Fatih Terim'den Kosova maçı sonrası açıklamalar

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 2018 Dünya Kupası Grup Elemeleri'nde millilerin 4-1 kazandığı Kosova maçının ardından düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Işte Fatih Terim'in açıklamaları:

"Çok da rahat bir galibiyet aldığımızı söyleyemeyiz. Kosova kendi sahasında dişli bir rakip. Oyunun kontrolünü biz elimizde tuttuk. Öne geçmemize rağmen iki kişinin arasında olan bir yan toptan gol yedik. Beklemiyorduk.

3-1 olduktan sonra oyuncularım, 1 gol daha atarsak Ukrayna'yı geçeceğimizin bilincindeydi. O golü de bulduk. Onun için biz galibiyetimizi çok abartmıyoruz. Siz kaybettiğiniz için çok üzülmüyorsunuz. Kardeşler arasında böyle olmalı.

Soru: "Milli takımımız neden bu duruma geldi?"

Fatih Terim: "Milli takımda bir şey yok. 4-1 kazandık. Emin misin bu sorudan?"

Peki konuşalım ozaman... Mehmetcikler toprağa düşerken, genç öğretmenlerimiz hain saldırılarda can verirken... Ülke içerden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele ederken, böyle bir şımarıklıkla gündeme gelmiş olmaktan hicap duyuyorum.

Bir söz verdim. Olayları elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım...

"SORUN SADECE PRİM DEĞİLDİ"

2016'da bazı şeyler yaşandı. Bu sadece prim değildi. Ne yani biz toplandık, Burak'a prim vermeyelim mi dedik? Enteresan olan, yaşanmış şeylerin bizim için somut,sizin için soyut olmasıydı. Sadece prim değil. Antrenmanlara geç çıkıldı, fotoğraflara girilmedi. Fotoğrafları siz çektiniz. Biliyorsunuz...

"BENİM İDARE ETTİĞİM TAKIMLARDA HİÇ PROBLEM YAŞANMADI AMA..."

EURO 2016'dan döndükten sonra da bazı arkadaşları kadroya almadım. Bir yerde ilkeler, disiplin, herkesin kendini bilmesi önemlidir. Bir başarı elde etmek istiyorsanız, milli takımı kulüp takımı haline getirmek zorundasınız. Biz de bunu yaptık. Fransa'nın öncesi ve sonrasında, her kulüp takımının başına gelebilecek melanetler, bizim de başımıza geldi.

Kulüpte beğenmezseniz yollarsınız, cezasını verirsiniz. Ama Milli Takım'da oyuncular sizin değildi. Benim idare ettiğim hiç bir takımda problem yaşanmamıştır, dışardan idare ediliyorsa o ayrı... Kadroya almadım. Bir şans almalıdır, kazanmalıyız düşüncesi ile aldım. O tarihten bu tarafa bir şey var mı? Yok.

"YARDIMCILARIM KİMSEYE BİLGİ VERMEDİ!"

Fransa'da, dışarıya bildi sızdırıldığı yönünde konuşuldu. Yardımcım Hande'yi yalnız mı sandınız? Hande size bilgi mi verdi? İçinizden biri çıkıp desin ki Hande bana bilgi verdi. Karşılıklı konuşuyoruz haydi. Ekibimizde bilim adamı var, Bülent Demirtaş. Bizim onları size vereceğimizi mi zannettiniz? Olur mu öyle şey.

"GAZETECİLERİ UÇAĞA BEN ALDIM"

Evladımız yerine koyduğumuz bu oyuncuların daha iyi olması dışında biz ne düşündük ki? O tarihten sonra uçakta yaşanan olaya kadar herhangi bir olay meydana geldi mi? O süreçte muhabirlerle hiç mi karşılaşılmadı. Olay Bilal Meşe olayı değildir, olay gazetecilerin uçağa alınma meselesi de değildir. Gazetecileri ben aldım uçağa. Gazeteciler bizim uçakla gelmezlerse, sahura kadar direksiyon sallayacaklar dediler. Ben de bizimle gelebilirler dedim.

Bu ilk uygulama değildir. Biz UEFA finaline giderken bütün genel yayın yönetmenleriyle beraber gittik. Çok da hoş oldu. Oyuncularım, ekibimde yer alanların bildiklerini anlatmayacaklarını bilirler. Anlatırlarsa, kötü şeyler olacağını da bilirler. Yarın olursa yine uçağa alırım. Gazeteleriniz ücretleri de ödüyor. Uçakta da oyuncularla aranıza baraj koyuyoruz.

Gazeteci Çağdaş Sevinç: "Prim olayını daha geniş anlatır mısınız? Sizden, birileri adına prim istendi mi? Böyle bir pazarlık yapıldı mı?

Tekrar söylüyorum, prim meselesi esas mesele değil! Daha başka meseleler de vardı. Dünya kimsenin etrafında dönmüyor. Prim bir araç. Birçok sebep oldu. Herkes ilkelere, prensiplere, disipline uymak zorundadır.

Hürriyet