Başak Demirtaş'tan Fatih Portakal'a Flaş Açıklamalar

Gazeteci Fatih Portakal'ın youtube kanalına konuşan HDP eski eş genelbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, Demirtaş'ın eşi olmanın hem zor hem de kolay taraflarının olduğunu belirtti.

Başak Demirtaş, "Evet 2 kızımın olması ve Demirtaş'ın cezaevinde olması tabiki zor. Ama bir taraftan da Demirtaş cezavinde ve dışarıda onunla ilgili çok ciddi bir algı yapılıyor. Eşim cezaevinde olduğu için bu algılara çok fazla cevap veremiyor. Demirtaş koca bir algı ile uğraşıyor.

MEDYAFARESİ TV YOUTUBE KANALINA ABONE OLMAK İÇİN TIKLAYIN

Bu algı da sadece insanların yaptığı bir algı değil bu ülkenin Cumhurbaşkanının başında olduğu kişi tarafından yürütülen bir algı yapılıyor." dedi.

"Demirtaş özeleştirilerde bulunuyor mu?" sorusuna Başak Demirtaş, "Evet Demirtaş zaman zaman özeleştirilerde bulunuyor. Kamuoyuna açık da yapıyor. Evet eksiklikleri var. Bunu da kendisi dile getiriyor. Eksikliklerinin olduğunu kabul ediyor.

Çünkü o da en büyük 3. partinin eş başkanlığını yapıyordu. İnsanlar büyük eskiklikler yaşıyorsa, kardeşçe yaşayamıyorsa burada tabiki Demirtaş'ın da etkisi vardır" diye cevapladı.

HANGİ ÖZELEŞTİRİLER

"Nedir bu özeleştiriler" sorusuna ise Başak Demirtaş, "Ülkenin bulunduğu durumdan kurtaramamak siyasetçi olarak, bununla ilgili rahatsızlıkları var. Şuanda Türkiye çok kötü bir durumda. Bir siyasetçi olarak onun da payı var bunu söylüyor." dedi.

Başak Demirtaş röportajın devamında şunları söyledi:

"Çözüm süreci ile ilgili olarak hem HDP hem de AKP büyük bir risk aldılar. İyiki de aldılar. Yeni iddiannamede çözüm süreci ile ilgili de iddialar var. Demirtaş'ın İmralı'daki fotoğrafları ve Kandil'e gidiş gelişleri de soruluyor. Demirtaş bunları kendi başına yapmadı.

Bunların hepsi hükümetin bilgisi dahilinde yapıldı. Gidiş gelişlerde valiliklerin yasal izinleri ile gitti. Keşke başarılı olunabilseydi. Keşke analarımızın gözyaşları sonuna kadar dinebilseydi. Bununla ilgili her iki tarafında eksiklikleri var. Bir de çok zorlu bir süreçti. Defalarca Selahattin ve bizler ölümle burun buruna geldik. Ben Başak olarak o süreçte hayatımın en mutlu günlerini yaşadım.

"SÜREÇ BENİM İÇİN ÇOK SAMİMİYETSİZDİ"

Fatih Portakal: O süreç benim açımdan çok samimiyetsiz bir şekilde yürütüldü.

Başak Demirtaş: O süreçte birçok eksiklik oldu ama binlerce insanın da canı kurtarıldı.

O dönemin diğer tarafı hiç yargılanmıyor. Çünkü onlar iktidarlar. O dönemde sadece HDP yoktu bunlar da vardı ama maalesef sadece Selahattin yargılanıyor. O süreç cezalandırılacak değil ödüllendirilecek bir süreçti.

Biz Demirtaş'ın siyasi nedenlerle içeride tutulduğunu söylüyoruz. Sadece biz değil AİHM'de bunu söylüyor ama maalesef ciddiyetten uzak tartışılıyor. Artık bütün dünya bunun böyle olduğunu biliyor.

AİHM'in kararlarını tartışıyor olmak bile çok büyük bir ayıp. AİHM'in kararları bağlayacıdır. Hükümet manipülasyon yapıyor. Madem bağlayacı değil neden AİHM'e itiraz ettiniz. Maç içerisinde kuralları değiştiriyorlar.

"BÜYÜK BİR ALGI OPERASYONU YAPILIYOR"

Çok büyük bir algı yönetiyorlar. Masumiyet karinesi olan birine ilişkin iktidar ortağının yaptığı açıklama hukukta olmaması gereken bir durumdur. Ben onları hukuka davet ediyorum. Selahattin her konuşması dava konusu oldu.

Selahattin Demirtaş ne olursa cezaevinden çıkar

Bu sorunun cevabı o kadar zor ki. Bu konuya hukukçular da cevap veremiyor. Çünkü hukuki yargılamalar yapılmıyor. Hukuki içtihatlara uyulmuyor. Hukuki durumlar olursa ben Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söylerim. Ama maalesef böyle bir durum yok.

Daha çok kişiye anlatmamız gerekiyor. Daha çok insanların gerçekleri hakikati bilmesi gerekiyor. Bizim yakın zamanda Demirtaş'ın bırakılmasına ilişkin umudumuz var. Bırakılması çok uzun sürmeyecek. Hukukun işleyeceğini şu aşamada Türkiye'de çok düşünmüyorum ama artık belki kamuoyu baskısı olabilir.

"DEMİRTAŞ DIŞARIDA OLSAYDI ERDOĞAN KAZANAMAZDI"

Demirtaş dışarıda olsaydı Erdoğan kazanabilir miydi?

Demirtaş dışarıda olsaydı kesinlikle sonuç farklı olurdu. AİHM bu konuda da açıklama yaptı. AİHM kararında bu kadar büyük bir sistem değişikliği yaparken siz bu insanların seçilme ve seçme haklarına izin vermediniz. Demirtaş dışarıda olsaydı kesinlikle seçim sonuçları farklı olurdu.

HDP il binası önündeki anneleri ziyaret ettiniz mi

Hayır gitmedim. Bütün annelerin acıları bizim için çok kıymetlidir. Hepsinin acılarını anlıyorum. Açıkçası gitmedim ama biliyorsunuz çok büyük bir algı var. Annelerin acılarını yartıştırmak ve ayrıştırmak doğru değil. Cumartesi anneleri var biliyorsunuz. Yıllardır çocuklarının kemiklerini arıyorlar. Onların orada toplanmasına bile izin vermiyorlar. Onun için acıların yarıştırmasına karşıyım. Oraya gittiğimde tam olarak ne ile karşılaşacağımızı da bilmiyorum.

Geçmişte çok ölüm tehditleri aldık. Zaman zaman sosyal medyada bazı yerlerde bize de saldırılar oluyor. Bizi de dahil ederek lince tabi tutuyorlar. Siyasetçiler birbirilerini eleştirebilirler ama aileleri lince tabi tutmak doğru gelmiyor bana.

"ÖCALAN'A GİDEN MEKTUPLARDAN HÜKÜMETİN BİLGİSİ VARDI"

Abdullah Öcalan'a giden mektubun içeriğini şuanda hatırlamıyorum. Birçok mektup alınıp götürüldü görüşüldü o süreçte.

Pandemiden önce her hafta ziyaret ediyordum ama pandemi nedeniyle şuanda ayda 2 defa gidebiliyoruz sadece. Bir yıldır da hiçbir şekilde açık görüş yapamıyoruz. 1 saatte görüşüp sonra geri dönüyoruz. O bir saatte o kadar hızlı konuşuyoruz ki bazen Selahattin'in sözünü de kesiyorum. Daha çok aileyi merak ediyor. O bir saatlik süreçte o 15 günlük süreçte neler olduğunu anlatıyorum.

Ben en çok sağlığını soruyorum. Eğer iyi görmediysem "sen dün gece uyumadın değil mi" diye soruyorum. Yaptığı şeyleri de konuşuyoruz. Şuanda yeni bir roman yazıyor. İsmini şuanda tartışıyoruz. Önerilerde bulunuyoruz. O yazdıklarını bize gönderiyor biz de kızlarla birlikte bilgisayara geçiriyoruz. Bazen kızlarımız diyor baba haksızlık biz bölüm bölüm okuyoruz ama okuyucular bir kerede okuyor diyorlar. Şimdi bütün bölümler geldi.

Şimdiki kitap da bir roman kitabı. İçeriği sürpriz olsun. Yazarımıza sormadan söylemeyelim. Çok güzel çok sürükleyici bir roman. Gençlerin daha çok seveceği bir roman olabilir. Önümüzdeki yıllarda Selahattin edebiyatçı olursa hiç de fena olmaz aslında. Ama bu kadar acı yaşanırken Selahattin'in evde oturacağını zannetmiyorum.

GÖRÜŞMELER YETERLİ DEĞİL

Cezaevinde yeterli pandemi önlemleri alınmadı. Şuanda tecrit içinde tecrit yaşıyorlar. Biz pandemi bahane edilerek görüştürülmüyoruz çok fazla. Selahattin'in solunum yolları sorunları var. Hem kalbi hem de solunum ile ilgili sorunu var. Demirtaş'ın annesi her zaman Selahattin'in siyaset içinde olmasına karşı. Bunu da çok açık yüreklilikle söylüyor. Annesi yaklaşık 2 yıldır Selahattin'i göremiyor.

Benim kesinlikle siyaete girmek gibi bir düşüncem yok. Hiçbir zaman düşünmedim düşünmeyeceğim de bir evde bir siyasetçi yeter.

38 YIL ÖNCE DE BABASI İÇİN CEZAEVİNE GİDİYORDU

Bundan 38 yıl önce ben 5 yaşındayken babam siyasi tutuklu olarak cezaevinde yattı. O dönem biz çok acılar çektik. Elbetteki bugünler gelip geçecek. Yandaş ve merkez medyayı neredeyse hiç takip etmiyorum ve izlemiyorum. Günü gelince mutlaka hesabını verecekler. Artık Selahattin'e yapılan herkese yapılıyor.