbir farkı yoktur.
Cehaletin, sonradan bile görememişliğin, ezikliğin ve hadsiz ukalalığın “köşe kapmış” halidir.
Bilmediğin, anlamadığın konuda ahkâm kesmenin dayanılmaz zavallılığıdır.
Böyle bir sergi, anlamasanız bile susmanızı, biraz anlıyorsanız “Bu ülkede bunlar da var” diye teşekkür etmenizi gerektirir.
Ötesini yapanın bir eşini bulup çifte koşmak gerekir.
Bu denli “kendini bilmezliğe” “Dur” demek az gelir.
Ancak “Çüşşş” denebilir.
**************
O KÖŞKÜN DEDENLE ALAKASI YOK KIZIM
GELELİM, kendini sultan ilan eden, küçük hanımın iddialarına.
“Dedemin mülkü” dediği Abdülmecid Efendi Köşkü’nün, dedesi olduğu iddiasındaki Sultan Abdülhamid ile hiçbir alakası yoktur.
Köşkü yaptıran ve ilk sahibi Mısır Hıdivi İsmail Paşa’dır. Bildiğim kadarıyla Sanayii Nefise Mektebi’nin mimarlık bölümünün de kurucusu olan mimar Vallaury’ye yaptırılmıştır.
Köşk daha sonra Hıdiv İsmail Paşa’nın vârisi İbrahim Paşa’ya geçmiş, Halife Abdülmecid Efendi tarafından İbrahim Paşa’dan satın alınmıştır.
Halife, binayı tamir ve restore ettikten sonra bir süre kullanmıştır.
Daha sonra Köşk, Yapı Kredi Bankası tarafından satın alınmış, Mehmet Emin Karamehmet’in ve bankanın özel davetlerine ev sahipliği yapmıştır.
Yapı Kredi Bankası’nın satışıyla birlikte Koç Grubu’na geçmiş ve yeniden çok iyi bir şekilde restore edilmiştir.
Memleketteki tüm emlakı dedesinin malı zanneden küçük hanıma duyurulur."