Fazıl Say: Bu yazar hakkında sizi uyarıyorum
Fazıl Say: Son yıllarda gençler ile olan konserlerimin sayısı arttıkça arttı. Hem Türkiye'de hem dünyada yaptığımız bu faaliyetleri biraz anlatmak isterim.
Türkiye'de Sağda solda yazılmış bilinçsiz ve amaç saptırıcı yazılar gözümüze çarpıyor bazen.
Burada müzikten anlamayan birinin müzik yazarı olması durumunu düzeltemeyiz elbette, ama yaptığımız her şeye art niyet ile yaklaşılmasını da kabul edemeyiz.
Bakın; mesela, bir kemancının bir piyanistin bir sopranonun ve bir çellistin yer aldığı bir konseri eleştirirken, "en iyisi piyanistti ikinci iyi kemancıydı soprano da sonuncu oldu" filan tarzı bir yazı yazılırsa, bu her açıdan yanlıştır. Bu tarz bir yazı gençleri üzer. Pedagojik değildir.
Bir piyanist bir kemancıdan daha iyi zaten olamaz. Bir futbolcunun bir basketçiden iyi olamayacağı gibi...
Elma ile armudu karşılaştırmak niye?
Şunu anlatmak isterim;
Benim felsefem "yarış olmayan" dostane bir ortamda tanıtımdır. Bu gençlerin sahnede tecrübe kazanmasıdır. Sahneye çıkardığımız tüm bu gençler ise bu olanakları fazlasıyla haketmiş yeteneklerdir.
Bakın, müzik sanatı sahne sanatı olarak performans bazında dünya üzeri en zor mesleklerden biridir.
Müthiş bir emek, konsantrasyon, perfeksiyon, ruh, beden...
Bir genç muazzam yetenekli olabilir. Ama sahne korkusu olabilir.
Veya müthiş biridir de o gün gününde değildir.
Ya da o aylarda bilinmedik bir boşluğa düşmüştür.
Ya da performe edeceği eseri içselleştirememiştir.
Ya da kendine güvensiz anıdır. Hayatta her şey olabilir
Ya da her şey iyi gider, çok iyi hazırlanılmıştır, çıkılır, bomba gibi çalınır. Alkış tufan olur.
Mesela 26 yalındaki sopranomuz Nihan İnan'ı Almanya'da Heidelberg festivalinde dinlemeliydiniz. 20 dakikaya yakın alkış aldı.
...
Kimin ne olduğu konserde anlaşılır. Ancak burada kesin kararlar ve hükümler vermek, makaleye dökmek hayli yanlış olur.
Bir insan bir sanatçı çünkü sürekli değişir.
Tembel biri çalışkan birine dönüşebilir vesaire.
Bakın bir örnek; Merve Kocabeyler arp dalında dünyadaki bütün yarışmaları kazanmıştı son yıllarda, ama en önemli yarışma bu eylüldeydi, kolunda bir sakatlık var. Katılamıyor. Hayat böyle bir şey biraz da...
...
Bu kendisine "müzik yazarı" diyen adam,- ki anladı o- ; sadece karın ağrısı, hazımsızlık ve düşmanlık amaçlı bir yazı yazıyorsa, bu gençlere iyilik değil kötülük olur.
Allahtan çok kişinin okuduğu bir yazı değilmiş. Bana dün bu gençlerden biri hayli dertli bir şekilde bu yazıdan bahsetti üzüntüyle.
...
Bu adama festivallerin davet edip iş vermesi çok yanlış bir sonuca götürüyor. Bu konuda samimi ve dostane bir şekilde naçizane uyarmak isterim.
Bir de bununla uğraşmak zorunda olmasınlar.
Fazıl Say
Odatv